Soma'da bakanlığın hizmet kusuru yok

Güncelleme Tarihi:

Somada bakanlığın hizmet kusuru yok
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 01, 2015 15:48

Geçen yıl 13 Mayıs’ta 301 işçinin ölümü, 162’sinin yaralanmasına neden olan Manisa’nın Soma ilçesindeki maden faciası üzerine açılan bir davada Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı mahkemeye Bakanlık istenen tazminatı, ‘Bakanlığımızın hizmet kusuru yoktur’ cevabını verdi.

Haberin Devamı

Geçen yıl 13 Mayıs’ta 301 işçinin ölümü, 162’sinin yaralanmasına neden olan Manisa’nın Soma ilçesindeki maden faciası sonrasında açılan ceza ve iş davaları devam ediyor. Manisa Barosu tarafından Bakanlıklar ve Türkiye Kömür İşletmeleri Genel Müdürlüğünden istenen tazminat taleplerine ilk ret cevabı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından gönderildi. Bakanlık istenen tazminatı, ‘Bakanlığımızın hizmet kusuru yoktur’ diyerek tazminat ödemeyeceklerini açıkladı. Gelen cevap üzerine Manisa Barosu bakanlıklar hakkında Manisa İdare Mahkemesinde tazminat davası açacağını duyurdu.

Manisa Barosu Başkanı Avukat Ali Arslan, düzenlediği basın toplantısında Soma Kömür İşletmeleri A.Ş., Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu Genel Müdürlüğü ve Soma Holding A.Ş. aleyhine Soma İş Mahkemelerinde açmış oldukları destekten yoksun kalma ve manevi tazminat davalarının devam ettiğini hatırlatan Baro Başkanı Ali Arslan, “Soma faciasında 301 maden işçimizin şehit olmasında kamu kurumları gerekli denetimi yapmaması nedeni ile denetimi yapan kamu görevlileri, genel müdürler, ilgili bakanlar ve siyasi iktidar sorumludur. İlgililer hakkında savcılık soruşturması devam etmektedir.

Haberin Devamı

'CEVAP VERMEMİŞTİR'

Manisa Barosu olarak yakinen takip edilmektedir. Kamu kurumlarının aynı zamanda şehit olan madencilerimizin eşlerine, çocuklarına ve anne -babalarına maddi ve manevi tazminat sorumluluğu vardır. Şehit yakınlarımızın hak kaybına uğramaması için bir yıllık yasal süre içerisinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına ve Türkiye Kömür İşletmeleri Genel Müdürlüğüne dilekçe ile müracaat edilmiştir. Türkiye Kömür İşletmeleri Genel Müdürlüğü ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bu başvurularımıza bu güne kadar cevap vermemiştir.

'MÜMKÜN DEĞİL'

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Hukuk Müşavirliği aracılığı ile Haziran ayı içerisinde dilekçemize vermiş olduğu cevapta, ‘Açıkladığımız nedenle tazminat talebinin dayanağı olarak gösterilen olayın meydana gelmesinde Bakanlığımız yönünden hiçbir illiyet bağı ve Bakanlığımıza atfedilecek herhangi bir hizmet kusuru yoktur. Bu sebeple müvekkilleriniz için talep edilen maddi ve manevi tazminat talebinin karşılanması mümkün bulunmamaktadır.’ denilmektedir. Oysa Kamu denetçiliği Kurumu Aralık 2014 tarihinde yayımladığı raporun idarecilerin sorumluluğu kısmında Bakanlıkların sorumluluğu açıkça ortaya konulmuştur.”

