Konut faizinde düşüş beklentisi
Güncelleme Tarihi:
A.A.
Oluşturulma Tarihi: Kasım 17, 2005 10:52
Bankeuropa İcra Kurulu Başkanı Cüneyt Genç, kıyasıya rekabetin yaşandığı ve enflasyondaki düşüşle birlikte aylık 1.20'lere inen konut kredilerinde, yüzde 1'lik oranın altının, gelecek yıl mutlaka görüleceğini bildirdi.
Sorularını cevaplayan Genç, konut kredilerinde Türkiyenin alacağı çok yol bulunduğunu belirtirken, “konut kredileri bizde milli gelirin yüzde 2.5'ları seviyesinde, AB'de ise yüzde 35'lerde. Burada bayağı büyüyeceğimizi düşünüyoruz” diye konuştu.
Şu anda konut kredisinde vadeler 20-25 yıl dense bile kimsenin TL bazında 7-8 yıldan uzun vadeli kredi almadığını vurgulayan Genç, ”Yeni Konut Finansman (Mortgage) yasası çıkarsa, bunun değişken faize yönelik düzenlemeleriyle hem bankalar hem de tüketiciler korunacak. İşte o zaman 20-25 yıl cazip olacak” dedi. Gelecek yıl konut kredilerinde aylık yüzde 1'in altının mutlaka görüleceğini tekrarlayan Genç, “enflasyonun düşmesiyle birlikte uluslararası piyasalarda borçlanmak mümkün hale geldi. Ekonominin iyi gitmesiyle beraber, dışarıdan da borçlanmanın artmasıyla çok rahat 1'in altına düşebilir” diye konuştu.
SEKTÖRDEKİ KAR MARJININ AZALIŞI
Bu arada bankacılık sektöründe daha sağlıklı bir gelişmenin devam ettiğini, bankaların özellikle müşterilerden elde ettiği gelirlerini artırdıklarını vurgulayan Genç, “diğer taraftan gerek mevduatta, gerek kredilerde rekabet giderek kızışıyor. Kar marjları düşmeye başladı. Bu ilerisi açısından da alarm verecek bir şey olabilir” dedi.
Bankaların geçen yıllara göre gelir gider ve risklerini çok daha iyi yönetmeye başladıklarını, ve artık sektörde büyümenin de görüldüğünü kaydeden Genç, “2005 yılının iyi bir yıl olacağını düşünüyorum. 2006 yılında da bunun devam etmesi gerekiyor. Fakat birazda bankların karlılığa önem vermeleri lazım. Bankalar kar marjlarının daha da düşmesine izin vermemeli. (Tüketiciye yarıyor) diyoruz, ama sonuçta kar yapan banka sektörü uzun vadede hepimiz için daha yararlı” ifadesini kullandı.
“SEKTÖRE YABANCI GİRİŞİ YÜZDE 40'LARDA OLUR”
Ayrıca sektöre yabancı girişine gayet olumlu baktıklarını belirten Genç, “fakat bence, basındaki (çoğunluğu yabancılar ele geçirecek) gibi öngörüler, çok doğru görünmüyor. Yüzde 40 civarında bir yabancı sermayeye çıkabilir diye bekliyorum” dedi. Türk bankalarının finansal olmasa bile, müşteri, rekabet ve teknoloji açısından çok iyi yönetilen bankalar olduğunu da kaydeden Genç, “bence bu, yerli bankalar açısından avantajlı bir durum. Doğu blokunda yüzde 70-75 yabancı gelmesi o ülkelerdeki yerel banhkaların kuvvetli olmamasından kaynaklanıyor. Türkiye açısından böyle bir şeyin olacağını düşünmüyorum” şeklinde görüş bildirdi.
ADABANK KONUSU
Bankeuropa'nın büyüme hedefleri ve TMSF bünyesindeki Adabank'a talip olup olmayacakları sorusuna karşılık Genç, daha fazla şube açma hedefinde olduklarını, bunun içinde bir banka alma ya da birleşmenin düşünülebileceğini belirtirken, “Ama Adabank, bizim hedeflediğimiz bir yer değil. Sadece şubeleri satılacak olursa, niye olmasın? Bu şekilde olabilir” dedi.
Şu anda konut kredisinde vadeler 20-25 yıl dense bile kimsenin TL bazında 7-8 yıldan uzun vadeli kredi almadığını vurgulayan Genç, ”Yeni Konut Finansman (Mortgage) yasası çıkarsa, bunun değişken faize yönelik düzenlemeleriyle hem bankalar hem de tüketiciler korunacak. İşte o zaman 20-25 yıl cazip olacak” dedi. Gelecek yıl konut kredilerinde aylık yüzde 1'in altının mutlaka görüleceğini tekrarlayan Genç, “enflasyonun düşmesiyle birlikte uluslararası piyasalarda borçlanmak mümkün hale geldi. Ekonominin iyi gitmesiyle beraber, dışarıdan da borçlanmanın artmasıyla çok rahat 1'in altına düşebilir” diye konuştu.
SEKTÖRDEKİ KAR MARJININ AZALIŞI
Bu arada bankacılık sektöründe daha sağlıklı bir gelişmenin devam ettiğini, bankaların özellikle müşterilerden elde ettiği gelirlerini artırdıklarını vurgulayan Genç, “diğer taraftan gerek mevduatta, gerek kredilerde rekabet giderek kızışıyor. Kar marjları düşmeye başladı. Bu ilerisi açısından da alarm verecek bir şey olabilir” dedi.
Bankaların geçen yıllara göre gelir gider ve risklerini çok daha iyi yönetmeye başladıklarını, ve artık sektörde büyümenin de görüldüğünü kaydeden Genç, “2005 yılının iyi bir yıl olacağını düşünüyorum. 2006 yılında da bunun devam etmesi gerekiyor. Fakat birazda bankların karlılığa önem vermeleri lazım. Bankalar kar marjlarının daha da düşmesine izin vermemeli. (Tüketiciye yarıyor) diyoruz, ama sonuçta kar yapan banka sektörü uzun vadede hepimiz için daha yararlı” ifadesini kullandı.
“SEKTÖRE YABANCI GİRİŞİ YÜZDE 40'LARDA OLUR”
Ayrıca sektöre yabancı girişine gayet olumlu baktıklarını belirten Genç, “fakat bence, basındaki (çoğunluğu yabancılar ele geçirecek) gibi öngörüler, çok doğru görünmüyor. Yüzde 40 civarında bir yabancı sermayeye çıkabilir diye bekliyorum” dedi. Türk bankalarının finansal olmasa bile, müşteri, rekabet ve teknoloji açısından çok iyi yönetilen bankalar olduğunu da kaydeden Genç, “bence bu, yerli bankalar açısından avantajlı bir durum. Doğu blokunda yüzde 70-75 yabancı gelmesi o ülkelerdeki yerel banhkaların kuvvetli olmamasından kaynaklanıyor. Türkiye açısından böyle bir şeyin olacağını düşünmüyorum” şeklinde görüş bildirdi.
ADABANK KONUSU
Bankeuropa'nın büyüme hedefleri ve TMSF bünyesindeki Adabank'a talip olup olmayacakları sorusuna karşılık Genç, daha fazla şube açma hedefinde olduklarını, bunun içinde bir banka alma ya da birleşmenin düşünülebileceğini belirtirken, “Ama Adabank, bizim hedeflediğimiz bir yer değil. Sadece şubeleri satılacak olursa, niye olmasın? Bu şekilde olabilir” dedi.