Kâr düşse de hizmete devam

OPET Yönetim Kurulu Kurucu Üyesi Nurten Öztürk, uzun zamandır tüm enerjisini sosyal sorumluluk projelerine akıtan bir iş kadını. Başlattığı projelerle kalıcı çözümler üreten ve süreklilik sağlayan Öztürk, bu bayram öncesinde de Opet’in Temiz Tuvalet Tırlarını yola çıkardı. Ama bu kez tırların işlevi yalnızca temizlik değil. Bir süredir akaryakıt sektörü iyi günler geçirmiyor. Son bir yılda Opet bayileri arasında da bayilikten ayrılanlar, morali hayli bozuk olan bayiler oldu. Moral Tırları Opet bayilerinde hem temzilik yapacak hem de bayram dayanışması göstererek istasyonlarda etkinlikler düzenleyecek.

Temiz Tuvalet kampanyanız en uzun sosyal sorumluluk projelerinden biri. Yola çıkarken bunun kolay kolay bitmeyecek bir proje olduğunu tahmin ediyor muydunuz?
Ben tuvaletlerle ilgili eksiklikleri yıllardır gözlemliyordum. Çocuklarımız küçükken, öğretmenlik yaptığım dönemde çıktığımız seyahatlerde temiz tuvalet bulamama sorununu yaşıyordum. Ancak ben bu projeyi başlattığımda çoğu kişi ‘bir sonuca ulaşamazsınız’ dedi. Kolay da olmadı. Biz karı koca öğretmen kökenli olduğumuz için bu işlerde başarılı olabildiğimizi düşünüyorum. Öğretmenliğin özünde de başkaları için kendinden verme vardır. Ben de ticarete atıldıktan sonra başlarda hayırseverlik adına farklı işler yaptım. Sponsor olduk farklı işlere ancak onları yaparken tam olarak tatmin olmadım. Geldiğimiz noktada 8 milyon kişiye seminer verdik. Sayısız ödül aldık.

Ziyaretçileriniz Temiz Tuvalet kampanyanıza uymayan istasyonları size şikayet ediyor. Şikayet alan bayinin cezası ne oluyor?
En çok şikayet alan istasyonlarla yolumuzu yıl sonunda ayırıyoruz. İlk uyarımız onları Opet bayiliğinden almak ve Sunpet bayiliği vermek şeklinde oluyor. Ancak şikayetler devam ederse yolumuzu ayırıyoruz. Bu arada tam tersi bir durum da olabiliyor. Çok beğenilen bir Sun Pet istasyonu bunun karşılığında Opet bayiliğine de yükselebiliyor. Bizim bu Temiz Tuvalet kampanyamız temiz ve sağlıklı toplum yaratma mücadelesi olarak görülmeli. Opet’in tuvalet standartları TSE tarafından kabul gördü ve İçişleri Bakanlığı bizim standartlarımızı halka açık tuvaletlerin hepsine zorunlu kıldı. Bizim ‘Kusursuzluk Elçilerimiz’ var. Onlar her türlü iletişimi bizle kuruyor.

Kaç kişi oldu?
7 bin 393 kişi var. İstedikleri zaman istasyonlara gidiyor, izlenimlerini bizle paylaşıyorlar. Şikayetlerini, memnuniyetlerini bize iletiyorlar. Çağrı merkezimiz dışında Kusursuzluk Elçilerimizle kurduğumuz bu bağ verdiğimiz hizmetin kalitesini yükseltiyor.

Sektör zor bir dönemden geçiyor. Bu sizi etkilemedi mi?
Etkilemez olur mu? Biz de bayilerimiz de etkilendik. Kâr marjları çok düştü. Bazı bayilerimiz bu süreçte bizlerle devam edemedi. Birçok bayimiz bu sürecin geçici olduğuna inanarak devam ediyor. Biz de şartlar el verdiğince onların yanındayız. Ama dediğiniz gibi hem bayilerimiz hem de bizler için 2014 zordu, 2015 de zor geçiyor. Ama biz bu süreçte de sosyal sorumluluk projelerimizden vazgeçmiyoruz. Bütçeyi biraz kıstık. Şimdi Bayram öncesi 2 tırımızı da bu amaçla yola çıkardık. Tırlarımız bayilerimizi ziyaret ediyor, onlara moral veriyoruz. Eksiklerini tamamlıyoruz. Tırlar gittikleri her yerde etkinlik de düzenliyor. Tuvaletler de elden geçiyor. Ama bu kez tırlarımız tam bir bayram seferberliği içinde. Zor bir dönemden geçiyoruz ama sosyal sorumluluk projelerinden taviz vermeyeceğiz.

Temiz Tuvalet kampanyası farklı projeleri de doğurdu. Yeşil Yol, köyleri yenilediğiniz proje gibi… En çok neden etkilendiniz?
Biz Temiz Tuvalet kampanyasıyla insanların öğrenmeye aç olduğunu gördük. 2004 yılında Yeşil Köy projesini başlattık. Önce bayilerimizn çevresini yeşillendirelim dedik, o yeşil alanı da bayilerimizin eşlerinin sorumluluğuna verdik. Her istasyon vaha olsun istedik. Peyzaj mimarları tuttuk, istasyon peyzajı yaptık. Diktiğimiz ağaçlar milyonu buldu. Köyler seçtik, kırsal alanda toplantılar yaptık. Bana bir gün bir eleştiri geldi. ‘Hep Doğu ve Güneydoğu’da köy yeniliyorsun’ dediler. Ben de ‘Bana yer gösterin bakalım’ dedim. ve Alçıtepe Köyü’yle tanıştım. Çok özel bir yer Alçıtepe. Orayı yapmak için projeyi hazırlarken gelip gitmeye başladım ve orası yalnızca bir köy projesi olamazdı. Proje büyüdü ve bir yarımada projesi oldu.

Ne kadarlık bir bütçe ile yaptınız?
Başta yönetim kurulunda köyü yenilemek için 5 milyon dolar istemiştim. Onlar bana 1.5 milyon dolar verdiler. Ben yarımada projesini Tarihe Saygı prıjesine dönüştürdüm ve her yere mektuplar yazdım, destekler de buldum. Proje 25 milyon doları aştı.