IMF Türkiye'yi kayırıyor mu
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Kasım 24, 2001 01:52
Arjantin'in ek mali yardım isteğini reddeden IMF'nin, bir yılda Türkiye'ye üçüncü kez kredi vermeyi kabul etmesi, dünya basınında, ‘‘IMF Türkiye'yi kayırıyor mu’’ tartışması başlattı.
Uluslararsı Para Fonu'nun bir yıl içinde Türkiye'ye üçüncü kez mali destek vereceğini açıklaması, dünya basınında ‘‘IMF Türkiye'yi kayırıyor mu?’’ tartışması başlattı. The Washington Post gazetesi, Türkiye'nin kısa bir süre içinde IMF'den çok önemli miktarda kredi sağlamasında siyasi faktörlerin rolünün bulunup bulunmadığını tartışmaya açtı.
Washington Post'ta yayımlanan bir yazıda IMF İcra Kurulu Başkanı Horst Köhler'in geçen hafta Türkiye'ye 10 milyar dolarlık ek destek sağlanacağını açıkladığına dikkat çekildi. Bu açıklamadan önce Türkiye'nin Afganistan'a asker gönderme kararı aldığına dikkat çekilen yazıda Köhler'in ek desteği haklı çıkarmak için kullandığı ekonomik argümanlara karşın kredinin Türkiye'nin jeopolitik rolü için verilen bir ödül olduğu yolundaki yorumlara dikkat çekildi.
Türk basınında yer alan ‘‘Bin Ladin Türkiye'yi kurtarıyor’’ yorumlarına dikkat çekilen yazıda Türkiye'ye finansman desteğinin, Afganistan politikası nedeniyle sağlandığı iddialarının IMF üst düzey yetkililerini kızdırdığı kaydedilerek, şöyle denildi:
‘‘Bazı uzmanlar, Türkiye'ye yönelik yeni bir kurtarma yardımının ekonomik gerekçelerle haklı kılınabileceği konusunda görüş birliği içinde iken, karar, başta ABD olmak üzere, IMF'nin en güçlü ortaklarınca Fon'un teröre karşı koalisyonu destekleyen hükümetleri ödülendirmek için kullanılması olasılığı karşısında yakından izleniyor.’’
DİKKAT ÇEKİCİ
Soğuk savaş sırasında Washington'un Sovyetler Birliği'ne karşı çıkan rejimlerin IMF ve Dünya Bankası'ndan kredi almalarını sağlamak için etkisini kullandığı anımsatılan yazıda, sonuçların çoğu zaman söz konusu ülkelerin ekonomilerinin uzun vadeli gelişmesi açısından yararlı olmadığı savunuldu.
Washington Post, Türkiye örneğinin çok dikkat çekici olduğunu belirterek IMF'nin geçen hafta bir yıl içerisinde üçüncü kez Türkiye'ye yönelik desteği önemli ölçüde artırmayı taahhüt ettiğine işaret edildi. Geçen Kasım ayında sağlanan 11.4 milyar dolarlık kredinin Türk Lirası'nın büyük düşüşünü önleyemediği kaydedilen yazıda IMF'nin Ankara'ya ek 10 milyar dolar vermeyi kararlaştırdığı geçen ilk baharda Washington'daki yetkililerin Trkiye'ye artık daha fazla para verilmeyeceğini bildirdikleri anımsatıldı. Arjantin'e ek yardımı vermeye yanaşmayan IMF'nin Türkiye'ye 10 milyar dolar daha sağlanacağını açıkladığı kaydilen yazıda uzmanların görüşlerine de yer verdi.
Eski IMF Baş Ekonomisti Michael Mussa, ‘‘11 Eylül ve terörle savaştan sonra daha da belirginleşen Türkiye'nin siyasi önemi Türkiye'nin lehinde çok ağır basan bir faktördür ve bu faktörlerin ağırlığı Arjantin için aynı değildir’’ görüşünü savundu.
