Rekabette düÅŸük ceza dönemi bitti

Rekabet Kurulu BaÅŸkanı Mustafa Parlak, rekabet ihlali nedeniyle açılan soruÅŸturmalarda verdikleri para cezalarının ‘düşük’ olduÄŸunu söyleyerek, ‘‘Düşük ceza dönemi bitti. Para cezaları normalleÅŸecek’’ dedi. REKABET Kurulu (RK) BaÅŸkanı Mustafa Parlak, rekabet ihlali nedeniyle bugüne dek açılan soruÅŸturmalarda verdikleri para cezalarının ‘düşük’ olduÄŸunu söyleyerek, ‘‘Düşük ceza dönemi bitti. Para cezaları normalleÅŸecek’’ dedi. Rekabet Kurulu rekabet ihlalleri dolayısıyla son olarak, HSBC Bank'a 5 trilyon, Turkcell ve Telsim'e de toplam 31 trilyon lira para cezası vermiÅŸti. Hürriyet'in sorularını yanıtlayan Parlak, Kurul'un bugüne kadar etkin çalışmasına engel olan ‘kararların geç yazımı ve tebliÄŸi’ konusu baÅŸta olmak üzere, kendi istekleriyle üç önemli konuda yapılan kanun deÄŸiÅŸikliklerine açıklık getirdi. Yeni deÄŸiÅŸikle, kararın yazımı ve ilgili firmaya tebliÄŸi konusunda, Kurul'un kendisini en çok 60 gün ile baÄŸladığını söyleyen Parlak, şöyle devam etti:REHAVET BÄ°TTİ‘‘Eski durum, yıllardır hem bizi, hem de rekabeti ihlal ettiÄŸi saptanan ÅŸirketleri rehavete itiyordu. Çünkü biliyorlardı ki, ceza alsalar bile yıllar sonra ödeyecekler. Hangi firma, beÅŸ yıl sonra ödeyeceÄŸini bildiÄŸi bir para cezasını önemser.’’ Karar yazımındaki sürenin kısalmasının, olumlu etki yaratığını söyleyen Parlak, ‘‘Bunu teÅŸebbüslerdeki kıpırdanıştan anlıyoruz’’ dedi. Kararlardaki gecikmenin AB'nin Türkiye'yle ilgili Ä°lerleme Raporu'nda da eleÅŸtiri konusu olduÄŸunu ifade eden Parlak, yapılan deÄŸiÅŸikliÄŸi AB Genel SekreterliÄŸi'ne ilettiklerini vurguladı.ETÄ°K OLMAYAN GELÄ°RRK BaÅŸkanı Parlak, yine yasa deÄŸiÅŸikliÄŸiyle Kurul açısından ‘etik olmayan’ bir uygulamaya son verdiklerini de açıklayarak, verilen para cezalarının yüzde 25'inin Kurul'a gelir kaydedilmesi yönündeki uygulamadan vazgeçtiklerini bildirdi. Verilen cezadan pay almalarının uluslararası platformda yadırgandığını söyleyen Parlak, ÅŸu deÄŸerlendirmeyi yaptı:‘‘Özellikle OECD toplantılarında, bu durumu öğrendikleri zaman hayret ediyorlardı. Yürüttüğümüz soruÅŸturma dosyalarında verdiÄŸimiz cezadan pay almak, sanki gelir elde etmek için ceza kesiliyor eleÅŸtirilerine yol açıyordu. Bu da cezaların adaleti açısından gölge yaratıyordu. Åžimdi bu gölge ortadan kalktı.’’Parlak, yeni durumun Kurul gelirlerinde ciddi bir azalmaya yol açıp açmayacağı sorusuna ise ‘‘Şimdi tam bütçemize denk bir para alıyoruz. Ne olur? Hazine'ye para aktarıyorduk. Bundan böyle para yoksa Hazine'ye para aktarmayacağız’’ dedi.Cezalardan yüzde 25 pay alma uygulamasınının sona ermesiyle, RK; Turkcell-Telsim örneÄŸinde 7.5 trilyon liradan, HSBC Bank dosyasında ise 1.2 trilyon liradan vazgeçmiÅŸ oldu. ARTIK DAHA GÜÇLÃœYÃœZParlak, bugüne dek yürüttükleri soruÅŸturmalar kapsamında, ‘yerinde inceleme’ sırasında güçlükler yaÅŸadıklarını ve RK personelinin engellendiÄŸini açıklayarak, ÅŸunları söyledi:‘‘Rekabet Hukuku'nda belgenin anlamı farklıdır. ÖrneÄŸin, telefonla konuÅŸulurken bir kağıda alınan notlar bile belge kabul edilebilr. BU nedenle, incelemeye gittiÄŸimiz iÅŸletmeler, bizim personeli yerinde inceleme yapmak istediklerinde engelliyordu. Buna mani olmak için yapılan deÄŸiÅŸiklikle, artık mahkeme kararı alabileceÄŸiz. Sulh Ceza HakimliÄŸi'nden incelemeden önce (engellemenin kaldırılması) kararı almak mümkün.’’Yasa Taslağı'ndan çok ümütliyizRK BaÅŸkanı Mustafa Parlak Ãœst Kurullar Yasa Taslağı konusundaki düşüncelerini ise şöyle aktardı:‘‘BaÅŸlangıçta, herkesin aynı elbiseyi giyeceÄŸi yolunda spekülasyonlar vardı. Yeni yasa taslağıyla üst kurulların tasfiyesi amaçlanıyor gibi bir algılama ortaya çıktı. Ama ilk toplantıda gördük ki, Ömer Dinçer, saÄŸduyulu bir yaklaşım içinde. Ortaya çıkacak metnin hepimizin benimseyeceÄŸi bir metin olması gerektiÄŸini söyledi. Bu da bizim ümitli olmamızı saÄŸlıyor.’’Parlak, ‘‘aynı elbiseyi giymek’’ benzetmesiyle tanımlanan eleÅŸtirilerin hangi sebeple çıkmış olabileceÄŸi sorusuna ise ÅŸu yanıtı verdi: ‘‘Bu taslakta biraz DPT'nin gölgesi var gibi görünüyor. Ä°ÅŸte bu gölge, o izlenimi doÄŸurmuÅŸ olabilir. Ama ilk toplantıda ilerleme saÄŸladık. Her kurulun kendi istek ve ihtiyaçlarını aktarması ve bulunacak ortak bir zemin ile bence bu gölge kalkabilir görünüyor.Â