Konut depreme ne kadar dayanıklıysa, o kadar iyi satıyor

Güncelleme Tarihi:

Konut depreme ne kadar dayanıklıysa, o kadar iyi satıyor
Oluşturulma Tarihi: Mart 02, 2007 00:00

Son iki yıldır Türkiye ekonomisindeki toplam büyümenin de motoru olan konut inşaat sektörü, depreme karşı en güvenli konutları üretmeye çalışıyor. İnşaat firmaları birbirinden güzel projelerini, deprem güvenliğini ön plana çıkararak pazara sunuyor.

TOPLAM konut alanının yüzde 89’ununun birinci ve ikinci derece deprem riski altında bulunduğu İstanbul’da, bu konutların yenilenmesi için de en az 500 milyar dolarlık yatırım gerekiyor. Bu da 2000 yılına kadar eski deprem yönetmeliğine göre inşaa edilen konutların sadece 6 şiddetindeki depreme dayanıklı olmasından kaynaklanıyor. Şehirde 7-8 büyüklüğünde bir deprem olacağı beklentisi Marmara Bölgesi’nde yaşanan her depremde İstanbulluların endişeye kapılmasına yol açıyor. Yeni proje gerçekleştiren firmalar da yapım teknikleriyle özellikle deprem güvenliği vaad ederek satışlarını hızlandırmaya çalışıyor.

DEPREM FAKTÖRÜ: Türkiye’de konutların yüzde 13’ü depremin hasar etkilerini artıran alüvyon ve dolgu zeminler üzerinde kurulu. Bu enle 2000 yılında değişen yönetmeliğe göre yeni konutların 9 şiddetindeki depreme dayanıklı olması zorunluluğu İstanbulluların yeni projelere ilgisini her geçen gün artırıyor. İnşaat firmaları binaların sağlamlığını pekiştirmek için radye jeneral temelden tünel kalıba, konvansiyonel sistemden ağır çeliğe kadar çok sayıda farklı teknikleri kullanıyor. Bu teknikler, firmaların inşaat maliyetinin ortalama yüzde 40 oranında artırıyor. Buna karşın, projelerin satış ofislerini ziyaret eden müşterilerin en fazla ilgilendikleri konu deprem güvenliği oluyor. Temelden, inşaatta kullanılacak malzemeye kadar her ayrıntının yer aldığı sözleşmeler inceleniyor.

İSTANBUL’UN DEPREM HARİTASI: Bayındırlık ve İskan Bakanlığı, Afet İşleri Genel Müdürlüğü Deprem Araştırma Merkezi’nin hazırladığı deprem haritasına göre İstanbul’da birinci derecede deprem riski altında bulunan bölgeler arasında Avcılar, Büyükçekmece, Küçükçekmece, Kadıköy, Üsküdar, Maltepe, Kartal, Tuzla, Samandıra, Sultanbeyli, Ümraniye ve Teke yer alıyor. Şile, Yeşilvadi, Beykoz, Beşiktaş, Mahmutbey, Bahçeşehir, Çatalca, Gaziosmanpaşa, Silivri ve Ağva ise ikinci derece risk taşıyan bölgeler arasında bulunuyor. Sarıyer, Eyüp, Kemerburgaz ve Sinekli ise İstanbul’da depremin en az risk oluşturduğu bölgeler oluyor.

Bilgisayarda yük bindirip, deprem simülasyonu yapıyor

TEKNİK Yapı Ataşehir ve Bahçeşehir’de gerçekleştirdiği Uphill Court projelerinde radye jeneral temel ve tünel kalıp sistemi kullandı... Son projesi olan Dilman Towers ve Uphill Towers ise radye jeneral temel ve konvansiyonel perde döşeme sistemi ile inşaa ediliyor. Oluşturdukları projelerde seçtiği taşıyıcı sistemi bilgiyasar programları sayesinde oluşacak yükler karşısında irdeleyen firma projeyi tamamlayınca da Boğaziçi betonarme ve deprem kürsüsünün tetkiklerine sunuyor.

850 dönümlük proje ürettik kimse, depremden zarar görmedi

KURTKÖY-Pendik bölgesinde gerçekleştirdiği projelerle ön plana çıkan Dumankaya, firma güvenirliğini sürdürebilmek için öncelikli olarak sağlam ve kaliteli inşaat yapmanın önem taşıdığına dikkat çekiyor. Ürettiği 850 bin metrekarelik yaşam alanının, yaşanmış olan depremlerin hiçbirinde zarar görmediğine dikkat çeken firma projelerinde bina ve sosyal donatı alanlarının konumlandırılması konusunda zemin yapısının efektif ve güvenli bir şekilde kullanılmasını amaçladıklarını belirtiyor. Birden fazla sistemle kontrol edilen uygulamalarda hata riskinin düştüğü üretim kalitesi ve performansın ise artığı savunan Dumankaya Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Dumankaya, "Özellikle Anadolu yakasında Kadıköy-Pendik arasındaki bölgede hem devletin, hem de müteahhit firmaların proje üretebilmelerine olanak tanıyabilmesi amacıyla bölgedeki emsalin arttırılmasının doğru olacağı kanısındayız. Bu şekildeki uygulamayla bu bölgede çok önemli bir devinim de sağlanmış olacaktır" diyor.

