GRI: Türkiye, Avrupa emlak pazarının yükselen yıldızı oldu

Güncelleme Tarihi:

GRI: Türkiye, Avrupa emlak pazarının yükselen yıldızı oldu
Oluşturulma Tarihi: Ocak 31, 1999 00:00

Haberin Devamı

Küresel Gayrimenkul Enstitisü'nün (GRI) düzenlediği ‘‘Avrupa Gayrimenkul Zirvesi''ne Türk işadamları da etkin bir şekilde kaldı. GRI Kurucu Başkanı Henri Alster, ‘‘Rusya'daki çöküş, Türkiye'nin şansını artırdı. Türkiye, Avrupa emlak pazarının en heyecan verici yıldızı'' dedi.

Tepe Grubu'nun girişimiyle biraraya gelen Türk şirketleri 'Avrupa Gayrimenkul Zirvesi'ne katılarak, dünya gayrimenkul piyasasının birinci liginde yer almak için önemli bir adım attılar.

GRI (Global Real Estate Institute-Küresel Gayrimenkul Enstitüsü) tarafından Paris'te düzenlenen 2 günlük zirveye ABD, Kanada ve Batı Avrupa'nın yanı sıra Orta ve Doğu Avrupa'dan 400'e yakın yatırımcı, bankacı, danışman ve üst düzey yönetici katıldı.

GRI Kurucu Başkanı Henri Alster, Türkiye'yi Rusya'daki ekonomik kriz sonrasında ‘‘Avrupa emlak piyasasının en heyecan verici yükselen yıldızı'' olarak tanımladı. Alster, Türkiye'nin kartlarını akıllı oynaması durumunda 2-3 yıl içinde Avrupalı emeklilerin ve sanayicilerin yaşamak ve yatırım yapmak için aklına gelen 1-2 Avrupa ülkesi arasına gireceğini söyledi. Alster, ‘‘Artık sermayenin ne milliyeti ne dini var. En ucuz paraya ulaşmak için geniş ölçekli operasyon yürütmeniz, uluslararası sermaye piyasalarına açılmanız lazım. Bunu sağlamak için gerekli dili biliyorsunuz ancak henüz konuşmuyorsunuz'' dedi.

Zirvenin açılışında sektörün önde gelen şirketlerinin bir numaralı yöneticileri, sektörün değişen güçleri ve geleceğini tartıştılar. Tepe Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kantur, Willi Alda, (Alman DESPA), Thomas Barrack (Colony Capital, ABD), Van Stults (MD International Investments ABD) ve Andre Jordan (Lusotur, Portekiz) ile birlikte katıldığı açılış panelinde, Türkiye'deki gayrimenkul yatırım ortaklığı potansiyelini anlattı. Kantur, ‘‘Türkiye'de iyi ortak bulun. Siz de iyi ortak olun. Elinizi de çabuk tutun. Yoksa treni kaçırırsınız'' mesajı verdi.

Yabancı yatırımcıların çizdiği tablo, Türkiye'nin çekici bir pazar olmasına rağmen, siyasi istikrarsızlık, enflasyon, devalüasyon korkusu ve bilgi eksikliği faktörleri nedeniyle gayrimenkul yatırımlarında öncelik listesinde olmadığını ortaya koydu.

Zirvenin Türk katılımcıları bireysel iş fırsatları peşinde koşmak yerine, Türkiye'nin tanıtımı için güçlerini birleştirdiler. Türkiye'ye psikolojik faktörler nedeniyle gelmekten çekinen yatırımcıların ikna edilmesi amacıyla zirvenin 2001 yılında Türkiye'de yapılması için girişim başlattılar.

Türkiye'den kimler katıldı?

Ersin Arıoğlu (Yapı Merkezi), Başar Arıoğlu (Yapı Merkezi), Orol Ataman (Tepe Grubu), Müge Atabek (Körfez Yatırım), Ali Tuğrul Aymen (Korendon İnşaat), Hasan Barutçu (Tepe Grubu), Güniz Çelen (Çelen Gayrimenkul Değerlendirme Merkezi) Bekir Çumurcu, (Nurol Holding), Atilla Dikbaş (İTÜ), Haldun Dinç, (Dışbank), Akay Gökçe (TYD), Levent Hekimoğlu (EGS), Ali Kantur (Tepe Grubu), Sunuk Pasiner (TYD), Mete Sayıcı (Net Holding), Gürman Tevfik (İş Bankası), Adnan Yıldırım (EGS).

Emlak pazarında 500 milyar dolar dönüyor

Dünya emlak piyasasının önde gelen aktörlerini biraraya getiren zirvede, sektörün yılda 300-500 milyar dolar arasında değişen yatırım sermayesinden pay kapabilmek için kıran kırana bir tanıtım savaşı yaşandı. Türk işadamları zirveyi Hürriyet'e şöyle değerlendirdiler:

‘‘Gayrimenkul piyasasında yılda 300-500 milyar arasında değişen global sermaye şu anda harıl harıl güvenli yer arıyor. Geleneksel pazarların yanı sıra Türkiye gibi yükselen pazarlar da bu sermayeden pay kapabilir. Gayrimenkul yatırımında siyasi istikrar kadar ekonomik istikrar da çok önemli. Devalüasyon riskinden ürkmüşler. Türkiye'de uzun vadede yabancı sermaye ortalığı sağlanacaksa, istikrarsızlığın aşılması şart. Özelleştirme ve buradan sağlanan fonlarla kamu finansman açıklarının daraltılması yolunda kararlı stratejiler izlenmesi gerekiyor. Bu konudaki mesajların hükümetler tarafından çok net verilmesi lazım. Biz özel sektör olarak Türkiye'yi bu tür uluslararası platformlarda temsil için para, zaman ve akıl harcamaya devam edeceğiz. Ama bizim tek başımıza yaptıklarımızın kazanımları sınırlı olur. Şu anda dünya konjonktürü düşük maliyetle büyük fonların çekilmesi için çok uygun. Bunun için gelecek seçimlerden çıkacak hükümetin, Türkiye'de güvenli ülke koşulları sağlaması ve bu konuda kararlı olduğunu yabancı yatırımcıya çok net olarak göstermesi gerekiyor.''



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!