Kritik kavşaktayız

Güncelleme Tarihi:

Kritik kavşaktayız
Oluşturulma Tarihi: Haziran 13, 2001 00:00


Haberin Devamı

TÜSİAD Başkanı Tuncay Özilhan, mevcut sisteme artık sistem bile demenin mümkün olmadığını söyledi. Özilhan, ‘‘Düşünceyi suç olarak gören, internet için valilikten izin şartını düşünen devlet yapısının yeni dünyaya uyum göstermesinin zorluğunun farkındayız. Kritik kavşaktayız’’ dedi.

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan, mevcut sisteme artık sistem bile demenin mümkün olmadığını savunarak, ‘‘Bu yolda yürümenin ne anlama geldiği, geçtiğimiz aylarda içine düştüğümüz kriz ortamında daha iyi anlaşıldı’’ dedi.

TÜSİAD'ın ‘‘AB Yolunda Bilgi Toplumu ve E-Türkiye’’ konulu raporun tanıtım toplantısında konuşan Özilhan, Türkiye'nin son derece kritik bir kavşakta durduğunu ve bu kavşakta seçebileceği iki yol bulunduğunu kaydetti. Bunlardan birinin yolunu değiştirmeden devam etmek olduğunu belirten Özilhan, bunun da bugüne kadar gerek ekonomide, gerek siyasette, gerek eğitimde gerekse devletin görevlerinin tanımlanmasında benimsenmiş olan sistemin devam ettirilmesi anlamına geldiğini vurguladı. Özilhan sözlerine şöyle devam etti:

‘‘Bu sisteme artık sistem demek bile mümkün değil. Yıpranmış, çağın gereklerine uymayan, uluslararası rekabete olanak sağlamayan, sürdürülebilir kalkınmayı ön plana almayan, halkın iradesini siyasetine yeterince yansıtamayan, devletin asli görevlerini ama yanlızca asli görevlerini ve vatandaşına olan sorumluluklarını hakkıyla yerine getirmesine imkan tanımayan, ülkenin kaynaklarını etkin şekilde kullanamayan bir yapı bu. Bu yolda yürümenin ne anlama geldiği geçtiğimiz aylarda içine düştüğümüz kriz ortamında daha iyi anlaşıldı. Anlaşıldı ki bu yolun sonu uçurumdur ve yola devam etmenin imkanı bulunmamaktadır. Dolayısıyla dikkatimizi önümüzdeki diğer yola çevirmek durumundayız.’’

ÖZLEDİĞİMİZ TÜRKİYE

‘‘Hepimizin özlediği ve içinde yaşamak istediği bu Türkiye'ye ulaşmak için ekonomik, sosyal ve siyasi değişimi mutlaka gerçekleştirmek durumundayız’’ diyen Özilhan, ‘‘diğer yolun sonundaki’’ Türkiye'yi şöyle anlattı: ‘‘Ekonomisini siyasetin müdahalesinden arındırarak yeni krizler üretmeyecek şekilde yeniden yapılandırmış, üretim ve istihdama ağırlık veren, sosyal yapısı güçlü,yeni teknoloji üretme kapasitesi yüksek, eğitim sistemini yenilemiş, siyaseti bir çıkar sağlama kurumu olmaktan çıkarmış, AB üyeliği için gereken düzenlemeleri ayak sürümeden kararlılık ve samimiyetle hayata geçirmiş bir Türkiye.’’

Sadece gelişmiş ülkelerin değil Afrika ülkelerinin de bilgi ekonomisine geçme konusunda bazı çalışmalar yaptıklarına dikkat çeken Özilhan, ‘‘Bilgi toplmuna geçiş bütün dünyada aynı anda yaşanan bir süreç olacak. Türkiye bu süreçte yapması gerekenleri yapmalıdır. Hedefleri erteler veya zamana yayalım dersek, birgün dünyanın bizden uzak bir noktaya ulaşmış olduğunu görecek ve aradaki farkı kapatma fırsatını hiç yakalayamayacağız’’ dedi.

