Merkez Bankası'ndan faiz indirimine devam sinyali
Güncelleme Tarihi:
ANKA
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 28, 2009 13:06
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, iktisadi faaliyette belirgin bir toparlanma gerçekleşmemesi halinde kısa vadede ölçülü faiz indirimlerine devam edileceğini açıkladı.
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, iktisadi faaliyette belirgin bir toparlanma gerçekleşmemesi halinde kısa vadede ölçülü faiz indirimlerine devam edileceğini açıkladı.
Merkez Bankası, Para Politikası Kurulu toplantı özetini açıkladı. Açıklamada, Temmuz ayında tüketici fiyat endeksi yüzde 0.25 oranında arttığı, yıllık enflasyonun yüzde 5.39'a gerilediği anımsatılarak, ortalama enflasyondaki düşüşe rağmen Temmuz’da giyim sektöründe sezon indirimlerinin geçen yıla kıyasla düşük kalması ve dayanıklı tüketim malları fiyatları üzerindeki vergi ayarlamasının temel enflasyon göstergelerinin yükselmesine neden olduğu vurgulandı.
Vergi etkileri arındırıldığında, enflasyonun ana eğiliminin düşük düzeylerde seyretmeye devam ettiğinin görüldüğü kaydedilen açıklamada, gelecek dönemde işlenmiş gıda fiyatlarının yıllık artış oranının baz etkisi nedeniyle yükseliş gösterebileceği, diğer yandan işlenmemiş gıdada aşağı yönlü kısmi bir düzeltme görülebileceğinin düşünüldüğü belirtilen açıklamada, şöyle denildi:
“Enerji grubu fiyatlarındaki gelişmeler yıllık enflasyondaki düşüşü desteklemeye devam etmiştir. Ham petrol fiyatları Temmuz ayında bir önceki aya kıyasla gerilemiş, ancak temel akaryakıt ürünlerinde ay ortasında yapılan maktu özel tüketim vergisi artışı bu azalısın yurt içi piyasaya olan yansımasını sınırlamıştır. Söz konusu vergi artışı, Temmuz ayı ortasında gerçekleştiğinden Ağustos ayı enflasyonuna da yansıyacaktır. Böylelikle, uluslararası fiyatlardaki gelişmelerin de etkisiyle, Ağustos ayında akaryakıt fiyatlarının yükseliş göstereceği tahmin edilmektedir.”
VERGİ DEĞİŞİMLERİNİN ENFLASYONA ETKİSİ YAKLAŞIK 0.7 PUAN OLDU
Toplamda vergi değişimlerinin Temmuz ayı enflasyonuna etkisinin yaklaşık 0.7 puan olduğu vurgulanılan açıklamada, iç talep koşullarının zayıf seyrine paralel olarak, hizmet grubunun yıllık fiyat artış oranındaki istikrarlı yavaşlama eğiliminin devam ettiği ifade edildi. Kamu mali dengesini sağlamaya yönelik olarak alınan tedbirlerin etkisinin hizmet fiyatlarında da hissedildiği kaydedilen açıklamada, Temmuz ayında zorunlu trafik sigortası ile noter ücretlerinde yüksek oranlı artışlar kaydedildiği ifade edildi. Hizmet fiyatlarının yıllık artış oranındaki yavaşlamanın gelecek dönemde de süreceğinin öngörüldüğü vurgulanan açıklamaya şöyle devam edildi:
“Enflasyonun ana eğiliminin orta vadeli hedeflerle uyumlu ve düşük seviyelerde seyretmeye devam ettiği değerlendirmesinde bulunuldu. Kurul, sadece yıllık büyüme oranları dikkate alınarak Haziran ayı sanayi üretiminde hızlı bir toparlanma gözlendiği seklindeki değerlendirmelerin sağlıklı olmayacağına vurgu yaptı. Nitekim, mevsimsellikten arındırılmış veriler sanayi üretiminde bir önceki aya kıyasla belirgin bir değişime işaret etmemektedir. Yılın ikinci çeyreğinde kapasite kullanım oranında gözlenen istikrarlı artış eğiliminin özel sektörde daha belirgin olduğuna dikkat çekilirken, bununla birlikte gelinen noktanın halen düşük düzeylerde olduğunu vurguladı.”
