Londra ve New York’ta uluslararası yatırımcılarla yaptığı toplantıların ardından Mehmet Şimşek, şu değerlendirmeleri yaptı:
Pek siyasi soru gelmediTürkiye’ye olan ilgi ve güven son derece yüksek, zaten Türkiye’ye olan fon akışı bunu çok açık bir şekilde gösteriyor. Toplantılarda geçmişe göre pek fazla makro ekonomik ve siyasi görünüme ilişkin olmadı.
Sorular daha çok, “Türkiye’nin kredi notu ne zaman artacak, kredi notu anlamıyla Türkiye yatırım yapılabilir ülke kategorisine ne zaman gelecek” konusunda oldu. Zaten piyasalar BBB veya neredeyse A notunu bile bazı kategorilerde fiyatlamış durumdalar. Türkiye’nin CDS kredilerine, Eurobond kredilerine baktığınız zaman; hakikaten gelinen nokta mevcut kredi notumuzun çok daha ötesinde.
Not artırımı sembolikTürkiye’nin kredi notunun artıp artmaması tamamen sembolik bir hale gelmiş durumda, çünkü Türkiye’nin yurtdışı veya yurtiçi varlıklarının fiyatlanması zaten kredi notunda, yatırım yapılabilir ülke eşiğinin çok üstünde.
Merkez Bankası’nın para politikası uygulaması konusunda da epey soru geldi. Makro ekonomik temelleri çok sağlam olduğu, siyasi istikrarı çok güçlü bir şekilde devam ettiği, reformları sürdürdüğü için Türkiye’ye karşı inanılmaz bir ilgi var.
O ilginin bir gereği olarak faizler daha önce hiç görülmemiş seviyelere çekildi. Böyle bir dönemde biz de Türkiye ekonomisini daha korunaklı yapmak için, cari açığı daha makul düzeylerde tutmak için gerekli politika çerçevesini belirleyerek uyguluyoruz.
İmrendiklerini söyledilerKatılımcıların hepsi Türkiye’nin bu dönemde ortaya koyduğu performansa imrendiklerini ifade ettiler. Biz de tabii bu başarıyı devam ettirmek için, bu kazanımları uzun vadeli bir şekilde korumak için doğru politikaları uygulamaya devam ediyoruz.
Ben inanıyorum ki 2011 yılından itibaren Türkiye’ye doğrudan yatırım girişinde de önemli bir artış olacaktır, çünkü Türkiye’nin geleceği çok parlak, uzun vadeli görünümü de iyi.