Müzelerde lokanta açıp turistlere şarap satalım
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Ocak 19, 2002 02:06
Bodrum Kalesi Sualtı Arkeoloji Müzesi Müdürü Oğuz Alpözen, müzelerde restoran açılmasını, müşterilere yemek ve şarap servisi yapılmasını önerdi.
Alpözen, Türkiye'deki müzelerin çoğunun fotokopiyle çoğaltılmış gibi birbiriyle benzer görüntü sergilediğini ve çağdaş zihniyetten uzak yönetildiğini belirterek, ‘‘Biz Bodrum'daki müzede restoran açıp gelirlerimizi katlayacağız’’ dedi
Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi'nin ‘‘şövalye’’ unvanlı Müdürü Alpözen, Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü'nün açtığı turizm kursuna katılan 60 öğrenciye, ‘‘Geçmişten Günümüze Müzecilik’’ konulu konferans verdi ve çağdaş müzeciliği anlattı. Türkiye'deki 157 müzenin 100'den fazlasının birbirinin aynı, çağdışı bir görüntü sergilediğini söyleyen Alpözen, birçoğunun kendini yenilemediğini, 30 yıldır aynı şekilde duran müzeler olduğunu söyledi. Müzelerin, İstanbul Haliç'te Rahmi M. Koç Müzesi'ndeki restoran, kafe ve bar gibi ziyaretçilerin ihtiyacını karşılayacak mekánlara sahip olmasını öneren Alpözen, sözlerini şöyle sürdürdü:
‘‘Bayındırlık Müdürlüğü'nün prototip müzeleri, her kentte aynı şekilde yapılıp yerleştirilmiş. Oysa müze müdürlüklerinin kendi yörelerine has kültürel değerleri ve özellikleri bu yapılara yansıtması gerekiyor. Tarihi mekánlarda düzenleme yapılmıyor. Bakımsız bırakılıyor. ’
Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi'nin ‘‘şövalye’’ unvanlı Müdürü Alpözen, Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü'nün açtığı turizm kursuna katılan 60 öğrenciye, ‘‘Geçmişten Günümüze Müzecilik’’ konulu konferans verdi ve çağdaş müzeciliği anlattı. Türkiye'deki 157 müzenin 100'den fazlasının birbirinin aynı, çağdışı bir görüntü sergilediğini söyleyen Alpözen, birçoğunun kendini yenilemediğini, 30 yıldır aynı şekilde duran müzeler olduğunu söyledi. Müzelerin, İstanbul Haliç'te Rahmi M. Koç Müzesi'ndeki restoran, kafe ve bar gibi ziyaretçilerin ihtiyacını karşılayacak mekánlara sahip olmasını öneren Alpözen, sözlerini şöyle sürdürdü:
‘‘Bayındırlık Müdürlüğü'nün prototip müzeleri, her kentte aynı şekilde yapılıp yerleştirilmiş. Oysa müze müdürlüklerinin kendi yörelerine has kültürel değerleri ve özellikleri bu yapılara yansıtması gerekiyor. Tarihi mekánlarda düzenleme yapılmıyor. Bakımsız bırakılıyor. ’