TÜKETİM TALEBİNDEKİ TOPARLANMA GÜCÜNE İLİŞKİN BELİRSİZLİKLER ARTTI
Temmuz ayına ilişkin tüketim talebi göstergelerinin, mali önlem paketinin yurt içi talep üzerindeki uyarıcı etkisinin büyük ölçüde geçici olduğunu teyit ettiği kaydedilen açıklamada, iç talebe ilişkin beklentiler ile tüketici güven endekslerinin de satış göstergelerine benzer sinyaller içerdiği ifade edildi. Açıklamada, Kurul’un tüketim talebindeki toparlanmanın gücüne ilişkin belirsizliklerin artırdığı değerlendirmesinde bulunurken, dış talebin zayıf seyrini sürdürdüğü ifade edilen açıklamada, Kurul, küresel büyüme görünümüne ilişkin iyileşme işaretlerinin yeterince güçlü olmaması nedeniyle, dış talepte yakın dönemde hızlı bir toparlanma gerçekleşmeyeceği öngörüsünü yineledi. İstihdam koşullarında da belirgin bir iyileşme görülmediği belirtilen açıklamada, son dönemde açıklanan verilerin iktisadi faaliyetteki toparlanmanın yavaş ve kademeli olacağına işaret ettiği vurgulandı.
FAİZ İNDİRİMLERİNİN ETKİSİ SON ÇEYREKTE HİSSEDİLMEYE BAŞLANACAK
Kurul üyelerinin finansal koşullardaki ek sıkılığın bir ölçüde azalmakla birlikte henüz tam olarak ortadan kalkmadığı değerlendirmesinde bulunduğu açıklamada, şöyle denildi:
“Kurul, piyasa faizlerinin Enflasyon Raporu’nda ortaya koyulan görünüm doğrultusunda düşüş gösterdiğine dikkat çekmiş, tüketici kredisi faizlerinin de bu duruma kademeli olarak uyum sağlayacağı öngörüsünde bulundu. Bu çerçevede, Kasım 2008 döneminden bu yana politika faizlerinde gerçekleştirilen 900 baz puanlık indirimin kredi piyasası üzerindeki etkilerinin yılın son çeyreğine doğru hissedilmeye başlayacağı düşünülmektedir. Bununla birlikte, iş gücü piyasasındaki mevcut seyrin tüketim talebini uzunca bir süre sınırlamaya devam edeceği ve toplam talep koşullarının enflasyona düşüş yönünde verdiği katkının süreceği tahmin edilmektedir. Bu çerçevede Kurul, Enflasyon Raporu’nda çizilen perspektifle uyumlu biçimde, enflasyonun düşük seyrini uzun bir süre koruyacağını öngörmektedir.”
ORTA VADELİ SOMUT BİR MALİ PROGRAM EKONOMİYİ GENİŞLETİR
Gelecek dönemde mali disipline ilişkin ikna edici bir perspektif sunulup uygulanmasının, risk primini düşürerek uzun vadeli faizlerin daha düşük düzeylerde oluşabilmesini ve bu düzeylerde kalıcı olabilmesini sağlayacağının altı çizilen açıklamada, bu durumun yatırım ve istihdamı destekleyerek iktisadi faaliyetteki toparlanmayı güçlendireceği ifade edildi. Borç dinamiklerinin sürdürülebilirliğini ve bütçe disiplinini gözeten orta vadeli somut bir mali programın tesisinin ekonomiyi daraltıcı değil genişletici etki yapacağına dikkat çekilen açıklamada, “Yakın dönemde küresel iktisadi faaliyete ilişkin veriler dip noktasının geride kaldığına işaret etse de, kredi piyasalarında süregelen sorunların ve yüksek issizlik oranlarının küresel ekonomideki toparlanmayı bir müddet daha sınırlamaya devam edeceği düşünülmektedir” denildi.
2010’NUN ORTALARINA KADAR ENFLASYONDA SINIRLI ARTIŞLAR GÖZLENECEK
Gelecek dönemde enflasyonun ana eğiliminin düşük düzeyini koruyacağı öngörülse de, yılın son aylarından 2010 yılının ortalarına kadar baz etkisi nedeniyle enflasyonda sınırlı artışlar gözlenebileceğinin altı çizilen açıklamada, finansal koşullardaki ek sıkılığın kısmen devam etmesi ve küresel finans piyasalarındaki sorunların reel ekonomi üzerindeki etkilerinin boyutuna ilişkin belirsizliklerin sürmesinin, aşağı yönlü risklerin tamamıyla ortadan kalkmadığına işaret ettiği kaydedildi. Açıklamada, şu değerlendirmelerde bulunuldu:
“Bu çerçevede Kurul, para politikasının aşağı yönlü esnekliğini uzun bir süre koruması yönündeki görüşünü teyit etmiş, iktisadi faaliyette belirgin bir toparlanma gerçekleşmemesi halinde kısa vadede ölçülü faiz indirimlerine devam edilmesinin gerekeceği derlendirmesinde bulunmuştur.
