“Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu”nun değişiklikleri Resmi Gazete'de

Güncelleme Tarihi:

“Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu”nun değişiklikleri Resmi Gazetede
Oluşturulma Tarihi: Ocak 19, 2006 10:20

Kanunu”nun bazı hükümlerini iptal ettiği kararın gerekçesi, Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlandı.

Anayasa Mahkemesi'nin yasanın 4. maddesinin 3. fıkrasının “Arazi kullanımı, yapı ve tesislerin projelendirilmesi, inşası ve kullanımıyla ilgili ruhsat ve izinler yönetici şirket tarafından verilir ve denetlenir” hükmünün iptali gerekçesinde, yapı ruhsatı ve buna bağlı olarak yapı kullanma izni vermenin, genel idare esaslarına göre yürütülmesi gereken kamu hizmeti olduğu, idarenin asli ve sürekli görevleri arasında yer aldığı vurgulandı.

Anayasa'nın 128. maddesine göre, bu görevlerin memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle yürütülmesinin zorunlu olduğu belirtilen gerekçede, şöyle devam edildi:

“Söz konusu hükümle belirtilen ruhsat ve izinlerin yönetici şirket tarafından verileceği öngörülmüştür.

Aynı yasanın 3. maddesinin (k) bendinde, yönetici şirketin bir anonim şirket, 5. maddesinin beşinci fıkrasında da bu şirketin özel hukuk tüzel kişisi olduğu, 7. maddesinde ise yönetici şirkette, yürürlükteki iş ve çalışma mevzuatına göre personel çalıştırılacağı belirtilmiştir.

Buna göre, iş ve çalışma mevzuatı uyarınca çalıştırılan personel özel hukuk kurallarına tabi olarak hizmet sözleşmesi ile çalıştırılacağından, yönetici şirket personelini kamu görevlisi olarak nitelemek hukuken olanaksızdır.

Bu bağlamda yasanın 7. maddesinin ikinci fıkrasına göre söz konusu şirkette, kamu personelinin de çalıştırılabilmesi, bu şirketin özel hukuk tüzel kişisi olma niteliğini etkilemez.

Bu durumda, yapı ruhsatı ve yapı kullanma izni verilmesi ve denetlenmesinin genel idare esaslarına göre yürütülmesi gereken asli ve sürekli bir kamu hizmeti olması nedeniyle memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle gerçekleştirilmesi gerekirken, dava konusu kuralla, ruhsat ve izinlerin bir özel hukuk tüzel kişisi olan yönetici şirket tarafından verilip denetleneceğinin öngörülmesi, Anayasa'nın 128. maddesine aykırıdır.”

“KAMULAŞTIRMA YETKİSİ”

Yasanın iptal edilen 5. maddesinin 5. fıkrasının 1. tümcesinin ”Yönetici şirket, kamu yararı gerekçesi ile adına kamulaştırma yapan veya yaptıran bir özel hukuk tüzel kişisidir” şeklindeki hükmünün iptali gerekçesinde ise yönetici şirkete, kendi adına kamulaştırma yapma yetkisinin verildiğinin öne sürüldüğü belirtildi.

Gerekçede, şunlar kaydedildi:

“Kamulaştırma, kamu yararının gerektirdiği hallerde devletin ve kamu tüzel kişilerinin, malikinin rızası olmaksızın özel mülkiyete son verebilmesi anlamını taşımaktadır.

Buna göre, kamulaştırmanın konusu salt özel mülkiyette bulunan taşınmaz mallardır. Devlet ve kamu tüzel kişileri, kanunla gösterilen esas ve usullere göre özel mülkiyette bulunan taşınmaz malların tamamını veya bir kısmını kamulaştırmaya ya da bunların üzerinde idari irtifaklar kurmaya yetkilidir.

İptali istenilen kuralla, Anayasa'nın 46. maddesine aykırı olarak özel hukuk tüzel kişisine kamulaştırma yetkisi tanınmaktadır.

Kamulaştırma bir kamu gücünün kullanılmasını gerektirdiği için özel kişiler tarafından kullanılabilecek bir yetki olamaz. Ancak, gerçek ya da özel hukuk tüzel kişilerinin başvuruları üzerine kamu yararı bulunması halinde yürüttükleri hizmet bakımından denetimine bağlı oldukları kamu tüzel kişileri tarafından kamulaştırma yapılabilir.

Nitekim 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 1. maddesinde, özel kanunlarına dayanılarak gerçek ve özel hukuk tüzel kişileri adına kamulaştırma yapılabileceği ve bu kamulaştırmalarda da anılan yasa hükümlerinin uygulanacağı kurala bağlanmaktadır.

Belirtilen hukuksal durum karşısında, yasanın 5. maddesinin beşinci fıkrasında yönetici şirketin bir özel hukuk tüzel kişisi olduğu belirtildiği halde, aynı maddenin beşinci fıkrasının dava konusu edilen 1 tümcesi ile bu şirkete kendi adına doğrudan kamulaştırma yapma yetkisi verilmiş olması Anayasa'nın 46. maddesine aykırıdır.”
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!