Devlet Bakanı Kemal Derviş'in ABD'deki ilk gün temaslarından olumlu bir sonuç çıkmaması piyasaları ‘üçüncü dalga’nın eşiğine getirdi. Gün içinde Başbakan Ecevit'in vefat ettiği söylentisi borsadaki düşüşü, dolardaki yükselişi artırdı.Borsa yüzde 9.3'lük inişle 10.168 puana geriledi.
Dolar ilk kez 1 milyon 335 bin liralık resmi kura ulaştı.Devlet Bakanı Kemal Derviş'in, önceki geceyarısı Türkiye'nin Washington Büyükelçiliği'nde yaptığı basın toplantısında, IMF ve Dünya Bankası için ‘‘İkna etmemiz gerekiyor’’ demesinden sonra dün Başbakan Bülent Ecevit ile Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli'nin ‘‘Biz üzerimize düşeni yaptık, sorunu Derviş çözsün’’ yaklaşımını sergilemeleri piyasaları sarstı. Bu açıklamalara, Başbakan Bülent Ecevit'in vefat ettiği söylentilerinin eklenmesi, tedirginlik tepkilerinin abartılı şekle dönüşmesi sonucunu doğurdu.
Merkez Bankası dolar satış kuru 55.654 lira yükselip 1 milyon 335 bin lira oldu. Türk Lirası (TL) dünkü kurdan sonra dolar karşısında önceki güne göre yüzde 4.35, dalgalı kur uygulamasına geçilmesinden önceki son kur değeri olan 688.696 liraya göreyse yüzde 93.96 geriledi. Merkez Bankası dolar satış kuru, dünkü değeriyle dalgalı kur döneminin en yüksek seviyesine ulaştı.İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) dün yüzde 9.31geriledi. 1.006 puanlık gerilemeyle İMKB-10 Endeksi'nin kapanış değeri 10.168 puan oldu. Bu seviyeyle İMKB, 25 Nisan tarihindeki kapanış seviyesine çekildi.Borsa dün güne 11.175 puanla açıldı ve doğrudan düşmeye başladı. Gün içinde 10.004 puana kadar düşen piyasada ilk seansın işlem hacmi 127 trilyon, ikinci seansın hacmi 216 trilyon lira oldu. Toplam işlem hacmi 343 trilyon lira olarak önceki güne göre yüzde 92 oranında arttı. İkinci seansta işlem hacminin artmasındaki neden Başbakan Bülent Ecevit'in vefat söylentileriydi.GELİŞMELER İZLENECEKDevlet Bakanı Kemal Derviş'in ABD'deki temaslarını ne zaman sona erdireceği kesin değil. Önceki gece yaptığı basın toplantısında haftasonunda da ABD'deki temaslarını sürdüreceğini söyleyen DEvlet Bakanı Derviş'in bugün ve yarın yapacağı temaslardan çıkacak sonuçlarla, Ankara'da hükümetin alacağı kararlar, pazartesi günü piyasaları şekillendirecek.Şayet Washington ile Ankara'nın karşılıklı yaptığı açıklamalar cuma günü olduğu gibi haftasonunda da inatlaşmayı çağrıştıracak şekilde sürerse haftanın ilk günü yine tedirgin başlayacak.TELEKOM AÇIKLAMASICuma günü piyasaların kapanmasından sonra Başbakan Bülent Ecevit'in, koalisyon ortaklarıyla Türk Telekom yönetimini görüşeceğini açıklaması, önümüzdeki hafta IMF-Türkiye ilişkilerinde değişiklik olabileceği izlenimini uyandırdı. IMF'nin Türkiye'ye karşı olumsuz yaklaşımının gerçek nedenlerinin bankacılık ve Telekom olması halinde, pazartesi gününe kadar sorunların çözülmesi mümkün olabilir.SÖYLENTİNİN ETKİSİPiyasaların dünkü gerginliği, sadece IMF ve Dünya Bankası'na bağlı değildi. Dün piyasalarda Başbakan Bülent Ecevit'in vefat ettiği söylentisi yayıldı. İlginç olan bu söylentinin sadece İstanbul'da değil, Türkiye'nin değişik yerlerinde aynı anda ortaya çıkması oldu. Bazı finans kuruluşlarının Anadolu ve Trakya'daki şubelerinde, bu söylentinin etkisiyle müşterilern İstanbul'daki merkez bürolara ‘‘Ecevit'in öldüğü doğru mu?’’ sorusunu sorduğu belirtildi. Bu söylenti, dolar kuru ve borsa endeksi üzerinde etkili oldu. Öğleden önceki saatlerde IMF tedirginliği ile gerilen piyasalarda dolar kuru 1 milyon 300 bin seviyelerinin üzerine çıkmıştı. Başbakan Ecevit'in sağlığıyla ilgili söylentilerin yayılmaya başlamasıyla birlikte dolar kotasyonları 1 milyon 350 bin seviyesini aştı.IMF gerginliğiyle ilk seansta tedirginliğeini gösterip 10.656 puandankapandı. Başbakan Bülent Ecevit'in ve Başbakan Yardımıcısı ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin yaptığı açıklamalarda ‘‘Biz gereğini yaptık’’ anlayışının sergilenmesi, özellikle borsada olumsuz algılandı. İkinci seanstaysa borsa,
