Marka yaratmak

Güncelleme Tarihi:

Marka yaratmak
Oluşturulma Tarihi: Nisan 02, 2004 00:00

GİDEREK küreselleşen dünya ekonomisinde ‘marka yaratmak’ katma değerden alınan payı kaybetmeden, hatta artırarak üretimi en ucuz yerlere kaydırmak anlamına geliyor.Yaratılan marka sayesinde fason üretim tarzından patron üretim tarzına geçiş gerçekleşiyor.Türkiye bu gerçeği yeni kavramaya başladı. Çin’in yarattığı küresel rekabet gelişmiş ülkelerin üreticilerini 1980’lerin ikinci yarısından itibaren Çin’de üretim yapmaya zorladı. Sonuçta, 1990’lı yıllardan bu yana Çin dünyada en fazla yabancı sermaye alan ülke oldu. Ortalama büyümesi yılda yüzde 8’i buldu. Bazı kaynaklara göre, Çin ekonomisinin büyüme hızı yıllık yüzde 12’yi geçti.SÜREÇGelişmiş ülkelerin deneyimlerine bakarak şöyle bir resim çizilebilir: Önce ürün geliştiriliyor; üretim başlıyor; geliştirilen ürün bir ‘marka’ haline getiriliyor; yaratılan ‘marka’ altında üretim fason olarak ucuz ülkelerde yaptırılıyor.Amerika ve İngiltere gibi ülkeler tekstil sektöründen çıktılar. Ama, giyim sanayindeki bilinen bir çok markalar bu ülkelere ait. O markalar altında satılan ürünlerin neredeyse hiçbiri o ülkelerde üretilmiyor. Fason olarak Türkiye, Çin ve Hindistan gibi ülkelerde üretiliyor.Üreticiler tekstilde ‘marka’ yaratabilirse ya da ‘marka’ sahibi olabilirse katma değerden aldığı payı belki de artırarak üretimin ülkeden ülkeye kayış sürecinde zarar görmeyecektir. Ama, bu sektörde istihdam kaybedilecektir. Aksi taktirde, tekstil sektörü Türkiye’den geçip gidecektir. Bugün Türkiye’de yapılan fason üretim belki yine Türk girişimcilerce başka ülkelerde yapılacaktır.Son gelişmeler otomotiv sektöründe de benzer bir gelişmeye işaret etmektedir. Otomotivde seri üretiminin anavatanı Amerika’dır. Amerika bu alanda birçok ‘marka’ yaratmıştır. Avrupa ve Japonya sonradan devreye girmişlerdir. Onlar da küçümsenmeyecek markalar yaratmışlardır.Otomobil ürerimi ise giderek bu ülkelerin dışına kaymaya başlamıştır. Yaratılan markalar altında otomobiller anavatanlarından çok başka ülkelerde üretilmektedir.Geçen yıl dünya otomobil üretimi yüzde 1.8 arttı. Almanya ve İngiltere hariç, otomobil markası yaratan tüm ülkelerde otomobil üretimi düşmeye devam etti. Örneğin, geçen yıl otomobil üretimi Amerika’da yüzde 10, Japonya’da yüzde 2, İtalya’da yüzde 9 ve Fransa’da yüzde 2.2 düştü. Almanya’da otomobil üretimi yaklaşık aynı kalırken, İngiltere’de yüzde 2 arttı.Dünya otomobil üretiminin yüzde 68’i hala Amerika, Avrupa ve Japonya’da gerçekleşmektedir. Ama, gelişmekte olan ülkelerde ise 2003 yılında otomobil üretimi çok ciddi bir patlama yapmıştır. Otomobil üretimi Türkiye’de yüzde 44, Hindistan’da yüzde 30, Çin’de yüzde 83 artmıştır.SÜREKLİLİKTekstil gibi, otomobil üretimi de ülkeden ülkeye gezmeye başladı. Küresel bazda otomobil üretiminin yeni duraklarından biri de Türkiye olacak gibi görünüyor. Tekstil gidiyor, otomobil geliyor. Bu sürece alışırken, beklentilerimizi de bu gerçeğe göre şekillendirmemiz gerekiyor. Stratejimizi, durak olup gelip geçici kazançlar üzerine oturtmak yerine, katma değerde kazanılmış payımızı sürekli yapmak ve artırmak üzerine oturtmamız daha akılcı görünüyor. Marka yaratmanın ya da marka sahibi olmanın önemi de burada ortaya çıkıyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!