Mortgage ile şehir dışına çıkılacak, oto satışları artacak

Güncelleme Tarihi:

Mortgage ile şehir dışına çıkılacak, oto satışları artacak
Oluşturulma Tarihi: Ekim 22, 2005 00:00

Renault Mais Genel Müdürü İbrahim Aybar, mortgage sisteminin otomobil satışlarına da olumlu yansıyacağını söyledi. Mortgage sayesinde şehir dışında konutların kurulacağını belirten Aybar, ‘Bu da otomobil ihtiyacını artırarak, satışların artmasını sağlayacak’ dedi.

RENAULT Mais Genel Müdürü İbrahim Aybar, 2006 yılında yürürlüğe girmesi beklenen ipoteğe dayalı konut finansman sistemi ‘mortgage’in otomobil sektörü için bir fırsat olacağını belirtti. Aybar, mortgage ile birlikte şehir dışında yeni yerleşim yerlerinin kurulacağını belirterek, ‘Bu da otomobil ihtiyacını artırarak, satışların artmasını sağlayacak’ dedi.

İŞLER KESAT GÖRÜNÜYOR:

Aybar, önceki gün düzenlediği sohbet toplantısında, pazarda geçen yıla oranla yüzde 5’lik bir küçülme olduğunu kaydederek, ‘İşler kesat görünüyor ama Ramazan’ın etkisi var’ diye konuştu. 2005 yılının geçen yılın seviyesinde kapatılacağının göründüğünü belirten Aybar şöyle konuştu: ‘Türkiye’de herşey belli bir stabiliteyle gidiyor. Bu yılın sonuna kadar da bir endişeye sahip değiliz. Önümüzdeki yıl da istikrarı koruyacağız. Ekonomideki istikrarın devam etmesi öncelikle ticari araç satışını artıracaktır. Bu da reel ekonomideki büyümeye işaret ediyor.’

KONUT ÖNCE ETKİLEYECEK:

Aybar, konut sektöründeki hızlanmanın otomobil satışlarını olumsuz etkilediği yönündeki değerlendirmeleri de anımsatarak, ‘2006 yılında yürürlüğe girmesi beklenen mortgage otomobil sektörü için bir fırsat olacak’ dedi. Konut talebinin belki ilk başlarda otomotiv sektörünü etkileyebileceğini kaydeden Aybar şöyle konuştu: ‘Türkiye’de ilk tercih ev, ikinci tercih otomobil ama Türkiye artık hızla AB standartlarına gelmek zorunda. 2006 yılının ilk çeyreğinden itibaren mortgage otomobil satışlarını artıracaktır. Çünkü bu yeni sistemle birlikte şehir dışında yeni yerleşim birimleri, yeni konutlar kuruluyor. Bu da otomobil ihtiyacını artıracaktır. Türkiye’de sofistike bir toplu taşım olmadığı için bizim sektöre katkısı olacaktır. Taşınmalar başlayınca otomobil talepleri gelecektir. Ayrıca Türkiye’de pazarımız çok sığ. 100 kişiye 7 otomobil düşerken Bulgaristan’da 100 kişiye 24 otomobil düşüyor. AB entegrasyonu ekonomiyi etkileyeceği için ekonominin büyümesi de ulaşımın büyümesini getirir.’

2. ELDE FİYATLAR DÜŞMELİ:

Aybar, ikinci el otomobil fiyatlarına ilişkin olarak da enflasyonun düşmesiyle yeni otomobil almanın kolay hale geldiğini bu nedenle ikinci elde fiyatların düşük gibi göründüğünü söyledi. Avrupa’da yeni otomobilde ilk yıl sonunda değer kaybının yüzde 40, Türkiye’de ise yüzde 8 düzeyinde bulunduğunu, ikinci el otomobil satışlarının daha kurumsal ve daha organize olması gerektiğini belirterek, ‘Ben fiyatların düşmesini anormal görmüyorum. Fiyatlar AB standartlarını yakamalı’ diye konuştu.

Erdemir, Renault için büyük avantaj

İBRAHİM Aybar, Erdemir’in özelleştirilmesine ilişkin ihaleyi Oyak Grubu’nun almasına ilişkin olarak da, kuruluşun 16 bin çalışanı olduğunu ve araç sahipliği bakımında da oranın yüksek olduğunu söyledi.

Oyak’ın Erdemir’de yeni yatırımlarla özellikle know-how konusunda çıtayı yükselteceğini belirterek, ‘Bugün Türkiye’de 850 bin adet araç üretiliyor. Bu çok ciddi bir potansiyel. Ancak gerekli sac ağırlıklı olarak ithal ediliyor. Oyak bundan yararlanıp, iç pazarda çok önemli bir avantaj sağlayabilir’ dedi.

Erdemir’in Türkiye’de Renault üretimi konusunda da büyük bir fırsat olduğunu belirterek şöyle konuştu: ‘Erdemir’in gücüyle gerek üretimde gerekse fiyatlarda önemli avantajlar yaratabiliriz. Bu avantajlar sadece Türkiye için değil diğer ülkelerdeki Renault fabrikaları içinde geçerli olacaktır.’

Otoda yerli tercih ediliyor bizde çeşidi artırmalıyız

OTOMOTİV sektörünün lokomotif sektör haline geldiğini kaydeden İbrahim Aybar, bu yıl 15 milyar dolar ihracat hedeflendiğini vurguladı. Türkiye’deki yatırımların teşvik görmesi gerektiğini savunan Aybar, ‘Bunun altını çiziyorum. Türkiye’de 10 çeşit otomobil kasası üretiyoruz. Türkiye’ye 300 çeşit otomobil kasası satılıyor. Oran yüzde 3 civarında, ama bu yerli araçların pazardan aldığı pay yüzde 30. Demek ki Türk insanı, çeşidini bulursa, yerliyi tercih ediyor. Bu yüzden daha çok çeşit yapmak zorundayız ki, isteklere yanıt verebilelim. O zaman hem ihracat ithalat dengesini de çok daha sağlıklı yönetme imkanımız olur’ dedi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!