Mühendislik bürosuyla yola çıktı, anız ve ‘süceyrat’ı ‘temiz enerji’ye çevirdi

Güncelleme Tarihi:

Mühendislik bürosuyla yola çıktı, anız ve ‘süceyrat’ı ‘temiz enerji’ye çevirdi
Oluşturulma Tarihi: Aralık 21, 2010 00:00

Termik santrallara çeşitli ekipmanlar, kalitesiz kömürden temiz enerji sağlayan kazanlar ve baca gazları için elektrostatik filtreler üreten Mimsan, sanayi atıklarını, ormanlardaki çalı çırpıyı (süceyrat), tarlalardaki anızı ‘temiz enerji’ye dönüştürmeyi de başardı.

Haberin Devamı

MALATYA 2. Organize Sanayi Bölgesi’ndeki 12 bin metrekare kapalı alana kurulu fabrikada kalorifer ve endüstriyel kazanlar üreten Mimsan Makine İnşaat ve Ticaret Limited Şirketi (Mimsan), TÜBİTAK ile birlikte yürüttüğü bazı projelerle Türkiye’deki ‘ilk üretimleri’ gerçekleştirmeyi başardı. Termik santrallara çeşitli ekipmanlar, kalitesiz kömürden temiz enerji sağlayan kazanlar ve baca gazları için elektro statik filtreler üreten firma son olarak sanayi atıklarını, ormanlardaki çalıçırpıyı (süceyrat), tarlalardaki anızı ‘temiz enerji’ye dönüştürmeyi başardı. Enver ve Ahmet İlhan kardeşlerin 1983’te kurdukları firma geçen yıl yaptığı 24 milyon liralık cironun 4 milyon lirasını da Almanya ve İtalya başta olmak üzere Avrupa’daki sanayileşmiş ülkelerin dev markalarına fason üretimden sağladı. Mimsan’ın ağır sanayi için kritik öneme sahip ürünleri şu ana kadar 37 ülkeye satıldı.
İşi mühendis ağabey kurdu
Ahmet İlhan, Mimsan’ın hikayesini şöyle anlatıyor: “Firmamızın kurucusu ağabeyim Enver İlhan’dır. Aile olarak birkaç nesildir işvereniz ama bu 1983’e kadar çiftçi, esnaf bazındaydı. Enver Bey, Karadeniz Teknik Üniversitesi makine mühendisliğini bitirmişti ve o dönemde devlette iş bulamadı. Bunun üzerine bağımsız bir mühendislik bürosu kurarak iş hayatına atıldı. Ben de 1988’de üniversiteyi bitirdim ve ağabeyimle birlikte çalışmaya başladım.”
Özal dönemi fırsat oldu
Enver İlhan’ın mühendislik bürosunun başarısının kaynağının Turgut Özal’ın başbakanlık döneminde başlattığı liberal ekonomi uygulamaları olduğunu söyleyen Ahmet İlhan, şöyle devam ediyor: “Özal döneminin oluşturduğu ekonomik açılımlar bize yeni iş fırsatları çıkardı. Kalorifer ve tesisat projeleri pazarı büyüdü. Proje yapınca uygulama da isteyenler oluyordu ve kazan üreticileriyle muhatap oluyorduk. Kazan imalatı zor ve meşakkatli bir iştir ama imalat teknolojisi itibariyle çok ciddi altyapı da gerektirmez. 1987’de kazan imalatına başladık. Önce konut tipleriyle başladık 2000 yılından sonra da endüstriyel kazanlar üretmeye başladık. Doğalgaz fiyatlarının yükselmesiyle sanayide kömürlü kazan sistemi kurmak cazip hale geldi. Talebe bağlı olarak bu alanda uzmanlaştık.”
Standart dışına çıktık
Endüstri kazanları üretiminde rakiplerin genellikle sanayi merkezi illerde olmasının müşteriler
nezdinde kendilerine farklı bir avantaj sağladığını vurgulayan Ahmet İlhan, “O bölgelerde üreticiler müşteriye karşı dominant olabiliyorlardı. Biz ise Anadou’da olmamız nedeniyle amatör ruhla, müşteri taleplerine göre üretmeyi öğrendik. Bu da araştırma geliştirme (Ar-Ge) ve özel tasarım yönümüzü geliştirdi. Bir süre sonra gördük ki kalitesiz kömürü en çevreci yakan tesisleri biz üretmeye başlamışız. Bu da bir talep patlaması yarattı” diyor.

