IMF iÅŸlevsiz hale geldi yeni para kapısı Çin

Güncelleme Tarihi:

IMF işlevsiz hale geldi yeni para kapısı Çin
OluÅŸturulma Tarihi: Haziran 09, 2007 15:49

Eski ABD Başkanı Bill Clinton'ın uluslararası ekonomi ve finans danışmanı olan Robert Wescott, 70'li ve 80'li yıllar boyunca piyasalar ödeme sıkıntısı yaşadığında Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) kredi bulmak için tek seçenekleri olduğunu ancak bugünkü küresel likidite bolluğu ortamında bunun söz konusu olmadığını söyledi.

Haberin Devamı

Referans Gazetesi'nde Melis Şenerdem'in haberine göre Yapı Kredi Portföy ve Pioneer Investments tarafından düzenlenen "Global Ekonomideki Gelişmeler, Politika ile Etkileşim ve Entegrasyon Sürecindeki Türkiye" paneline katılmak için İstanbul'a gelen Wescott, Referans'a yaptığı açıklamada bundan 10 yıl önce yatırımcıların dönüp bakmadığı gelişen piyasa tahvillerini oldukça cazip yatırım araçları olarak gördüklerini, borsadaki yabancı payının da gelişen piyasalarda önemli ölçüde arttığını söyledi.

Wescott, Clinton'a danışmanlık yapmadan önce 1994-1999 yıllarında IMF Başkan Yardımcısı olarak da görev yapmıştı. Küresel likidite bolluğunun gelişen piyasaların borçlanma ihtiyacına da farklı çözümler getirdiği için IMF'nin varlık sebebinin sorgulanmaya başladığını vurgulayan Wescott, "Bundan 10 yıl önce Tayland, Asya krizinden sonra bir tek IMF'nin kapısını çalabilirdi. Ama geçen yıl darbe olduktan sonra mali kriz yaşasalardı farklı davranırlardı diye düşünüyorum. Yapacakları şey büyük ihtimalle kendilerine uzun bir ödev listesi verecek olan IMF'nin değil, sorgusuz sualsiz yüklü miktarda borç alabilecekleri Çin'in kapısını çalmak olurdu" diyerek döviz rezervi rekor seviyelere ulaşan Çin'in bu anlamda kritik bir önem kazandığını vurguladı.

Haberin Devamı

Asya krizini Çin kurtarır

Bugün Çin'in elindeki döviz rezervi 1.2 trilyon dolara ulaşmış durumda. Petrol fiyatlarının yüksek seyretmesi sayesinde ihya olan Körfez ülkelerinin elinde ise 1.6 trilyon dolarlık bir rezerv var. Rusya da aynı sebepten kasasını dolduran ülkeler arasında. "Bugün Asya'da 1998'deki gibi bir kriz çıksa en büyük kreditör IMF değil, Çin olur" diyen Wescott, IMF'nin ve dünyanın önde gelen ekonomilerinin bu gerçeği göz önünde bulundurmak zorunda olduğunu söyledi.

Çin'in borç verdiği ülkelerden karşılığında kendisi için imtiyazlar isteyeceğini de söyleyen Wescott, "Farazi konuşuyorum ama Çin, Tayland'ı krizden kurtardıktan birkaç ay sonra buraya bir heyet gönderip borcun bir kısmı karşılığında kendi petrol şirketi CNOOC için belki de Bangkok'un güneyindeki bir rafineriyi satın almak isteyebilir. IMF'nin iyi ya da kötü yanları vardır. Ama eninde sonunda kurumsal bir yapıdır. Verdiği kredilerin nasıl kullanıldığını takip eder, ekonomik görünümü yakından izler. Ne derseniz deyin, aldığı kararlar açısından da yüzde 80 haklıdır. Çin'in veya borç veren bir başka ülkenin böyle bir kaygısı olmayacak" dedi.

