Güncelleme Tarihi:
TÜRKİYE’nin asrın projeleri arasında yer alan Kıbrıs’a deniz altından askılı boru sistemiyle su taşınması projesinde ilk su Anamur’dan Girne kıyılarına ulaştı. Suyun başkent Lefkoşa’ya ulaşacağı 28 Ekim’de büyük bir tören planlanıyor ancak öncesinde Türkiye ile KKTC arasında ‘yap-işlet-devret’ krizi çıktı. KKTC hükümeti, Türkiye ile imzalanan protokollere uymayarak, suyun işletmesini, mevcut belediyelerin yapmasında ısrar ediyor. Türkiye ise, ekonomik olarak ‘batık’ durumdaki belediyelerin işletme yeterliliği olmadığını belirtiyor. İşletme krizi çözülmezse, suyun hukuki olarak KKTC’ye verilmesi tehlikeye girecek.
TÖRENE ERDOĞAN DA BEKLENİYOR
Yılda 75 milyon metreküp suyun Ada’ya ulaştırılması projesini tamamlayan DSİ, daha sonradan verilen, KKTC içinde dağıtım hatları konusundaki yükümlülüğünü de hızla tamamladı. KKTC’de kurulan pompa istasyonları ve arıtma tesisi deneme çalışmalarına başlarken, suyun toplandığı Geçitköy barajından Lefkoşa’ya boru hatları tamamlandı. Ada içindeki 477 kilometrelik boru döşeme çalışmaları da yüzde 75 oranında bitirildi. 28 Ekim’de Lefkoşa’da yapılacak törene Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da katılması bekleniyor.
SU FATURASINI KİM TOPLAYACAK
İŞLETME krizin temelinde, KKTC’deki 28 belediyenin su faturasını toplama kavgası yatıyor. Belediyeler, “Suyun işletmesini biz yapalım ve abonelerden faturayı da biz toplayalım” diyor. Türkiye suyu KKTC’ye bedava veriyor. Ancak, bakım, onarım, pompa istasyonları ile arıtma tesisinin işletim giderleri gibi konuların büyük uzmanlık istediğini belirterek, Ankara ve İstanbul’da gibi büyük kentlerde uygulanan yap-işlet-devret modelini şart koşuyor. Suyun işletim maliyetinin karşılanmasında da disiplin istiyor. Türkiye ayrıca, KKTC belediyelerinin işletim konusunda deneyim, imkân ve kabiliyeti bulunmadığına dikkat çekiyor.