Kredi kartlarına şikayet yağıyor

Güncelleme Tarihi:

Kredi kartlarına şikayet yağıyor
Oluşturulma Tarihi: Mart 30, 2010 12:56

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun (BDDK) 2009 yılı faaliyet raporunda, söz konusu yılda kuruma ulaşan 6 bin 329 adet talep ve şikayet hakkında işlem yapıldığı, en yoğun başvurunun kredi kartları konusunda olduğu kaydedildi.

Haberin Devamı

BDDK Yıllık Faaliyet Raporu 2009 yayımlandı. Rapor, genel bilgiler, kurumun yıllık faaliyetleri, mali bilgiler ve kurumsal kapasitenin değerlendirilmesi olmak üzere dört bölümden oluştu.

Raporda, kurulun 2009'da 54 toplantı gerçekleştirdiği ve toplam 507 adet karar alındığı belirtildi. Kurul kararlarının konularına göre dağılımına bakıldığında, yaptırım uygulanmasına ilişkin kararların yüzde 43,2 oranı ile ilk sırada, izin işlemlerinin yüzde 16,8 oranıyla ikinci sırada, kurumun idari, mali ve personel işlemlerine ilişkin kararların yüzde 12,8 oranıyla üçüncü sırada yer aldığı kaydedildi.

Denetim faaliyetlerinin 2009'da 13 adet denetim grubu aracılığı ile yürütüldüğü ifade edilen raporda, şöyle denildi:

“Denetimler sonucunda; mevzuat, mali analiz, ihbar ve şikayet, risk değerlendirme ve diğer konularda toplam 411 adet rapor düzenlenmiştir. Söz konusu raporların 30 adedi banka dışı finansal kuruluşlara ve 46 adedi şube denetimlerine ilişkin raporlardan oluşmaktadır. Ayrıca, 2009 yılı içerisinde 6 adet yurtdışı inceleme raporu düzenlenmiş, yetki başvurusunda bulunan 6 derecelendirme kuruluşunun teknik olarak yeterliliğini incelenmiş, inceleme neticesinde 5'inin raporu tamamlanarak ilgili birimlere gönderilmiştir. Bir bağımsız derecelendirme kuruluşunun başvurusunun incelenmesi halen devam etmektedir.”

“ŞİKAYET DİLEKÇELERİNDE EN YOĞUN BAŞVURU KREDİ KARTLARINDA”

Raporda, 5411 sayılı Kanun kapsamına giren kuruluşlar ve konular hakkında ulaşan şikayet ve ihbarlar ile Kanun kapsamına giren kuruluşlarla üçüncü kişiler arasında özel hukuk ilişkileri dışında doğabilecek uyuşmazlıkların giderilmesine yönelik kuruma ulaşan 6 bin 329 adet talep ve şikayet hakkında işlem yapıldığı kaydedildi.

Raporda, Kuruma iletilen şikayet dilekçeleri konu bazında değerlendirildiğinde, en yoğun başvurunun kredi kartları konusunda olduğunun görüldüğü belirtildi. Şikayetlere konu hususların 5411 sayılı Kanun ile 5464 sayılı Kanunun amir hükümlerini ihlal etmediği sürece, uyuşmazlıklara Kurum tarafından müdahale edilmediği hatırlatıldı.

Kredi kartlarına ilişkin şikayetlerin dağılımında, ilk 5 sırada “borcun yeniden yapılandırılması, kredi kartı ücret ve komisyonlar, müşteriden habersiz kart tanzimi, kredi kartının bankaca iptal edilmemesi, sigorta sorunları” yer aldı.

İDARİ PARA CEZALARI

Rapora göre, 2009'da yerinde denetim ve uzaktan gözetim sonuçları ile ihbar ve şikayetlerin değerlendirilmesi sonucunda muhtelif bankalarla ilgili olarak sorumlulukları tespit edilen kişiler hakkında toplam 16 suç duyurusunda bulunuldu, 29 kişinin bankalarda imza yetkisi geçici olarak kaldırıldı, bunlardan 6'sının imza yetkisi daha sonra iade edildi. Muhtelif faktoring şirketlerinde usulsüzlükleri tespit edilenler ile izinsiz faktoring işlemlerinde sorumlulukları tespit edilen kişiler hakkında toplam 18 suç duyurusunda bulunuldu.