TAZMİNAT DAVASI AÇILIYOR

Haberin Devamı

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının belirtilen cevabına karşılık 60 günlük süre içerisinde Manisa İdare Mahkemesinde Bakanlıklar ve Türkiye Kömür İşletmeleri Genel Müdürlüğü aleyhine tazminat davaları açılacağını aktaran Arslan, “Şehit madencilerimizin eşlerinin, çocuklarının hakkı sonuna kadar savunulacak, sorumluların cezalandırılması, şehit yakınlarının haklarının alınması için Manisa Barosu olarak gerekli tüm yasal işlem yapılacaktır. Tabi facianın meydana geldiği tarihten itibaren 1 yıl içerisinde tazminatlarla ilgili yerlere müracaat etmek gerekiyor. Biz Manisa Barosu olarak bu davaları takip eden tüm arkadaşlarımız süresi içerisinde Enerji Bakanlığı’na Çalışma Bakanlığı’na ve Türkiye Kömür İşletmeleri Genel Müdürlüğü’ne bu müracaatları yaptık. Bu güne kadar sadece Çalışma Bakanlığı bizim bu talebimize ret cevabı verdi. Bu ret cevabında bakanlığın herhangi bir sorumluluğunun olmadığını böyle bir sorumluluğu bakanlığa yükletilemeyeceği konusunda bir cevap yazısı yazdılar. Bu madende Türkiye Kömür İşletmeleri Genel Müdürlüğü’nün çalışan mühendisleri ve Enerji Bakanlığının temsilcileri var. Sürekli devlet tarafından denetlenen ve çalışması gözlemlenen bir maden ocağı. Burada bakanlıkların devletin, siyasi iktidarın sorumluluğu olamaması mümkün değil.”

SOMA HOLDİNG KENDİ İÇİNİ BOŞALTMIŞ

Haberin Devamı

Soma Holding A.Ş.’ye tazminat davaları açtıklarını ancak Holding’in kendi içini çoktan boşalttığına dikkat çeken Arslan, açıklamasına şöyle devam etti:
“Önümüzdeki ay içerisinde bu bakanlıklar aleyhine İdare Mahkemesi’nde tabi mükerrer olamamak üzere İş Mahkemesi’ne açtığımız davalar var. İş Mahkemesi’nde Soma Kömür İşletmesine, Som Holding ve Türkiye Kömür İşletmeleri’ne karşı dava açtık. Ama kamuoyuna yansıyan ve yaptığımız araştırmalarla bilindiği üzerine Soma Holding ve Soma Kömür İşletmeleri kendi içini boşaltmış durumda. Belki İş Mahkemesi’nde bu davalar kazanılmış olsa bile bizim kazanılan tazminatları tahsil etmemiz mümkün olamayacak. Bu nedenle hak kaybı olmaması açısından süreç içerisinde bakanlıklara da müracaatı yaptık. İdare Mahkemesinde davamızı açıyoruz. Tabi ki mahkemeler yapılacak olan davalar sonucunda bir karar verecektir.”

TAZMİNATLARI BAKANLIKLAR TEKLİF ETMELİYDİ

Haberin Devamı

Olayın ardından ailelere ödenecek tazminatları bakanlıkların kendi oluşturacakları komisyonlar tarafından tespit edilip ailelere teklif edilmesi gerektiğini anlatan Arslan, şunları söyledi: “Aslında bakanlık bizim bu dilekçelerimizi aldıktan sonra Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Türkiye Kömür İşletmeleri ve Çalışma Bakanlığı kendi aralarında bir komisyon oluşturarak buradaki ödenecek olan tazminatları tespit edip madenci yakınlarına teklif etmeleri gerekir. Olması gereken bu. Yasal anlamda böyle olması gerekiyor. Fakat bakanlık bu prosedürü hiç işletmeden direk sorumluluğunun olmadığını belirterek bizim talebimizi ret ediyor. Sorumluluğunun olmadığını belirtmesi için dahi aslında bu komisyonu oluşturması gerekiyor. Ama bu komisyonu oluşturmadan ret kararı alıyorlar. Tazminat oranları için bir rakam söyleme mümkün değil. Onlar işçinin madendeki çalışma süresine yaşına geri kalan çocuklarına gibi etken olan şeyler. Bunların da uzman arkadaşlara hesabını yaptırıyoruz. Tabi maddi tazminatlarının yanında ailelerin bu kayıptan dolayı duymuş olduğu manevi üzüntülerin hafiflemesi anlamında manevi tazminat istemeleri söz konusu. Ombudsman raporunda okuduğum gibi burada asıl sorumluluk devlettedir, asıl sorumluluk siyasi iktidardadır diyor. Tabi önümüzdeki süreçte Türkiye Büyük Millet Meclisinde yapılacak çalışma ile belki de bu ilgili bakanlıkların sorumluluğu ortaya çıkacak ve onların da yargılanması olacaktır diye düşünüyorum.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!