Kalemin ‘Kont’u: Zeki çocuk için akıllı kadınla evlenin

DÜNYANIN en büyük kalem ve kırtasiye gereçleri üreticisi Faber-Castell, 250’inci yılını ana vatanı Almanya’dan bile önce Türkiye’de kutladı. 250’inci yıllarını Almanya’da temmuz ayında kutlayacaklarını, Türkiye’den sonraki adresin ABD olduğunu belirten Faber Casteell’in patronu Kont Anton Wolfgang von Faber-Castell, “Bizim en iyi performans gösterdiğimiz, en güçlü olduğumuz ülkelerden biri Türkiye” dedi. Şirketin 8’inci kuşak temsilcisi Faber-Castell, aile şirketlerinde başarı için şu reçeteyi verdi: “Kendini şirkete adamak, çok çalışmak ama bunu isteyerek yapmak. Tutkulu ve ihtiraslı olmanız lazım. Tutku olmadan mükemmel marka yaratılamaz. Büyümeyle ilgili ne istediğinizi bilin. Sizin inanmanız yetmiyor; insanları da motive edin. Bir parça şans da mutlaka olmalı. Örneğin İkinci dünya savaşında Ruslar 200 km Batı’ya gitseler bizim fabrikaya el konulacaktı. Orada şanslıydık. Ve en önemlisi akıllı kadınlarla evlenin, zeki çocuklarınız olmasını garantileyin.”
Daha kullanacak fırsat var
Türkiye’nin, Faber-Castell ürünlerinin üretiminin yapıldığı bir ülke olduğunu ve potansiyeliyle en gözde pazarlar arasında yer aldığını vurgulayan Kont Faber-Castell, şöyle konuştu:
Bir amiral mağaza açabiliriz
“Türkiye, bizim en güçlü pazarlarımızdan biri ve son 15 yılda büyük gelişmeler kaydetti. Hâlâ kullanılmamış bir potansiyelimiz mevcut. Sadece Türkiye’de fırsatlar görmekle kalmıyorum, aynı zamanda komşu pazarlarda da fırsatlar söz konusu. Onları da Adel Kalemcilik’in ve Türk ortaklarımızın yardımıyla kullanmamız mümkün. Gelecek hepimiz için parlak. Karşımızdaki tüm fırsatları kullanabileceğimiz
konusunda hiç şüphem yok.”
Faber-Castell Grubu, dünyada 14 üretim merkezi, 23 satış firması ve distribütörü, 7 bin kişilik istihdama sahip. 120 ülkede faaliyet gösteren grup, 2010-2011 mali yılında 520 milyon Euro ciroya ulaşmaya hedefliyor. Faber-Castell, “Önümüzde parlak bir gelecek olduğu konusunda en ufak bir şüphem yok” dedi. Kibrit gibi kalemin de ortadan kalkmayacağını söyleyen Faber-Castell, “Türkiye’de çok karmaşık bir pazar var. Burada farklı perakende yaklaşımları benimsemeliyiz. Son tüketiciye daha yakın durmalıyız. Belki bir amiral mağazası açabiliriz” diye konuştu

50 yıl önce İstanbul’da mecburen 3 hafta kaldı

KONT Anton Wolfgang von Faber-Castell, İstanbul’da 50 yıl önce 2 gün kalmaya geldiğini belirterek şunları anlattı: “Fakat bir trafik kazası yaptık. Çok kötü değildi ama arabanın onarımı için mecburen 3 hafta kaldık. Şehri daha iyi öğrenme şansım oldu. O zamanlar CEO değildim 5 yıldızlı otelde kalmadım. Berbat bir otelde kaldık. Duvarları o kadar inceydi ki yandaki çiftlerin sesini duymamak mümkün değildi.”

9’uncu kuşağımız Türkiye’ye bağlı

KONT Faber-Castell, sosyetik güzel Melisa Eliyeşil ile birlikte olan oğlunu ima ederek, “Zaten dokuzuncu kuşak Türkiye’ye bağlı. Şirketimizin dokuzuncu kuşağında Türkiye etkisini daha çok görecek-siniz” dedi.

Adel, 130 milyon lirayı yakalayacak

1969 yılında Anadolu Grubu ile Alman Faber-Castell’in ortaklığıyla kurulan Adel Kalemcilik Genel Müdürü Taner Dursun, şu açıklamayı yaptı: “Zengin ürün portföyümüze kağıt ve dosyalama ürünleri ile okul ve sırt çantalarını eklediğimiz 2010 yılında net ciromuzu yüzde 27 artışla 111.4 milyon liraya çıkardık. Kârlılığımız ise yüzde 31 oranında artış gösterdi. Bu yıl da ofiste, evde ve okulda güvenle kullanılabilecek, birçok segmentte yeni ürünlerimizi tanıtacağız. 2011’de yüzde 17 büyümeyle 130 milyon liralık net ciro gerçekleştirebilmeyi, ihracat ciromuzu daha da artırmayı hedefliyoruz. Geçen yıl net kârımız 21.7 milyon lira ve ihracatımız 6.2 milyon lira .”

Çantasında 100 kalemle geziyor

ANADOLU Holding Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan, Faber-Castell’in 250’nci yıl gala yemeğinde yaptığı konuşmada tam bir kalem tutkunu olduğunu söyledi. “Çocukken 10 lira harçlığımın 9 lirasıyla kalem alırdım. Yanımda 100’e yakın kalemle geziyorum. Herkes seyahatle ilgili bir şeyler taşıdığımı sanıyor. Hayır hepsi kalem. Kalem benim için bir dünya. Onlarla duygusal bağım var” dedi.  Yüzlerce kalemlik bir koleksiyonu olduğunu belirten Özilhan, “Arzumuz Adel Kalemcilik’i yurtiçinde ve dışında daha da büyütmek, Ülkemizin ekonomik ve sosyal gelişimine katkıda bulunmayı sürdürmek ve ortağımız Faber-Castell gibi nesilden nesile başarıyla yol almak” diye konuştu.