Bu arada, Kurumun 2009 yılında toplam 228 adet idari para cezası uyguladığı ifade edildi. Kuruluş ve yetkilendirme işlemlerine de değinilen raporda, verilen, iptal edilen ve değerlendirilen izin ve yetkilendirme talepleri anlatıldı.

Bu arada, 2009'da 3 bankaya yurt dışında iştirak edinimi, 2 bankaya yurt dışında şube açma ve 3 bankaya yurt dışında temsilcilik açma izni verildiği kaydedilen raporda, söz konusu yılda yurt dışında kurulu 2 bankanın Türkiye'de temsilcilik açma talebinin uygun görüldüğü, 9 yabancı banka temsilciliğinin ise faaliyetlerine son verdiği belirtildi.

İSTANBUL'DA TOKİ'DEN ALINAN ARSAYA 73 MİLYON LİRA VERİLDİ

Bilanço bölümünde ise 2009 sonu itibarıyla hazır değerler kapsamında yer alan 77,357 milyon liranın hemen hemen tamamının banka hesaplarından oluştuğu, 0,4 milyon lira tutarındaki ticari alacaklar kaleminin ise katılma payından doğan alacakları gösterdiği ifade edildi.

Raporda, Kurumun 76 milyon lira kısa vadeli borcunun 73 milyon lirasının İstanbul'da TOKİ'den alınan arsa bedelinden doğan ve Şubat/2010'a kadar ödenecek borcu olduğu da belirtildi.

STRATEJİLER VE POLİTİKALAR

2009'da strateji ve politikalar alanında yürütülen faaliyetlerin başında BDDK Stratejik Planı (2010-2012) hazırlık çalışmalarının geldiğine işaret edilen raporda, “Kurum ve sektörün ihtiyaçları, piyasadaki paydaşların görüş ve önerileri, uluslararası en iyi uygulamalar ve muadil otoritelerin tecrübeleri ışığında şekillendirilen Plan Taslağı, Kurumun tüm hizmet birimlerinin temsilcilerinden oluşan bir teknik çalışma grubunun ve Kurum hizmet birimlerinin görüş ve önerileri doğrultusunda gözden geçirilmiş ve nihai aşamaya gelinmiştir” denildi.

Raporda, strateji ve politikalar alanında 2010'da BDDK Stratejik Planının tüm unsurlarıyla uygulamaya konulması, 2011 yılında gerçekleştirilmesi planlanan İkinci Finansal Sektör Değerlendirme Programına (FSAP-Türkiye) yönelik hazırlık çalışmalarının yürütülmesi ve Finansal Sektör Komisyonu faaliyetlerinin etkinliğinin artırılmasının öngörüldüğünün altı çizildi.

Kurumun stratejik ve proaktif yönetim anlayışının, 2009'da yaşanan küresel ekonomik dalgalanmanın ve Türkiye ekonomisi üzerine yansımalarının, bankacılık sistemi ve finans sektörü üzerindeki olumsuz sonuçlarının kısıtlı kalmasında etkili olduğu ifade edilen raporda, şu değerlendirmelerde bulunuldu:

“Aynı zamanda BDDK'nın kurumsal kapasitesi de önemli bir sınamadan başarıyla geçmiştir. 2009 yılında, ekonomik gelişmelere rağmen ortaya konulan sektörel güç, BDDK'ya kurumsal güvenilirlik ve saygınlık anlamında büyük katkı sağlamıştır. Ulaşılan bu noktanın kurumsal açıdan temel itici gücünü, bağımsızlık, teşkilat yapısı, insan gücü ve teknoloji oluşturmaktadır.

Kurumsal kabiliyet ve kapasite bakımından mevcut bu üstünlüklere karşılık, küresel ekonomik koşulların yarattığı zorluklar ve Türkiye ekonomisine etkileri önemini korumuştur. Küresel ekonomik dalgalanmaların önlenebilmesi ve yönetilmesi açısından geliştirilmeye çalışılan yeni düzenleme yaklaşımları ise, küresel ekonomide önemli bir aktör olan Türkiye için de yeni güçlükler anlamına gelmektedir. BDDK açısından temel bir diğer güçlük ise İstanbul Finans Merkezi Projesi kapsamında oluşan idari ve operasyonel sorunlardır. Bir üstünlük noktası olan bağımsızlığın yerleştirilmesinde karşılaşılan güçlükler kurumsal kabiliyet ve kapasiteyi kısıtlamaktadır.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!