döviz piyasasında olduÄŸu gibi BaÅŸbakan Ecevit ile ilgili söylentilerin etkisi altında kaldı.IMF, ‘Bizden bu kadar’ derseDolar, her zamanki gibi dar iÅŸlem hacmiyle yükselir. Ãœst sınırı yok.Borsanın, 10.168 puandan kapanmasından sonra 7.100'lere kadar yolu var.Bono ve tahvil oranlarında yüzde 100'ün üzerine çıkılır.Hazine yeniden durum deÄŸerlendirmesi yapar.Merkez Bankası, politikasını yürütmekte zorlanır.IMF ‘Pardon, hadi devam edelim’ derseDolar kuru gevÅŸer. 1 milyon 250 bin lira seviyelerine bir kaç günde dönülür.Bono ve tahvil oranları düşer.Borsa ilk aÅŸamada 11 bin seviyesini aÅŸar.Merkez Bankası'nın faizleri düşürmesi yeniden beklentiler arasına girir.Hazine kısa süre için rahat soluk alır.IMF'nin derdi ne?Türkiye'nin genel bankacılık sorunları arasında Emlakbank'ın kapatılması en son sırada yer alıyor. Bir ekonomiyi batırma kararı verilecek kadar önemli bir konu deÄŸil.Türk Telekom, dünyanın en büyük 14'üncü telekom ÅŸirketi. Geçen yıl 704 milyon dolar kár elde etti. Ancak kárlılığı düşen trend izliyor. Bu nedenle, kárlılığının bir süre sonra ortadan kalkma ihtimalinin bulunduÄŸu ileri sürülüyor. Çalışan sayısının çok olduÄŸu belirtiliyor.Türk Telekom ile bankacılıktaki düzenlemeler sırasında yaÅŸanılan gerginlikler, ‘kötü niyet’ olarak algılansa bile 65 milyonluk bir ekonomiyi iflas ettirme kararını alacak kadar olumsuzluk yok.Faizler yüksek. Böyle sürdürülemez.Türkiye, IMF ve Dünya Bankası'ndan toplam 15 milyar dolarlık kaynak alırken, yeterli miktarda borçlanmaya gitmedi. Vadelemesi, geri ödemesi ve faizi uygun ancak yetersiz miktarda borçlandı.İç ve dış borcun çevrilebilmesi için daha fazla yabancı kaynak giriÅŸine ihtiyaç var. Bu kaynak, G-7 ülkelerinin finans kuruluÅŸlarından bekleniyordu.Yüksek faizlerin sürmesi, Türkiye'de bir ödeme tıkanıklığı oluÅŸturabilir. Bu durumda G-7 ülkelerinin özel finans kuruluÅŸları açacakları kredilerin geri alınmasından şüphe ediyor olabilir.Bu kurumlara güven verilmesi gerekli.Devlet Bakanı Kemal DerviÅŸ, geçen ay sonunda TÃœSÄ°AD Yüksek Ä°stiÅŸare Konseyi'nde yaptığı bir konuÅŸmada ‘‘Borçları ödememeyi bile düşündük’’ demiÅŸti. Åžimdi Türkiye'nin, borçlarını mutlaka ödeyeceÄŸine uluslararası çevrelerin ikna edilmesi gerekiyor.Yabancıların takıldığı tablo bu mu?DÃœNYA Bankası ve IMF, dünya üzerindeki ülkeleri borçluluk açısından tanımlarken, ‘çok borçlu ülke’ kararını, dört borçluluk oranına bakarak veriyor. Bu oranlar, ‘toplam borç/GSMH’, ‘toplam borç/ihracat’, ‘ödenecek borç/ihracat’ ve ‘ödenecek faiz/ihracat’ olarak sıralanıyor. Dünya Bankası ve IMF, bu oranlardan ‘toplam borç/GSMH’nin yüzde 50'den, ‘toplam borç/ihracat’ın yüzde 275'den, ‘ödenecek borç/ihracat’ın yüzde 30'dan, ‘ödenecek faiz/ihracat’ın yüzde 20'den büyük olmaması gerektiÄŸini savunuyor. Bu oranlardan en az üçünün, belirlenen sınırların üstünde olması halindeyse, Dünya Bankası ve IMF, söz konusu oranların sahibi ülkeyi çok borçlu ülke sınıfına dahil ediyor.Türkiye Cumhuriyet Hazine MüsteÅŸarlığı'nın verilerine göre, ‘2000 yılı sonunda’ Türkiye'nin ‘toplam dış borç/GSMH’ oranı yüzde 56.6, ‘toplam dış borç/ihracat’ oranı (FOB) yüzde 366.3, ‘ödenecek borç/ihracat’ oranı (bavul ticareti ve transit geçiÅŸler dahil) yüzde 70.28 ve ‘ödenecek faiz/ihracat’ oranı (bavul ticareti ve transit geçiÅŸler dahil) yüzde 20.18.Â
button