Sarı saçı Bağdat’ta sıkıntı yarattı sokağa başörtü ve korumalarla çıktı

Meltem Çolak, Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, Grafik Tasarım Bölümü mezunu. Çalıştığı firmaya Irak bağlantılı iş gelince Erbil’e gitmeyi kabul etti. İş uzayıp 1.5 ay bölgede kalan Çolak, Erbil’de işini yaptığı firma tarafından transfer edildi ve mesaisinin yarıdan fazlasını Irak topraklarında geçirmeye başladı. 8 aydır Irak’ta inşaatlar yapan Nursoy Şirketler Grubu’nda Kurumsal ve Dış İlişkiler ile İnsan Kaynakları Müdürlüğü görevlerini yürütüyor. Sadece Irak’ta değil her yerde kadın olmanın, insan olmanın zor olduğunu ifade eden Çolak, “Başınızın örtülü olması gerekmiyor ama Bağdat’ta birgün çok sıkıldım. Fanusun dışına çıkmak istedim. Yürüyüşe çıktım. Korumalar saçlarım sarı olduğu için, Türk’ten çok Amerikalı, Avrupalıya benzediğini söylediler. Hafif de olsa başımı kapatmam gerekti. Kısa yürüyüş korumalar eşliğinde oldu. Kıyafet korumaları da rahatsız etmemeli. Bir de gülme meselesi var pek gülünmüyor, gülene de pek iyi gözle bakılmıyor” diye konuştu.
Topukluyla dikkat çekme
Çolak’ın Irak’ta iş yapma izlenimleri şöyle:
Dil sorun, çalışma saatleri sorun, her şey sorun.
Laf anlatmak, nedenleri sıralamak, kafa yormak, onların odaklanmasını sağlamak, hayli yorucu.
Kıyafetiniz önemli. Hava sıcak da olsa içeride klimalı ortamda da aynı giyiniyorsunuz. Uzun kollu yaka kapalı kalçalarınız örtülü.
Boynumdaki dövme görünmesin diye 45 derece sıcaklıkta dahi fular bağlamak zorunda kalıyorum. Topuklu ayakkabıyla yürümek zor.
Topuklu giymemek az dikkat çekmeyi sağladığı için de önemli.
Hele neredeyse tamamı çukurlu, engebeli kısmen toprak yollarda yürümeye çalışmak çok daha zor. O yüzden ancak görüşmelere giderken giyiyorum.
Görevini, 10-15 silahlı korumanın gölgesinde, zırhlı araçlarla yapıyor. Çolak, bu duruma alışmanın zor olmadığını belirtti.