Washington Post'un değerlendirmesinde, Devlet Bakanı Kemal Derviş'in görüşlerine de yer verildi. Derviş'in, Washington'da yaptığı konuşmada IMF'nin desteğinin sürmesinin nedenlerinden birinin Türkiye'nin uluslararası topluluğun sorumlu bir üyesi olması ve siyasi alanda doğru kararlar vermesi olduğunu kabul ettiğine dikkat çekildi. Buna karşın, Derviş'in bunun yeterli olmayacağını belirterek uluslararası finansman desteğinin Türkiye'nin ekonomik politikalarına açık bir biçimde bağlı olduğununa da işaret ettiği belirtildi. Gazete, Derviş'in Arjantin'in IMF programının hiç bir kriterini yerine getirmediğini söylediğine de dikkat çekti.
Horst Köhler, ‘adil davranıyoruz’ demişti
Uluslararsı Para Fonu'nun (IMF), Arjantin'e ek yardım yapmayı kabul etmemesine karşı, Türkiye'ye yönelik desteğini sürdürmesi, Kanada'nın Ottowa kentinde yapılan IMF, Dünya Bankası ve G-7 toplantılarında da spekülasyonlara neden olmuştu. IMF Başkanı Horst Köhler, bu toplantılarda düzenlediği bir basın toplantısında gazetecilerin, ‘‘Arjantin'e para vermiyorsunuz. Türkiye'yi kayırıyormuşsunuz gibi bir görünüm ortaya çıkmıyor mu?’’ sorusuna, ‘‘Biz son derece adil davranıyoruz. Türkiye'yi kayırdığımız düşünülemez’’ yanıtını vermişti.
Türkiye'yi Erçel'in danışmanı savundu
Gazi Erçel'in başkanlığı döneminde Merkez Bankası'na danışmanlık yapan Harvard Üniversitesi ekonomistlerinden Dani Rodrik de, The Washington Post'taki, Türkiye-IMF iliştkilerine yönelik tartışmaya katıldı. Rodrik, ‘‘Ekonomik gerekçeler olmasaydı ek desteğin gerçekleşeceğini sanmıyorum’’ dedi. Rodrik, ‘‘Türkiye, IMF'nin istediği her şeyi yerine getirdi. Sorun, Türk ekonomisinin IMF ve Türk yetkililerinin beklendiği gibi çabuk bir reaksiyon göstermemesinden kaynaklanıyor’’ değerlendirmesini yaptı.
Washington Post'ta yayımlanan bir yazıda IMF İcra Kurulu Başkanı Horst Köhler'in geçen hafta Türkiye'ye 10 milyar dolarlık ek destek sağlanacağını açıkladığına dikkat çekildi. Bu açıklamadan önce Türkiye'nin Afganistan'a asker gönderme kararı aldığına dikkat çekilen yazıda Köhler'in ek desteği haklı çıkarmak için kullandığı ekonomik argümanlara karşın kredinin Türkiye'nin jeopolitik rolü için verilen bir ödül olduğu yolundaki yorumlara dikkat çekildi.
Türk basınında yer alan ‘‘Bin Ladin Türkiye'yi kurtarıyor’’ yorumlarına dikkat çekilen yazıda Türkiye'ye finansman desteğinin, Afganistan politikası nedeniyle sağlandığı iddialarının IMF üst düzey yetkililerini kızdırdığı kaydedilerek, şöyle denildi:
‘‘Bazı uzmanlar, Türkiye'ye yönelik yeni bir kurtarma yardımının ekonomik gerekçelerle haklı kılınabileceği konusunda görüş birliği içinde iken, karar, başta ABD olmak üzere, IMF'nin en güçlü ortaklarınca Fon'un teröre karşı koalisyonu destekleyen hükümetleri ödülendirmek için kullanılması olasılığı karşısında yakından izleniyor.’’