Merkez Bankası, Para Politikası Kurulu toplantı özetini açıkladı. Açıklamada, Temmuz ayında tüketici fiyat endeksi yüzde 0.25 oranında arttığı, yıllık enflasyonun yüzde 5.39'a gerilediği anımsatılarak, ortalama enflasyondaki düşüşe rağmen Temmuz’da giyim sektöründe sezon indirimlerinin geçen yıla kıyasla düşük kalması ve dayanıklı tüketim malları fiyatları üzerindeki vergi ayarlamasının temel enflasyon göstergelerinin yükselmesine neden olduğu vurgulandı.
Vergi etkileri arındırıldığında, enflasyonun ana eğiliminin düşük düzeylerde seyretmeye devam ettiğinin görüldüğü kaydedilen açıklamada, gelecek dönemde işlenmiş gıda fiyatlarının yıllık artış oranının baz etkisi nedeniyle yükseliş gösterebileceği, diğer yandan işlenmemiş gıdada aşağı yönlü kısmi bir düzeltme görülebileceğinin düşünüldüğü belirtilen açıklamada, şöyle denildi:
“Enerji grubu fiyatlarındaki gelişmeler yıllık enflasyondaki düşüşü desteklemeye devam etmiştir. Ham petrol fiyatları Temmuz ayında bir önceki aya kıyasla gerilemiş, ancak temel akaryakıt ürünlerinde ay ortasında yapılan maktu özel tüketim vergisi artışı bu azalısın yurt içi piyasaya olan yansımasını sınırlamıştır. Söz konusu vergi artışı, Temmuz ayı ortasında gerçekleştiğinden Ağustos ayı enflasyonuna da yansıyacaktır. Böylelikle, uluslararası fiyatlardaki gelişmelerin de etkisiyle, Ağustos ayında akaryakıt fiyatlarının yükseliş göstereceği tahmin edilmektedir.”
VERGİ DEĞİŞİMLERİNİN ENFLASYONA ETKİSİ YAKLAŞIK 0.7 PUAN OLDU
Toplamda vergi değişimlerinin Temmuz ayı enflasyonuna etkisinin yaklaşık 0.7 puan olduğu vurgulanılan açıklamada, iç talep koşullarının zayıf seyrine paralel olarak, hizmet grubunun yıllık fiyat artış oranındaki istikrarlı yavaşlama eğiliminin devam ettiği ifade edildi. Kamu mali dengesini sağlamaya yönelik olarak alınan tedbirlerin etkisinin hizmet fiyatlarında da hissedildiği kaydedilen açıklamada, Temmuz ayında zorunlu trafik sigortası ile noter ücretlerinde yüksek oranlı artışlar kaydedildiği ifade edildi. Hizmet fiyatlarının yıllık artış oranındaki yavaşlamanın gelecek dönemde de süreceğinin öngörüldüğü vurgulanan açıklamaya şöyle devam edildi:
“Enflasyonun ana eğiliminin orta vadeli hedeflerle uyumlu ve düşük seviyelerde seyretmeye devam ettiği değerlendirmesinde bulunuldu. Kurul, sadece yıllık büyüme oranları dikkate alınarak Haziran ayı sanayi üretiminde hızlı bir toparlanma gözlendiği seklindeki değerlendirmelerin sağlıklı olmayacağına vurgu yaptı. Nitekim, mevsimsellikten arındırılmış veriler sanayi üretiminde bir önceki aya kıyasla belirgin bir değişime işaret etmemektedir. Yılın ikinci çeyreğinde kapasite kullanım oranında gözlenen istikrarlı artış eğiliminin özel sektörde daha belirgin olduğuna dikkat çekilirken, bununla birlikte gelinen noktanın halen düşük düzeylerde olduğunu vurguladı.”
