"Moody's"ten bir övgü daha

Merkezi ABD’de bulunan ve dünyanın önde gelen reyting (kredi derecelendirme) kuruluşlarından Moody’s, faizleri ve enflasyonu düşürmeyi amaçlayan Türkiye’nin, ümit verici bir başlangıç yaptığını bildirdi.

Moody’s, reformlar ve ekonomik politikanın taahhüt edildiği gibi devamı durumunda, Türkiye’nin kredi notunun bu yıl içinde yükseltileceğini de vurguladı.

Anadolu Ajansı muhabirinin, Moody’s’in Türkiye ekonomisine ilişkin son çalışmasından derlediği bilgilere göre, Moody’s, Hükümetin doğru adımlar atmasıyla Türkiye’nin siyasi çehresinin de gelişmeye başladığını, bu gelişmenin de daha önceki ekonomik olumsuzlukların düzelmesini sağladığını kaydetti.

Koalisyonu oluşturan üç parti arasında, ekonomide alınması gereken kararlar konusunda yapıcı bir tavır bulunduğunu belirten Moody’s, bunun da ekonomik sorunların aşılmasını kolaylaştırdığını ifade etti.

AB ADAYLIĞININ ETKİSİ:Moody’s’in değerlendirmesinde, IMF ile yapılan Stand-By’dan çok, Avrupa Birliği’ne (AB) girme arzusunun, reformları hızlandıran unsur olduğu belirtildi.

Moody’s’e göre, Türkiye’nin AB’ye aday ülke ilan edilmesi, ayrıca Uluslararası Tahkim yasasının çıkartılması, özellikle telekom ve enerji konusunda daha çok yabancı sermaye girişini sağlayacak.

YÜKSEK ENFLASYON:„Türkiye’nin, şimdiye kadar zayıf hükümetler nedeniyle yüksek enflasyonu düşürme konusunda başarılı olamadığı“ görüşüne yer veren Moody’s, şimdiki hükümetin içinde yüksek enflasyonun bu kez düşürülmesi konusunda görüşbirliğinin bulunduğunu, bunun da Türkiye için bir fırsat penceresi olabileceğini ifade etti.

Değerlendirmede, faizler ve enflasyonun daha da düşürülebilmesi için, mali dengenin sağlanarak, hırslı bir özelleştirme gerçekleştirilmesi gerektiği vurgulandı.

Mali dengenin, esas itibariyle faiz dışı fazlanın sağlanmasına bağlı olduğunun hatırlatıldığı değerlendirmede, hedeflenen faiz dışı fazla oranının ise kamu harcamalarında tasarruf sağlanması ve gelir arttırıcı önlemlere uyulmasıyla gerçekleştirilebileceği kaydedildi.

Bütün bunlara rağmen, Türkiye’nin, enflasyonist beklentinin kırılmasında önemli bir ilerleme kaydettiği belirtildi.

Değerlendirmede, özel sektörün de ücret ve ürünlere zam konusunda, hükümetle işbirliği içinde olmasının enflasyonun düşürülmesi konusunda önemli bir gelişme olduğu ifade edildi.

Enflasyonun düşürülmesinde önemli bir unsur olan, kurların önceden açıklanması politikasının bir riski olduğuna dikkat çeken Moody’s, enflasyonda artış olması durumunda, reel döviz fiyatındaki değer kaybının, planlanan değerin üstünde olabileceği, bunun da ihracattaki rekabeti azaltabileceğini kaydetti.

Değerlendirmede, ihracattaki bu rekabet kapasitesinin azalması dezavantajının ise faizlerdeki düşmeyle oluşacak girdi maliyetlerinin azalması ve ürünlerin daha düşük fiyatlardan satılabilmesiyle giderilebileceği vurgulandı.

BANKACILIK SİSTEMİ:Moody’s, bankaların faizlerin düşmesi sürecinde, şimdiye kadar büyük oranda kar elde ettikleri kamu kağıtlarını tutma politikasından vazgeçerek, özel sektöre kredi açarak para kazanma gayreti içinde olmaları gerektiğine işaret etti.

Değerlendirmede, bankacılık reformu çerçevesinde, sistemin güçlendirilmesi için mutlaka bağımsız bir üst kurulun oluşturulması gerektiği ifade edildi.

SİYASİ İSTİKRAR:Moody’s değerlendirmesinde, siyasi istikrarı test edecek olan Cumhurbaşkanlığı seçimi ve terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan’ın idamı konularının, koalisyon hükümeti tarafından yumuşak bir şekilde aşılarak, ekonomik önceliklerden taviz verilmeme ihtimalinin yüksek olduğu vurgulandı.

REYTİNG NOTU:Değerlendirmede, bütün bu gelişmeler ışığında, reformlar ve ekonomik politikanın taahhüt edildiği gibi devam ettirilmesi durumunda, bu yıl içinde Türkiye’nin kredi notunun yükseltilebileceği ifade edildi.

Moody’s, geçen yıl Kasım ayında, Türkiye’nin „B1“ olan kredi notunu değiştirmezken, ekonominin görünümünü, „durağandan“ „olumluya“ çevirmişti.