Ä°ÅŸte Köhler'in Ecevit'e mektubu

Güncelleme Tarihi:

İşte Köhlerin Ecevite mektubu
OluÅŸturulma Tarihi: Temmuz 10, 2001 00:00

Her vatandaşınızın cebine 300 dolar koyuyoruz... Yukarıdaki ifade, IMF BaÅŸkanı Hörst Köhler'in cumartesi günü BaÅŸbakan Ecevit'e gönderdiÄŸi 2.5 sayfalık mektubunun ilk bölümünde yer alıyor. Sır gibi saklanan mektubun bütünü, dün Telekom krizi çözüldükten sonra ortaya çıkıyor. Tümü okunduÄŸunda, Köhler'in Türkiye'ye ve ekonomik programa olan desteÄŸi hemen görülüyor. Özellikle de mektubunun son bölümünde bunu kuvvetle kayda geçiriyor.Köhler, mektubun giriÅŸinde, 1999-2002 yılları arasında Türkiye'ye verilecek kredi miktarını anımsatıyor:‘‘Size saÄŸladığımız kredi, Fon tarihinde verilmiÅŸ en kapsamlı yardımdır. Her vatandaşınızın cebine 300 dolar koyuyoruz.’’ Köhler, bunu IMF'nin Türkiye'ye olan iyi niyetinin göstergesi olarak yorumluyor.Hemen ardından, çekincelerini sıralıyor:‘‘Programa sadece bizim destek vermemiz yetmez. Türk halkının da güveni ve desteÄŸinin saÄŸlanması lazım. Hükümet olarak programın arkasında durmanızı takdirle karşılıyoruz. Ancak faiz hadleri hálá yüksek devam ediyor. IMF'ye destek veren ülkelerin, kamu kesiminize bizim dışımızda da destek vermesi, bu yüksek faizle saÄŸlanamayacağı sizin için de, bizim için de aÅŸikárdır. Programa sadece hükümetiniz ve Türk halkının deÄŸil, uluslararası piyasada para verenlerin de güvenmesi, baÅŸarıya ulaÅŸmanın bir ÅŸartıdır.’’TELEKOM BÄ°R SEMBOL Köhler, bu paragrafın ardından konuyu krize ve 1.5 milyar dolarlık krediyi askıya almalarına neden olan ‘‘Telekom yönetimine’’ getiriyor. Hatta, mektubunun en uzun bölümünü bu konuya ayırıyor. Israrından geri adım atmıyor. Köhler, dün yapılan liderler doruÄŸunda çözüme ulaÅŸan Telekom konusundaki bu ısrarlarının nedenini şöyle dile getiriyor:‘‘Telekom yönetimi hadisesi, IMF'ye destek veren ülkelerin güveninin saÄŸlanması için bir sembol niteliÄŸine dönüşmüştür. Bu, hükümetinizin programa baÄŸlılığının kanıtı niteliÄŸindeki bir semboldür. Telekom Yönetim Kurulu üyelerinin konuya vakıf olup olmadıkları ve nitelikleri tarafımızdan sorgulanan bir durum deÄŸildir. Bu bizim iÅŸimiz de deÄŸil. Burada önemli olan programın ruhuyla çatışmamaktır. AnlaÅŸtığımız gibi, yönetime gelecek kiÅŸilerin telekomünikasyon deneyimi, yeterliliÄŸi, özel sektör tecrübelerinin bulunması gerekirdi. Bu, Türkiye'nin ekonomi yönetiminin politikadan uzaklaÅŸtığının ispatı için de olumlu bir sinyal olarak algılanacaktır.’’BANKALARIN TUTUMUKöhler, Emlakbank'ın tasfiyesinde gösterilen gayret ve gerçekleÅŸen durumu sevindirici buluyor. Türk Ticaret Bankası'nın tasfiyesinin de bir an önce gerçekleÅŸmesi gerektiÄŸinin altını çiziyor. Hemen ardından özel bankalarla ilgili çok önemli bir bölüm ayırıyor. Bazı özel bankaların sermaye artırımı konusundaki çekingen davranışlarının sürdüğünü anımsatıyor. Banka ismi vermiyor. BDDK'nın, fona devredilen bankalar konusunda daha aktif olması gerektiÄŸini kaydettiÄŸi mektubunda Köhler bir çaÄŸrıda da bulunuyor:‘‘Bu konuda BDDK'dan kısa sürede açıklama bekliyoruz.’’Köhler, mektubunun sonunda, ‘‘Ekonomik programın baÅŸarılı olması IMF'nin en samimi isteÄŸi ve dileÄŸidir. Ekonomik programa politik desteÄŸin verilmesi halinde baÅŸarılı olması kaçınılmazdır’’ diyor. Telekom ve diÄŸer konulardaki beklentilerinin çözüme kavuÅŸması halinde kendilerinin de bir noktaya varacaklarını bildiriyor. Yani, ‘‘Sorunu çözün, krediyi serbest bırakalım’’ demeye getiriyor. Köhler'in mektubunda satır aralarında verdiÄŸi mesaj, MHP'nin ekonomiden anlayan kadrolarınca iyi okunuyor. UlaÅŸtırma Bakanı Enis Öksüz'e de ‘‘ayrıntılı ÅŸekilde izah’’ ediliyor. Öksüz'ün direniÅŸi kırılıyor, kriz çözülüyor. Türkiye bir haftada dolar başına 60 bin lira kaybetmekle kalıyor. Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!