DİKKAT ÇEKİCİ
Soğuk savaş sırasında Washington'un Sovyetler Birliği'ne karşı çıkan rejimlerin IMF ve Dünya Bankası'ndan kredi almalarını sağlamak için etkisini kullandığı anımsatılan yazıda, sonuçların çoğu zaman söz konusu ülkelerin ekonomilerinin uzun vadeli gelişmesi açısından yararlı olmadığı savunuldu.
Washington Post, Türkiye örneğinin çok dikkat çekici olduğunu belirterek IMF'nin geçen hafta bir yıl içerisinde üçüncü kez Türkiye'ye yönelik desteği önemli ölçüde artırmayı taahhüt ettiğine işaret edildi. Geçen Kasım ayında sağlanan 11.4 milyar dolarlık kredinin Türk Lirası'nın büyük düşüşünü önleyemediği kaydedilen yazıda IMF'nin Ankara'ya ek 10 milyar dolar vermeyi kararlaştırdığı geçen ilk baharda Washington'daki yetkililerin Trkiye'ye artık daha fazla para verilmeyeceğini bildirdikleri anımsatıldı. Arjantin'e ek yardımı vermeye yanaşmayan IMF'nin Türkiye'ye 10 milyar dolar daha sağlanacağını açıkladığı kaydilen yazıda uzmanların görüşlerine de yer verdi.
Eski IMF Baş Ekonomisti Michael Mussa, ‘‘11 Eylül ve terörle savaştan sonra daha da belirginleşen Türkiye'nin siyasi önemi Türkiye'nin lehinde çok ağır basan bir faktördür ve bu faktörlerin ağırlığı Arjantin için aynı değildir’’ görüşünü savundu.
Washington Post'un değerlendirmesinde, Devlet Bakanı Kemal Derviş'in görüşlerine de yer verildi. Derviş'in, Washington'da yaptığı konuşmada IMF'nin desteğinin sürmesinin nedenlerinden birinin Türkiye'nin uluslararası topluluğun sorumlu bir üyesi olması ve siyasi alanda doğru kararlar vermesi olduğunu kabul ettiğine dikkat çekildi. Buna karşın, Derviş'in bunun yeterli olmayacağını belirterek uluslararası finansman desteğinin Türkiye'nin ekonomik politikalarına açık bir biçimde bağlı olduğununa da işaret ettiği belirtildi. Gazete, Derviş'in Arjantin'in IMF programının hiç bir kriterini yerine getirmediğini söylediğine de dikkat çekti.
Horst Köhler, ‘adil davranıyoruz’ demişti
Uluslararsı Para Fonu'nun (IMF), Arjantin'e ek yardım yapmayı kabul etmemesine karşı, Türkiye'ye yönelik desteğini sürdürmesi, Kanada'nın Ottowa kentinde yapılan IMF, Dünya Bankası ve G-7 toplantılarında da spekülasyonlara neden olmuştu. IMF Başkanı Horst Köhler, bu toplantılarda düzenlediği bir basın toplantısında gazetecilerin, ‘‘Arjantin'e para vermiyorsunuz. Türkiye'yi kayırıyormuşsunuz gibi bir görünüm ortaya çıkmıyor mu?’’ sorusuna, ‘‘Biz son derece adil davranıyoruz. Türkiye'yi kayırdığımız düşünülemez’’ yanıtını vermişti.
Türkiye'yi Erçel'in danışmanı savundu
Gazi Erçel'in başkanlığı döneminde Merkez Bankası'na danışmanlık yapan Harvard Üniversitesi ekonomistlerinden Dani Rodrik de, The Washington Post'taki, Türkiye-IMF iliştkilerine yönelik tartışmaya katıldı. Rodrik, ‘‘Ekonomik gerekçeler olmasaydı ek desteğin gerçekleşeceğini sanmıyorum’’ dedi. Rodrik, ‘‘Türkiye, IMF'nin istediği her şeyi yerine getirdi. Sorun, Türk ekonomisinin IMF ve Türk yetkililerinin beklendiği gibi çabuk bir reaksiyon göstermemesinden kaynaklanıyor’’ değerlendirmesini yaptı.