Gözler faiz toplantısında

Güncelleme Tarihi:

Gözler faiz toplantısında
OluÅŸturulma Tarihi: Haziran 07, 2006 11:16

Para Politikası Kurulu, faiz konusunda karar vereceği toplantısını bugün gerçekleştiriyor. Yeni üyelerle toplanacak Kurul'da "serbest piyasa ve IMF karşıtı görüşleri" nedeniyle eleştiri alan Banka Meclisi üyesi İbrahim Turhan da yer alıyor.

Haberin Devamı

Kurul, nisan ayından sonra mayıs ayı enflasyon rakamlarının da 'beklentilerin üzerinde' çıkması ve kurlardaki yükselişi gözden geçirecek  Toplantıya ilişkin piyasalar, 'politika faizi' olarak nitelenen kısa vadeli faizlerde artırım kararı çıkmasını beklerken, ne kadar artırım yapılacağı ise merak konusu. Yılmaz, toplantıya dönük kişisel olarak, Merkez Bankası'nın uyguladığı kısa vadeli faiz hadlerini artırmasından yana olduğunu belirtmişti.

BEKLENTİ 0.50 PUAN
 
Piyasa uzmanları, Para Politikası Kurulu'nun kısa vadeli faizleri 50 baz puan artırmasını bekliyorlar. Reuters'in anketine katılan 22 finansal kurumdan bir tanesi faizlerin değişmesini beklemezken, en yüksek 100 baz puan artış tahmin ediliyor. Tahminlerin orta değeri ise 50 baz puanlık faiz artışına işaret ediyor.
  Â
Kurul'un 25 mayısta yapılan son toplantısında, yüzde 13.15'lik gecelik faiz dahil, kısa vadeli faizlerde değişikliğe gidilmezken, Kurul 'yakın zamanda mali piyasalarda yaşanan dalgalanmaların ardından, enflasyonun 2006 yılı sonunda hedefin üzerinde gerçekleşme olasılığının arttığına' işaret etmişti. Kurul tarafından ayrıca, Merkez Bankası'nın 'enflasyonun orta vadede hedeflerden belirgin olarak sapacağını öngörmesi halinde, gerekli tepkiyi vermekten kaçınmayacağına' vurgu yapılmıştı.

TARTIÅžMALI ÃœYE

Haberin Devamı

Merkez Bankası Başkanı atama sürecinde, ismi Başkan Yardımcılığı için geçen ve bu nedenle " serbest piyasa ve IMF karşıtı" görüşleri tartışma yaratan İbrahim Turhan, Para Politikası Kurulu üyeliğine getirildi. Merkez Bankası’ndan yapılan açıklamada, Para Politikası Kurulu’nun bugün yapacağı toplantıya Durmuş Yılmaz, Erdem Başçı, Prof. Doktor Güven Sak’ın yanısıra üç yeni üyenin de katılacağı bildirildi. Başkan Yardımcısı Burhan Göklemez ve Başkan Yardımcısı Dr. Mehmet Yörükoğlu’nun yanı sıra Para Politikası Kurulu üyeliğine bugün itibarıyla seçilen Banka Meclisi üyesi Dr. İbrahim Turhan da ilk kez kurul toplantısına katılarak oy kullanacaklar.
İbrahim Turhan, daha önce Durmuş Yılmaz’ın temsil ettiği Banka Meclisi üyesi kontenjanından Para Politikası Kurulu üyeliği görevinde bulunacak.

GÖRÜŞLERİ TARTIŞMA YARATMIŞTI

İbrahim Turhan 1994 yılında Banka Meclisi üyeliğine seçilinceye kadar bir grup muhafazakar akademisyenin çıkardığı ’Anlayış’ isimli dergide yayın yönetmenliği ve sorumlu yazıişleri müdürü olarak görev yaptı. Turhan’ın söz konusu dergide dile getirdiği ekonomik görüşleri tartışma yaratmıştı. Turhan’ın banka meclisi üyeliği görevine getirilmesinden önce dile getirdiği ve Merkez Bankası'nın yeni yönetiminin atanması sürecinde kamuoyuna yansıyan görüşlerinden bazıları şöyle:

"PİYASA DEDİĞİN"

Kardeşim, ne piyasası? Piyasa dediğin nedir ki?’ diyebilme cesaretini gösteremedikten sonra, bu balkondan aşağıya atlanması lazım. Ben, konuya iktisadi olarak baktığımda, ne yüzde 6.5 fazlanın (faiz dışı), ne tasarruf tedbirlerinin ve ne de özelleştirmenin, Türkiye’nin yapısal problemlerini çözebileceğine ihtimal vermiyorum. Bunun sonu yok oluş...

"MÃœDAHALEYE Ä°NANIYORUM"

Ben bunların hiç de o kadar masum piyasalar olduğunu düşünmüyorum. İktisadi faaliyetlerden kaynaklanan tabiatın kirlenmesi, ozon tabakasının delinmesi gibi dışsallıklar var. Dolayısıyla bu dışsallıkların ortadan kaldırılması iktisadi tabirle söylersek ’müdahaleleri’ gerektiriyor. Dolayısıyla ben serbest piyasaya inanmıyorum, ben müdahaleye inanıyorum, müdahale edilmesi gereklidir. Bundan o kadar korkmaya da gerek yoktur.

"IMF KRİZE YOL AÇTI"

O kadar enteresan ki, kuruluş kanununda, üye ülkelerin dış ödemeler bilançosu problemlerini çözmek amacıyla kurulduğu ifade edilen IMF, tarihinde ilk defa Türkiye’de, ödemeler bilançosu problemi hiç olmayan bir ülkede, bir ekonomik program uygulayarak, ödemeler dengesi problemine yol açmıştır, döviz krizine yol açmıştır.

"LÄ°BERALLEÅžME PROBLEMDÄ°R"

Özelleştirme dediğimiz şey problemdir. Liberalleşme dediğimiz şey, problemdir. Yani bir yeri, bir sistemi çözüp, başka bir sistemi getirmek için çok farklı felsefi arka plana sahip olan bir sistemi üretmiş. Şimdi biz o oyunun (özelleştirme) kurallarını baştan kabul ediyoruz, ondan sonra diyoruz ki bizim devlet mızıkçılık yapıyor. Yapar. Ben olsam ben de yaparım.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!