Özal gibi ihracatçılarla fellik fellik dolaşacağız

Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin (TİM) ‘‘İhracatçılar Soruyor, Liderler cevaplıyor’’ toplantısının konuğu olan AKP (Adalet ve Kalkınma Partisi) Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, ihracatçıya girdi maliyetlerinin düşürülmesinden vergi indirimine kadar bir dizi söz verdi.

İhracatçının 80'lerde Turgut Özal'la birlikte dünya piyasalarına taşındığını, ancak sonraki yönetimlerin ihracatçıya yeterince destek sağlamadığını ve ihracatçının kendi haline bırakıldığını dile getiren Erdoğan, şunları söyledi:

HALK CANINDAN BEZDİ

‘‘İhracatçının elini tutup onu dünya piyasalarına taşıyan bir yönetim olmadı. İhracatçı kendi mücadelesini kendisi veriyor, kendi pazarını kendisinin yaratıyor. Devletinin arkasında olduğu ihracatçımızın dünyada neler yapabileceğini düşünün. Biz bunu yapmaya hazırız. Dürüst, güvenilir bir yönetim olarak ihracatçımızı yanımıza alacağız. Onlarla beraber dünyayı fellik fellik dolaşacağız.’’

Konuşmasında dünyada köklü dönüşümler yaşanırken, Türkiye'nin zamanını ve enerjisini iç meselelerle uğraşarak tükettiğini söyleyen Erdoğan, devletin ekonomideki rolünün azaltılamadığını, servetin toplum kesimleri arasında adaletli dağıtılamadığını belirtti. ‘‘Kamu yönetiminde yolsuzluk ve siyasal çürüme bakımından da ülkemiz ne yazık ki ön sıralarda yer alıyor’’ diyen Erdoğan, mevcut hükümetin uygulamalarını da şöyle eleştirdi:

‘‘Koalisyon hükümetinin uyguladığı halkı canından bezdiren ekonomik istikrar programları ve acı reçeteler enflasyonu kontrol altına almaya yetmemiştir. Ağır vergi yükü ve yoğun bürokrasi üretim gücünü zayıflatmış, istihdamı azaltmış ve kaynakların rant kesimine yönelmesine yol açmıştır. Ülke yerli ve yabancı yatırımcılar için cazibesini kaybetmiş, işsizlik had safhaya ulaşmıştır.’’

Ekonomik krizin sorumlusunun halk, işadamları ve ihracatçı olmadığını belirten Erdoğan, ‘‘Krizin sorumlusu aciz, beceriksiz yönetimlerdir. Milletimizin bu kötü gidişe 'dur' demesi için 3 Kasım'da bir değişim ve dönüşümün yaşanması şarttır. Ülkeyi düze çıkaracak bir siyasi iradeye, bir siyasi duruşa ihtiyacımız var’’ dedi.

İhracatçılara vergi oranlarının düşürüleceğini ve sayısının da azaltılacağını söyleyen Erdoğan, ihracatçının en büyük sorunu olarak gördüğü ‘‘bürokratik oligarşi’’yi de kaldıracaklarını açıkladı. İhracat ile ilgili işleri ‘‘tek el’’de toplayacaklarını ifade eden Erdoğan, enerji, su gibi girdi maliyetlerini de dünya fiyatlarına çekeceklerini, SSK primlerini düşüreceklerini belirtti.

Verdiği sözler için nasıl bir takvim oluşturduğu sorusunu ise Erdoğan, ‘‘Belki çileli bir dönemimiz olacak ama birinci yılın sonunda 'işler değişti' diyeceksiniz. Üçüncü yılın sonunda da en batısından en doğusuna kadar benim insanım ‘oh' diyecek duruma gelecek’’ diye konuştu.

Konsolidasyon yok borcu ‘öteleyeceğiz'

TİM'in toplantısına AKP'nin ekonomi kurmayları Kürşad Tüzmen, Ali Çoşkun ve Reha Dönemeç ile birlikte katılan Tayyip Erdoğan borçlara ilişkin bir soruyu yanıtlarken, kesinlikle konsolidasyon gibi bir düşünceleri olmadığını söyledi. Ancak borcun yeniden yapılandırılması gerektiğini savunan Erdoğan, ‘‘Bunun yolu konsolidasyon değil, muhataplarımızla uzlaşarak, onları da zarara uğratmadan bunu ötelemek lazım’’ diye konuştu. Bu konuda söz alan Reha Dönemeç de, vadesi ve faiz oranı ile dış borçta bir sıkıntı olmadığını ancak iç borcun 17 milyar dolarlık bir bölümünün kısa vade ve yüksek faiz oranı nedeniyle sıkıntı yaratabileceğini belirtti. Dönemeç, ‘‘Ancak güven telkin edilerek, vadesi uzatılarak ve faiz oranı bir yıl içinde düşürülerek bu problem de çözülebilir’’ dedi.

Bankaların hesabını bana seçimden sonra sorun

AKP Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, batık banka sahipleriyle yaptığı görüşmeye de değinerek, şunları söyledi:

‘Burada yapılan nedir? Daha önce ziyaretime gelen, benim de daha sonra Bilecik mitingi sebebiyle davet edildiğim kendi tesislerini gezmem ve olay 45 dakikalık yemek durumu. Orada iki işadamı da bulundu -isimlerinizi zikretmeyeceğim siz biliyorsunuz zaten- kendileri, uğradıkları haksızlıkları bize aktardılar. Ben siyaset adamı olarak nasıl sizlerle buluşuyorsam, her ticaret adamıyla ve sanayiciyle de buluşurum, her birini de dinlerim. Oraya gidiyorsun olmuyor, buraya gidiyorsun olmuyor. Zarar, ziyan varsa bunu biz mi yarattık, yoksa mevcut iktidar mı? Sanki bunlara rantı ben sağladım, onların bankalarını Fon'a ben devrettim. Bunun hesabını, 3 Kasım'dan sonra bize sorabilirsiniz.’’

Görüştüğü işadamlarının ‘‘Benim 1 milyon dolar, 5 milyon dolar borcum var 30 milyon dolarlık, 40 milyon dolarlık mal varlığım var, borcumu belli bir takvim uygulanırsa ödeyebilecek güçteyim ancak mal varlığıma el konulduğu için bunu yapamıyorum’’ diye yakındığını da aktaran Erdoğan, ‘‘Bunu da hep birlikte sorgulamamız, düşünmemiz lazım, ondan sonra da hep birlikte işsizlik diye bağırıyoruz. Bu firmalarda, bu holdinglerde binlerce insan çalışıyor, bunun çözümünü bulmak zorundayız’’ diye konuştu.