Haberin Devamı

Merkez bankaları tehlikenin farkında

Dünya ekonomisinin en iyi günlerini yaşadığını ve bunun sonsuza kadar süremeyeceğini söyleyen ekonomist, küresel likidite bolluğunu kontrol altına almak için tüm dünyada merkez bankalarının sıkılaştırma politikaları uyguladığına dikkat çekti. "ABD'de, AB'de, hatta Japonya ve Çin'de merkez bankaları sıkı para politikası uyguluyor. Çin Merkez Bankası bile son 6 ay içinde para politikasını sıkılaştıracak 6 karar açıkladı. Merkez bankaları likidite bolluğundaki artışı yavaşlatmak istiyorlar" diyen Wescott dünya piyasalarındaki havanın çok olumlu olduğunu ancak bunun değişebileceğini söyledi. Dikkat edilmesi gereken noktanın şirket hisselerinin fiyat/kazanç oranları olduğunu vurgulayan ekonomist, "Daha önce büyük borsa çöküşlerinde hep fiyat/kazanç oranı yüzde 30, 50 gibi tehlikeli seviyelere ulaşmıştı. Bugün böyle bir risk görünmüyor. Oranlar yüzde 15-16 seviyesinde" dedi. Dünya çapında girişim sermayesi şirketlerinin satın alma çılgınlığının orta vadede riski artırabileceğine dikkat çeken Wescott "Çünkü bu şirketler birkaç milyar dolarlık hisse alımı yapıyorlar. Borsa endeksleri rekor seviyelerde olduğu için hisselerini satanlar yatırımlarını yine borsaya yapıyor. Orta vadede bu fiyat/kazanç dengesini bozabilir" dedi. ABD'de girişim sermayesi şirketlerinin borsadan topladıkları hisselerin değeri bu yıl 280 milyar dolara ulaşmış durumda.

Haberin Devamı

Son 10 ay içinde değerini 3'e katlayan Çin'in gösterge kabul edilen Şanghay bileşik endeksi, yılbaşından bu yana 4 düzeltme yaşadı ve Türkiye de dahil birçok gelişen piyasayı da aşağı çekti. Çin borsasındaki hisselerin fiyat/kazanç oranlarının net olarak bilinmediğine dikkat çeken Wescott, bu oranın tehlike sınırı sayılan yüzde 50-60'ın bile üzerinde olabileceği, bu nedenle daha sert düzeltmelerin de yaşanabileceği uyarısını da yaptı.

Türkiye'nin bardağı yarı yarıya dolu

Wescott, gelişen piyasaları değerlendirirken 5-6 göstergeye bakılması gerektiğini ifade ederek, ülkenin güçlü bir ekonomik ivmesi olması, işsizlik sorunu olmaması ya da işsizlik oranının düşüş aşamasına geçmiş olması gerektiğini kaydetti. Bunların yanı sıra, ekonomik politikaların siyasi iktidar değişse bile uygulanması ve belirlenen ekonomik ilkelerin korunması gerektiğini vurgulayan Wescott, ekonominin doğrultusuna bakıldığında da dışa doğru bir yönelim olması, cari hesap dengesinin sıfır olmasa bile sürdürülebilir bir durumda ve finansal istikrarın olması, dış yatırımın bölgeye akması gerektiğini söyledi.

Haberin Devamı

1999'da Clinton'ın Türkiye'yi ziyaret ettiÄŸi sırada ABD heyetinde yer aldığını ve o dönemde Türkiye'nin makroekonomik görünümünün oldukça farklı olduÄŸunu hatırlatan Wescott, "O dönemde enflasyon yüzde 80 civarındaydı. Åžu anda görünüm çok farklı. Ama tabii ticaret açığı ve cari açık konusunda hâlâ sıkıntılar var. ABD'nin dış ticaret ve cari açığı da Türkiye'ninki gibi yüzde 6'ya yakın. Ama elbette döviz rezervi ve ekonominin sürdülürebilir olması açısından arada büyük fark var" dedi. Cari açığın sürmesi halinde YTL'nin deÄŸer kaybı yaÅŸamasının da büyük ihtimal olduÄŸunu belirten Wescott Türkiye'nin bardağının yarı yarıya dolu olduÄŸunu ifade ederken enflasyon ve iÅŸsizlik oranının daha düşük olabileceÄŸini belirtti.Â

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!