Stanley Fischer'in ziyaretinin önemi

Güncelleme Tarihi:

Stanley Fischerin ziyaretinin önemi
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 25, 2001 00:00

IMF Heyeti'nin Türkiye gibi kritik ülkeleri ziyareti sonunda mutlaka üst düzey bir IMF yetkilisi ziyaretin sonuna doğru o ülkelere gider. Heyetin ilk bulguları hakkında ayrıntılı bilgi alır. Ziyaret sonunda IMF tarafından hükümete verilecek mesajlar bu üst düzey yetkili tarafından sunulur. Bazı pazarlıklar yapılacaksa, pazarlığın düzeyi artırılmış olur.Geçmişte de çeşitli üst düzey IMF yetkilileri, heyetin Türkiye ziyaretinin sonlarına doğru gelir, üst düzey bürokratlarla ve bakanlarla konuyu tartışırdı. Bu anlamda, Fischer'in ziyareti yeni bir uygulama değil.IMF Birinci Başkan Yardımcısı Stanley Fischer'in ziyareti de bu çerçeve içinde değerlendirilmelidir. Stand-by düzenlemesinin dokuzuncu gözden geçirmesi sonuçlanmak üzeredir. Geçen hafta mali piyasalar küçümsenmeyecek bir çalkantı geçirmiştir. Mali piyasalardaki çalkantılarla programın hedefleri ve tahminleri giderek gerçekçi olmaktan çıkmıştır. Bir şeyler yapılması gereklidir.Bu noktada, Fischer'in Türkiye'ye gelmesi kadar doğal bir şey olamaz. Rakamsal hedeflerin ve tahminlerin değiştirilmesi için Fischer'in gelmesine gerek yoktu. İşin o tarafı teknik bir konu. Bu konuda Fischer'in yapabileceği fazla bir katkı yok.İKNA EDİLEBİLİRFischer'in katkısı, hükümete IMF'nin vereceği mesajlar olacaktır. Verilecek mesajlar oldukça sert olacaktır. IMF'nin Türkiye'nin yalpalamalarına müsamaha göstermeyeceği açıkça ifade edilecektir. Uygulanan politikaların hükümet tarafından yoruma izin vermeyecek bir biçimde sahiplenilmesi istenecektir. Bu konular daha önce de gündeme geldi. Ciddiye alınmadı. Deneyimlerimiz IMF'nin ne kadar haklı olduğunu gösterdi. Sanki, hükümet de işin ciddiyetini gördü.Ziyaretin bir diğer yönü de ‘‘dalgalı kur sistemi’’nin masaya yatırılması. Bu sistemin en büyük savunucusu Stanley Fischer idi. Dolayısıyla, Fischer ikna edilemeden Türkiye'nin kur politikasını değiştirebilmesi mümkün görünmüyor. Fischer ikna edilebilir mi? Cevap, konuyu kendisine nasıl takdim edeceğimizle çok yakından ilgilidir. Öngörülebilir kur sistemine geçerek yapacağımız saçmalıkların mali piyasalara yansımalarını törpülemek istiyorsak, bu kabul edilebilir bir bahane değildir.Kur sistemindeki değişiklik talebimizi ‘‘dalgalı kur sistemi’’ içinde hedeflere varmanın olanaksızlığı üzerine kurarsak, Fischer'i ikna etmede daha başarılı olabiliriz. Örneğin, Hazine'nin iç borçlarını sorunsuzca idame ettirebilmesinin ‘‘dalgalı kur sistemi’’ içinde olanaksız olduğunu gösterebilirsek, ikna gücümüz artacaktır. Faizlerin, uygulanan kur rejimi ile düşmesinin olanaksız olduğunu gösterebilmeliyiz. Ekonomik büyümenin bu kur rejimiyle sağlanamayacağını ispat edebilmeliyiz.FISCHER'DEN SONRAStanley Fischer'in ziyareti bu açıdan çok önemlidir. Türkiye iyi hazırlanmalıdır. Önyargılarımızı bırakalım. Kişisel çıkarlarımızı bir kenara koyalım. Doğru bildiklerimizi akılcı bir biçimde savunalım.Nasıl olsa Fischer yakında görevi bırakıyor diye konuyu küçümsemeyelim. IMF oturmuş bir kurumdur. Fischer gidecek, yerine Krueger gelecektir. Krueger bu işten zaten çok anlamaz diye onu daha kolay ikna edebiliriz izlenimine de kapılmayalım.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!