Kayalık olmayan zeminde proje geliştirmiyor

AĞAOĞLU İnşaat Ataşehir’de gerçekleştirdiği My World ve Ümraniye’deki Eltes Güneşi projelerinde tünel kalıp ve konvansiyonel sistem ile inşaa ediyor. Firma proje gerçekleştirecekleri arazinin kaya zemin olması konusunda da hassas davranıyor. Projelerinde blokların yükseklikleri 33 kata kadar çıkıyor.

Önce zemini inceleyip projeye sonra başlıyor

ELYSIUM konseptli projeleriyle dikkat çeken Ofton İnşaat tüm inşaatlarının 9 şiddetindeki depreme dayanıklı olacak şekilde inşaa edildiğine dikkat çekiyor. Şu an proje gerçekleştirdiği bölgelerden Samandıra 2’nci derecede deprem bölgesinde yer alıyor. Proje radye temel ve perde kolon sistemiyle inşa ediliyor.

Eski Taş ocağının üzerinde proje

HASANOĞLU İnşaat Bahçeşehir’deki Banu Evleri projesini gerçekleştirdiği Bahçeşehir bölgesinin ikinci derece deprem bölgesinde bulunmasına rağmen deprem güvenliğini daha yüksek seviyede tutmak için hesapları birinci derece deprem bölgesindeymiş gibi yaptıklarını belirtiyor.Banu Evleri’nin kurulmuş olduğu arazi bölgenin taş ihtiyacını karşılayan taş ocağı arazisi olduğun için güvenli olduğu savunuluyor.

Çelik çağı başlıyor deprem korkusu bitiyor

JAPONYA ve Amerika gibi gelişmiş ülkelerde sık kullanılan ağır çelik yapıları Türkiye’de gerçekleştirdiği projelerde hayata geçiren AKS Holding Art Canadian adı verlen bu teknolojiyi tek katlı villadan 100 katlı gökdelene kadar her tür yapıda kullanabiliyor. Amerika ve Japonya’da hemen hemen her gün depremlerin olduğuna ancak can ve mal kaybı yaşanmadığına dikkat çeken firma Türkiye’nin "Ağır Çelik" yapı teknolojisi kullanılanılan ilk çok katlı projesi olan Çelik Evler’i Beylikdüzü’nde gerçekleştiriyor. Ağır çelik teknolojisinin yüzde 100 deprem güvenliği sağladığını savunan firma evin teslim süresinin yarı yarıya kısaldığına dikkat çekiyor. İşçilikten doğabilecek hataları ortadan kaldıran sistem özellikle uzun ömürlü oluşu, ısı ve ses yalıtımıyla ön plana çıkıyor. ArtCanadian Amerika ve Japony ’nın yanısıra Kanada’da da yıllardır uygulanıyor.

Zemin el verse de 4 katı aşmıyor

ARMİNA Evleri’nde inşa ettikleri bloklar 4 katı aşmıyor. Mimart Yapı yetkilileri az katlı binalar inşa etmelerine karşın çok katlı binalara uygulanan, radye temel tünel kalıp sistemini kullandıklarını belirtiyor. Blokların 9,5 şiddetindeki depreme dayanıklı olduğunu savunuluyor. Projemizin bulunduğu bölge, 2’inci derece bölgede yer alıyor.

Prof. Işıkara’yla deprem dersi veriyor

İSTHANBUL projesinde Ahmet Mete Işıkara ile yaptığı işbirliğiyle gündeme gelen Han Yapıbirinci ve ikinci etaplarının satışlarını kısa sürede tamamlamayı başardı. Projeye başlamadan önce arazinin yapısı hakkında sismik tomografik inceleme yaptıra Han Yapı tüm bu incelemeler sonucunda da projeyi dolma kalıp yöntemiyle gerçekleştirmeye karar verdi. İsthanbul satış ofisinde Prof. Işıkara ile birlikte deprem dersleri veren firma deprem anında müşterilerin hem kendilerini, hem de evin diğer fertlerini nasıl orgaize bir şekilde koruyabileceklerini öğretiyor.

Bodrum katıyla  bina güçleniyor

HEKTAŞ İnşaat’ın Çekmeköy’de gerçekleştirdiği İdealistkent projesinin bulunduğu zeminin kaya olduğu belirtiliyor. Radye jeneral temel yapılıp her binaya bodrum katı konumlandırılan proje, az katlı apartman ve villalardan oluşuyor.

1-7 Mart deprem haftası

İÇİMİZDEKİ korkuyu ancak binalarımızı depreme karşı en dayanıklı şekilde inşaa ederek atabiliriz. Bu konudaki bilinçlenmeye katkı için her yıl 1-7 mart haftasında kutlanan ’Deprem Haftası’ yarın başlıyor. Dünyanın oluşumundan beri, sismik yönden aktif bulunan bölgelerde depremlerin ardışıklı oluştuğu ve sonucundan da milyonlarca insanın ve binanın yok olduğu bir gerçek. Türkiye dünyanın en etkin deprem kuşaklarından birinin üzerinde bulunuyor ve geçmişte birçok yıkıcı depremler olduğu gibi gelecekte de sık sık depremlerle karşılaşacağız.

Deprem Özel Programı CNN TURK’te 15:10’da

DEPREM
Haftası nedeniyle CNN TURK’te, deprem özel programı yayınlanacak. Bugün saat 15:10’da yayınlanacak programda Dumankaya İnşaat ve ArtCanadian yetkililileri ’deprem ve inşaat teknolojileri’ konusunda seyircileri bilgilendirecek.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!