TÜKETİM TALEBİNDEKİ TOPARLANMA GÜCÜNE İLİŞKİN BELİRSİZLİKLER ARTTI
Temmuz ayına ilişkin tüketim talebi göstergelerinin, mali önlem paketinin yurt içi talep üzerindeki uyarıcı etkisinin büyük ölçüde geçici olduğunu teyit ettiği kaydedilen açıklamada, iç talebe ilişkin beklentiler ile tüketici güven endekslerinin de satış göstergelerine benzer sinyaller içerdiği ifade edildi. Açıklamada, Kurul’un tüketim talebindeki toparlanmanın gücüne ilişkin belirsizliklerin artırdığı değerlendirmesinde bulunurken, dış talebin zayıf seyrini sürdürdüğü ifade edilen açıklamada, Kurul, küresel büyüme görünümüne ilişkin iyileşme işaretlerinin yeterince güçlü olmaması nedeniyle, dış talepte yakın dönemde hızlı bir toparlanma gerçekleşmeyeceği öngörüsünü yineledi. İstihdam koşullarında da belirgin bir iyileşme görülmediği belirtilen açıklamada, son dönemde açıklanan verilerin iktisadi faaliyetteki toparlanmanın yavaş ve kademeli olacağına işaret ettiği vurgulandı.
FAİZ İNDİRİMLERİNİN ETKİSİ SON ÇEYREKTE HİSSEDİLMEYE BAŞLANACAK
Kurul üyelerinin finansal koşullardaki ek sıkılığın bir ölçüde azalmakla birlikte henüz tam olarak ortadan kalkmadığı değerlendirmesinde bulunduğu açıklamada, şöyle denildi:
“Kurul, piyasa faizlerinin Enflasyon Raporu’nda ortaya koyulan görünüm doğrultusunda düşüş gösterdiğine dikkat çekmiş, tüketici kredisi faizlerinin de bu duruma kademeli olarak uyum sağlayacağı öngörüsünde bulundu. Bu çerçevede, Kasım 2008 döneminden bu yana politika faizlerinde gerçekleştirilen 900 baz puanlık indirimin kredi piyasası üzerindeki etkilerinin yılın son çeyreğine doğru hissedilmeye başlayacağı düşünülmektedir. Bununla birlikte, iş gücü piyasasındaki mevcut seyrin tüketim talebini uzunca bir süre sınırlamaya devam edeceği ve toplam talep koşullarının enflasyona düşüş yönünde verdiği katkının süreceği tahmin edilmektedir. Bu çerçevede Kurul, Enflasyon Raporu’nda çizilen perspektifle uyumlu biçimde, enflasyonun düşük seyrini uzun bir süre koruyacağını öngörmektedir.”
ORTA VADELİ SOMUT BİR MALİ PROGRAM EKONOMİYİ GENİŞLETİR
Gelecek dönemde mali disipline ilişkin ikna edici bir perspektif sunulup uygulanmasının, risk primini düşürerek uzun vadeli faizlerin daha düşük düzeylerde oluşabilmesini ve bu düzeylerde kalıcı olabilmesini sağlayacağının altı çizilen açıklamada, bu durumun yatırım ve istihdamı destekleyerek iktisadi faaliyetteki toparlanmayı güçlendireceği ifade edildi. Borç dinamiklerinin sürdürülebilirliğini ve bütçe disiplinini gözeten orta vadeli somut bir mali programın tesisinin ekonomiyi daraltıcı değil genişletici etki yapacağına dikkat çekilen açıklamada, “Yakın dönemde küresel iktisadi faaliyete ilişkin veriler dip noktasının geride kaldığına işaret etse de, kredi piyasalarında süregelen sorunların ve yüksek issizlik oranlarının küresel ekonomideki toparlanmayı bir müddet daha sınırlamaya devam edeceği düşünülmektedir” denildi.
2010’NUN ORTALARINA KADAR ENFLASYONDA SINIRLI ARTIŞLAR GÖZLENECEK
Gelecek dönemde enflasyonun ana eğiliminin düşük düzeyini koruyacağı öngörülse de, yılın son aylarından 2010 yılının ortalarına kadar baz etkisi nedeniyle enflasyonda sınırlı artışlar gözlenebileceğinin altı çizilen açıklamada, finansal koşullardaki ek sıkılığın kısmen devam etmesi ve küresel finans piyasalarındaki sorunların reel ekonomi üzerindeki etkilerinin boyutuna ilişkin belirsizliklerin sürmesinin, aşağı yönlü risklerin tamamıyla ortadan kalkmadığına işaret ettiği kaydedildi. Açıklamada, şu değerlendirmelerde bulunuldu:
“Bu çerçevede Kurul, para politikasının aşağı yönlü esnekliğini uzun bir süre koruması yönündeki görüşünü teyit etmiş, iktisadi faaliyette belirgin bir toparlanma gerçekleşmemesi halinde kısa vadede ölçülü faiz indirimlerine devam edilmesinin gerekeceği derlendirmesinde bulunmuştur.