POAŞ'ta bağış yok, her şey yasal

ÖzelleÅŸtirmeden de sorumlu olan Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, POAÅž'ın ÖzelleÅŸtirme Ä°daresi'ne olan borcunun taksite baÄŸlanmasının normal bir iÅŸlem olduÄŸunu söyledi. Unakıtan, ‘‘Bunları kamuoyuna intikal ettirirken, bağışlanmış bir iÅŸlem gibi sunuyorlar. Bu bir bağış deÄŸildir’’ dedi.Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, Petrol Ofisi A.Åž.'nin (POAÅž) ÖzelleÅŸtirme Ä°daresi'ne olan borcunun yeniden yapılandırılması ile ilgili spekülasyonlara son noktayı koydu. Unakıtan, POAÅž'ın borcunun yeniden yapılandırılmasının ‘‘gayet normal’’ bir iÅŸlem olduÄŸunu söyledi.ÖzelleÅŸtirme Ä°daresi'nden de sorumlu olan Kemal Unakıtan, Active Academy tarafından düzenlenen ‘‘1. Uluslararası Finans Zirvesi’’ndeki konuÅŸmasından sonra bir soru üzerine, ‘‘POAÅž'taki iÅŸlem hiç kimseye hususi bir iÅŸlem deÄŸildir. Bunları kamuoyuna intikal ettirirken sanki bağışlanmış bir iÅŸlem gibi sunuyorlar. Bu bir bağış deÄŸildir. Kanunidir. Normal bir iÅŸlemdir’’ diye konuÅŸtu.Unakıtan, Finans Zirvesi'ndeki konuÅŸmasında da Türkiye'de son zamanlarda izlenen edilen sıkı maliye disiplinine riayet eden politikalardan dolayı, güzel geliÅŸmeler baÅŸladığını vurgulayarak, ‘‘Şu anda doÄŸru yoldayız’’ dedi.GÃœZEL GELÄ°ÅžMELER VARKamu borç stoÄŸunu kısa vadede yüzde 60'ın altına indirmek gerektiÄŸini anlatan Unakıtan, ÅŸunları kaydetti: ‘‘Bunun için ne gerekiyorsa onu yapmak lazım. Bunun başı da popülist politikalardan vazgeçmekten geçiyor, eÄŸer popülist politika yapacaksanız bu iÅŸe hiç baÅŸlamayın. (Efendim ÅŸunu da isterim bunu da isterim) O zam ister, öteki (niye vergi koydun) demeye baÅŸlarsa bu iÅŸ yürümez. Buna hiç taviz vermeden devam etmek lazım. Çok şükür Türkiye'de son zamanlarda takip edilen sıkı mali disipline riayet eden politikalardan dolayı güzel geliÅŸmeler baÅŸladı.’’ Bu politikalara milletin inanması gerektiÄŸini ve toplumsal dayanışmanın ÅŸart olduÄŸunu vurgulayan Unakıtan, sözlerini şöyle tamamladı: ‘‘Toplumun her kesiminin fikirlerini alarak, kendimizi Ankara'ya hapsetmeden Türkiye'nin her yerinde ve dışında Türkiye ile ilgili yerlerle görüşerek bu politikalarımıza devam ediyoruz. Åžu anda doÄŸru yoldayız. Neden doÄŸru yoldayız? Neticelerini alıyoruz, görüyoruz artık. Çok şükür faizlerimiz yüzde 30'ların da altında, yüzde 28'leri görmeye baÅŸladı. Enflasyon da çok önemli, enflasyonu düşürmeden bir yere varamayız. Eskiden çok anlamsız, artık anlamsızlığı her gün daha da anlaşılacak bir konu vardı. (Enflasyonsuz büyüme olmaz) Enflasyon ekonominin bir hastalığıdır, hastalık içinde bir insan büyüyebilir mi? Büyüse de ona büyüme mi denir? Ondan dolayı iki senedir yük, üçüncü sene küt aÅŸağıya. 10 yıldır büyüme 2.7. Ä°stikrarlı büyümelerin istikrarlı olması lazım.’’ Devlet kimsenin ayakta kalmasını saÄŸlamazMaliye Bakanı Kemal Unakıtan, finans sektörünün bundan sonra ayağını daha saÄŸlam basmak mecburiyetinde olduÄŸunu belirterek, ‘‘Hesaplarını ona göre yapsınlar. Banka sahipleri doÄŸrudan sermayelerini koysunlar’’ dedi. Unakıtan, bundan sonra bütün iÅŸletmelerin sermayelerini güçlendirmek mecburiyetinde olduÄŸunu vurgulayarak, şöyledevam etti: ‘‘Bankalar daha da güçlendirilmek mecburiyetinde. Bizdeki finans sektörü bundan sonra ayağını daha saÄŸlam basmak mecburiyetinde. Hesaplarını ona göre yapsınlar. Artık Türkiye'de herkes kendi ayağı üzerinde durmak mecburiyetinde. Durabilen gider. Devlet de kimsenin ayakta durması için destekçisi deÄŸil.’’Unakıtan, enflasyonun düşmesiyle birlikte özel sektöre, finans sektörüne çok büyük görevler düştüğünü ve bu sektörde yer alanların kendilerini yeni duruma göre ayarlamaları gerektiÄŸini belirterek, ‘‘Yöneticilerin, hesaplarını ona göre yapması lazım. Mesela özel sektördeki ÅŸirketler için eski kárlar artık yok, olmaz’’ diye konuÅŸtu.ÖzelleÅŸtirmenin geciktiÄŸi yönünde eleÅŸtiriler geldiÄŸini anlatan Unakıtan, ‘‘Ayakkabı satmıyorsun kardeÅŸim. Koskoca ÅŸirketleri satıyorsun. Milyarlar var, vakit alıyor’’dedi. Unakıtan, bazen belli bir takvim yapıldığını, ancak alıcıların fazla olması nedeniyle mecburen 1 ay uzattıklarını belirterek, ÅŸunları kaydetti: ‘‘Bazen daha iyi bir fiyat alabilmek için bazı belirsizlikleri kaldırmak lazım. Åžirketini niye almıyorlar? Åžirketini satılır hale getirmemiÅŸsin. Kendini alıcı yerine koyarsan niye almadıklarını anlarsın. Bankanı niye almıyorlar? Niye almamışlar? Bir sürü borçların içinde ne olduÄŸu belli olmayan, temizlenmemiÅŸ bir bankayı kim alır? Önce onun içini temizleyeceksin. Satılır bir hale getireceksin. Bunları da yapmak için çok kuvvetli bir siyasi irademiz var, yapacağız, adım adım gerçekleÅŸtireceÄŸiz.’’Güven varsa yabancı Yeni Cami kuÅŸu olurSermaye ve paranın önemli olduÄŸunu belirten Kemal Unakıtan, ‘‘tiko çok önemli’’ diyerek şöyle devam etti: ‘‘GeliÅŸmekte olan ülkeyseniz çok önemli. Onların gelmesi lazım. (Buyrun bize gelin) demekle olmuyor. Onların gelmesini saÄŸlayacak ortamı hazırlamanız lazım, onun için altyapı ve mevzuatı hazırlayacaksınız. Ondan daha önemlisi ekonominizi istikrarlı hale getireceksiniz. Sermaye iki ÅŸeye çok önem verir; siyasi ve ekonomik istikrar... Kalkınmanız için de hele hele sermaye birikiminin az olduÄŸu, geliÅŸmekte olan ekonomilerde sermaye çok önemli. Ekonomik istikrarı yakalayacaksınız, siyasi istikrardan katiyen vazgeçmeyeceksiniz. Sermayenin kendini emin hissetmesi lazım. Emin hissetmedikten sonra kuÅŸ gibi uçar gider, ama emin hissettikten sonra Eminönü'nde, Yeni Camii'nin önündeki kuÅŸlar gibi hiç ayrılmaz.’’Â