E-DEVLET HAYAL DEĞİL

Bu konuda geri kalmanın sadece varolan sorunların çözümünü zorlaştıracağına işaret eden Özilhan, sözlerini şöyle bitirdi: ‘‘Düşünceyi hala suç olarak gören, internet sitesi kurmak için valilikten izin alınması gerektiğini düşünen bir devlet yapısının kurulmakta olan yeni dünyaya uyum göstermesinin ne denli zor olduğunun farkındayız. Ancak inancımızodur ki devlet bilgi toplumuna geçişi kalkınmanın refahın ve demokrasinin temeli olarak gördüğü anda zaten değişim başlamış olacaktır. E-devlet bir hayal veye ütopik bir senaryo değildir bizi gelişmiş bir toplum ve çağdaş devlet yapısına götürecek olan kapının anahtarıdır.’’

TÜSİAD'a göre önümüzdeki iki yol

Yıpranmış, çağın gereklerine uymayan, halkın iradesini siyasete yansıtmayan, yani sistem bile denemeyecek sistem. Bu yolda yürümenin ne anlama geldiğini yaşadığımız krizler gösterdi.

Ekonomisini siyasetin müdahalesinden arındırmış, yeni krizler üretmeyecek hale getirmiş, sosyal yapısı güçlü, siyaseti çıkar sağlama kurumu olmaktan çıkaran sistem. Özlediğimiz Türkiye bu.

TÜSİAD, hükümetten ‘yağlama’ istiyor

Reel sektörün krizden çok büyük tokat yediğini söyleyen TÜSİAD Başkanı Tuncay Özilhan, ‘‘mekanizmayı çalıştıracak bir yağlamaya ihtiyaç bulunduğunu’’ kaydetti. TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi toplantısının 19 Haziran'da yapılacağını açıklayan Özilhan, Devlet Bakanı Kemal Derviş'in de yapılan daveti kabul ettiğini belirtti. Toplantının gündemine ilişkin ‘‘Programın reel sektör ayağı daha ortada yok. Bunun bir an evvel ortaya çıkmasını isteyeceğiz’’ diyen Özilhan, ‘‘Derviş'ten mi isteyeceksiniz?’’ sorusuna ise, ‘‘Hükümetten isteyeceğiz’’ yanıtını verdi.

Bugüne kadar hep programın makro ekonomik göstergelerinin düzgün çalışması üzerinde durduklarını dile getiren Özilhan, şunları söyledi: ‘‘Şimdi o asgariden çalışmaya başladı. Artık reel sektörün çalışmaya başlaması gerekiyor. Pompaya önce biraz su dökersin, sonra pompalamaya başlarsın. O bir-iki suyun dökülmesi lazım.’’

Telekom hemen halka açılmalı

TÜSİAD Bilgi Toplumu ve Yeni Teknolojiler Komisyonu Başkanı Lütfi Yenel, Türk Telekom'un hiç vakit kaybetmeden halka açılması gerektiğini vuruladı. Yenel, ‘Telekom'un özelleştirilmesine odaklanıldı. Doğru odak liberalleşmedir. Telekom'un daha iyi rekabet etmesi, liberal yapıda, daha etkin bir yönetim ve yapıyla olacaktır. Telekom'un blok satışının çok zor olduğunu herkes kabul etmiş durumda. Hiç vakit kaybetmeden halka açılması bize çok doğru bir yaklaşım olarak geliyor.’’

Tazminat yerine teknoloji eğitimi

BİT (Bilgi ve İletişim) sektöründeki eleman açığına dikkat çekilen TÜSİAD raporuda, bunun için önerilen yöntemlerden biri de şöyle: ‘‘Fransa örneğinde olduğu gibi, işten çıkarmalarda çalışanlara ödenen tazminat miktarının bir kısmı, bilgi ve iletişimle ilgili herhangi bir dil ya da teknik eğitim için 'kupon' şeklinde verilebilir. İşten çıkarılan kişler eğer belli bir yaşın üstündeyse, bu eğitim kuponlarını birinci dereceden yakınlarına kullandırma olanağı sağlanabilir.’’

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!