Haberin Devamı

Ormanlar tarlalar enerji kaynağı olacak

Haberin Devamı

AHMET İlhan, TÜBİTAK desteğinde 3 proje yürüttüklerini belirtiyor ve şu bilgileri veriyor: “Ormancıların ‘süceyrat’ dediği atıkları yakarak enerjiye ve ısıya dönüştüreceğiz. Süceyrat çürüdüğünde yangınların fitili oluyor. Türkiye’nin yıllık orman atığı kapasitesi birkaç milyon ton. Prototipleri ürettik. Bir de çiftçi için anız sorunu var. Anızın da bir kazan dairesinde yakılması ve enerji üretimi mümkün. Köy gruplarına ortak tesisler planlıyoruz. Köylere bu yolla elektrik ve ısı üretilebilir.”

Sanayi atıkları ve atık ısı enerji oldu

AHMET İlhan, müşteri taleplerine göre üretimde ‘müşteri kurumların atıkları’nın öne çıktığını belirtiyor ve şöyle konuşuyor: “Müşterinin atığını yakarak elektrik elde etmek ya da ısı elde etmek için özel tasarımlar yapmak bize yeni ufuklar açtı. Buharla elektriğin üretilmesi için yüksek basınçlı buhar gerekir. Onu üreten kazanları ürettik. Bazı tesislerde atık ısılar var. Onu da yeniden değerlendiriyoruz. Çimento fabrikaları, demirçelik fabrikalarında atık ısı çok. 12 bin metrekare kapalı alana sahip fabrikamızda 240 çalışanımız var. 24 milyon lira ciro yaptık; 20 milyon liralık kısmı iç piyasa gerisi ihracattan.”

Haberin Devamı

DİĞER HABERLER

Teknoloji büyük ödülü VSY Varlıbaşlar’ın oldu

TÜBİTAK, TTGV ve TÜSİAD tarafından bu yıl 9’uncusu düzenlenen ‘Teknoloji Ödülleri’ sahiplerini buldu. Mikro Ölçekli Ürün Kategorisi’nde Digital Planet-D.T.P., Küçük Ölçekli Ürün Kategorisi’nde Baykar Makine, Küçük Ölçekli Süreç Kategorisi’nde Sobee Yazılım, Orta Ölçekli Ürün Kategorisi’nde Anadolu Motor, Orta Ölçekli Süreç Kategorisi’nde Teknodrom Robotik ve Otomasyon, Büyük Ölçekli Ürün Kategorisi’nde Arçelik ve Büyük Ölçekli Süreç Kategorisi’nde, Türkiye Şişe ve Cam Fabrikaları, Büyük Ödül’de ise VSY Varlıbaşlar Sağlık Yatırımları Hizmetleri ödüle layık görüldü. Devlet Bakanı Prof.Dr. Mehmet Aydın’ın da katıldığı ödül töreninde konuşan TÜBİTAK Başkanı Prof.Dr. Nüket Yetiş, finale kalan 27 yarışmacının yüzde 96’sının TÜBİTAK’a uğramış olduklarını belirterek, “Akademik Ar-Ge’ye yüzde 10 destek veriyoruz. Teminat istemiyoruz. 2004’den beri TÜBİTAK’ın bütçesi 150 milyon TL’den, 950 milyon TL’ye çıktı” dedi.

Haberin Devamı

Dünya çelik devi Posco teknolojiyi Türk şirketi CVS Makine’den alacak

350 milyon dolarlık yatırımla Kocaeli’nde paslanmaz çelik tesisi kuracağı açıklanan Güney Koreli Posco, ekipman ve yedek parçaları Türk şirketi CVS Makine’den alacak. İmzalanan teknolojik işbirliği anlaşmasına göre Posco, CVS Makine’den alacağı ürünleri uluslararası projelerde de kullanacak. Posco’nun Başkan Yardımcısı Yougil Lee, “CVS Makine bilgi birikimi ve teknolojisiyle sektörde önemli bir yerde. Teknoloji altyapımızı güçlendirmek adına bu işbirliği yeni kapıların açılmasına yol açacak” dedi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!