Meslektaşa ayıp oluyor

Güncelleme Tarihi:

Meslektaşa ayıp oluyor
Oluşturulma Tarihi: Şubat 22, 2000 00:00

Durmuş ODABAŞIBİR önceki yazıda, İzmir Eczacı Odası Başkanı Levent Kamacık'ın, Maliye Bakanlığı Gelirler Bölge Müdürlüğü tarafından eczaneler üzerinde yürütülen vergi denetimlerinden duyduğu rahatsızlığı anlatmış, peşpeşe yaptığı açıklamaların mantığını anlamakta zorlandığımdan bahsetmiştim.KAMACIK'ın neredeyse ‘‘zulüm'' olarak nitelendirdiği, cumhurbaşkanı, başbakan ve bakanlardan durdurulması için ricacı olduğu olaya, bir de denetim gerekçeleri açısından bakalım dedim.İZMİR Defterdarı Sayın Mete Gönenç'e sordum. Gönenç, denetimleri kendilerinin değil, doğrudan Maliye Bakanlığı'na bağlı Gelirler Bölge Müdürlüğü'nün yaptığını söyledi. Bu kurumdan bazı yetkililerle görüştüm, onlar da Eczacılar Odası'nın ‘‘denetim istemeyiz'' tepkisine anlam veremediklerinden yakındı.BİR yetkili, denetimlerini sektör sektör yaptıklarını, daha önce denetim yaptıkları sektörlerin hiç birinden tepki gelmediğini, sıra eczanelere gelince neredeyse kıyametin koptuğunu anlattı. Yetkili, ‘‘Kaldı ki, biz 1998 yılı hesaplarını inceliyoruz. Örneğin 1994 yılından da başlayabilirdik. 1994'te çıkacak 1 milyar liralık bir eksik ödeme, her yıl için yüzde 144'lük vergi artışıyla, ödeyemeyecekleri rakama ulaşırdı. Tepki gösterenler asıl o zaman eczanelerine ‘devren satılık' levhaları asmak zorunda kalırlardı'' dedi.* * *KONUYU biraz daha açmak için, denetimleri neye göre yaptıklarını merak ettim.EFENDİM denetimler, defterdarlıklara verilen beyanlar üzerinden yapılıyormuş. İzmir'de faaliyet gösteren yaklaşık 1200 eczaneden yaklaşık 900'ünün beyanlarında ‘‘eksik kazanç gösterme'' saptanmış. Yaklaşık yüzde 28-32 kárla çalıştığı bilinen eczaneler arasında yüzde 10 kárlılık gösterenlere bile rastlanmış.NORMAL kár göstereler denetim dışı bırakılıp, düşük gösterenler denetime alınmış. Denetim listesine alınan yaklaşık 850 eczanenin tamanında ‘‘beyan hatası'' bulunmuş ve yüzde 98'iyle de tahakkuk ettirilen eklerin nasıl ödeneceği konusunda da anlaşmaya varılmış.ÜSTELİK bu sektörde; yetkilinin ifadesine göre, 1974'ten bu yana ilk ciddi denetim yeni yapılıyormuş.* * *ŞİMDİ iki eczane düşünün, biri kazancını kuruşu kuruşuna gösterip göğsünü gere gere vergisini ödüyor, diğeri ondan yüzde 25 daha düşük kár gösterip, daha düşük vergi ödüyor. Bu haksızlık, adaletsizlik, hepsinden de ötesi birinci eczacıya karşı ayıp değil mi?BANA göre; hangi sektörde olursa olsun, denetimden kaçmak da ayıp, denetim yapmamak da.BURADA Levent Kamacık ve Ekrem Demirtaş'ın sonuna kadar haklı oldukları bir konu var. Vergi daireleri, kayıtdışı olanların üzerine kararlılıkla gitmiyor. Kaydı olanların boğazına çöküp, vergi alma yoluna giderken, kayıtdışıları da kayda almak için yeterli çabayı göstermiyor.SONUNA kadar destekliyorum.YAKLAŞIK 15 yılda, bir KDV'yi oturtamamış bir teşkilattan daha fazlasını beklemek biraz hayal olmaz mı?GÖREVE gelen maliye bakanları hep, vergi rakamlarını, vergi yüzdelerini düzenliyor ve bunun adına da ‘‘reform'' diyor.ASIL reform, rakamlarda, yüzdelerde değil, teşkilatta lazım.DÜNKÜ yazının ardından çok sayıda telefon aldım. Başta İzmir Ticaret Odası Başkanı Sayın Ekrem Demirtaş eczacıların ‘‘vergi mağduru'' olduğunu anlattı. Arayan çok sayıda eczacı da, yaşadıkları sorunlarla birlikte, denetimden değil, denetim yönteminden rahatsız olduklarını anlattı. Yarın da bu görüşlere yer vereceğiz.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!