Fonla 150 milyar doları yakalamak için kendi özel yasalarını istediler

Güncelleme Tarihi:

Fonla 150 milyar doları yakalamak için kendi özel yasalarını istediler
Oluşturulma Tarihi: Haziran 23, 2010 00:00

TKYD ve Garanti Portföy Genel Müdürü Gür Çağdaş, Türkiye’nin sahip olduğu rekabet avantajını kullanarak, bölgesindeki 1 trilyon dolarlık para trafiğinden yararlanması gerektiğini savundu. Çağdaş, bunun için bireysel emeklilikte olduğu gibi fon endüstrisinde ayrı bir yasa gerektiğini vurguladı.

TÜRKİYE Kurumsal Yatırımcılar Derneği Başkanı (TKYD) ve Garanti Portföy Genel Müdürü Gür Çağdaş, 2001 krizinden sonra sistemin doğru analiz edildiğini ve Türkiye’nin son krize doğru pozisyonda girdiğine dikkat çekerek, “Türkiye rekabet avantajını yakaladı. Bölgede yaklaşık 1 trilyon dolarlık para trafiği var. Bundan faydalanmalıyız” dedi. Çok stratejik bir hata yapılmazsa Türkiye’nin bölge ülkeleri içinde ayrışan ve farklı konumlanmış bir ülke şansı olduğuna dikkat çeken Gür Çağdaş, bu fırsatlardan yararlanabilmek için fon endüstrisinde de Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) gibi ayrı bir kanun istediklerini söyledi.

Pozitif ayrımcılık şart

“Türkiye’de kurumsal yatırımcıların sahnede yerini mutlaka alması gerektiğine inanıyoruz” diyen Çağdaş, şunları söyledi: “Kurumsal yatırımcıya pozitif ayrımcılık yapılması lazım. 7-8 ülkede sistemi inceleyerek 15 maddeden oluşan ve Sermaye Piyasası Kanunu’na atıfta bulunan ayrı bir yasa taslağı hazırladık. Sermaye Piyasası Kanun Taslağı hazır, bekliyor. Biz de sektör olarak 7-8 ülkede sistemi inceleyerek 15 maddeden oluşan ve Sermaye Piyasası Kanunu’na atıfta bulunan ayrı bir yasa taslağı hazırladık. Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) gibi ayrı bir kanunumuz olması gerektiğini düşünüyoruz. Portföy yönetimi ve kolektif yatırım araçlarını düzenleyen ayrı bir kanunumuzun olması halinde daha hızlı büyüyeceğimize inanıyoruz.”

Kaynak girişi artacak

Türkiye’ye ciddi yabancı kaynak girişi olacağına inandığını belirten Gür Çağdaş, bu konuda şunları dile getirdi: “Türkiye’nin bundan 2-3 yıl sonrayı öngörüp ödevini yapması lazım. Son 20 yıldır hiç bu kadar uygun koşul bir araya gelmemişti. Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) yol haritasındaki reformlarını yapması gerekiyor. İstanbul Finans Merkezi Projesi devam ediyor ve bu proje Türkiye’nin bölgedeki etkinliğini artıracak en önemli projelerden biri. Bölgede 1 trilyon doların üzerinde para trafiği var. Bu paranın bir kısmı bile burada tortu bıraksa farklılaşırız.”

150 milyar dolarlık hedef

Dünya yatırım fonu pazarının büyüklüğünün 23 trilyon dolar, emeklilik fonu büyüklüğünün ise 25 trilyon dolar olduğunu belirten Çağdaş, şu değerlendirmeye yaptı: “Gelişmiş piyasalarda yatırım fonlarının Gayri Safi Milli Gelir’e (GSMH) oranı ortalama yüzde 40, ABD’de ise yüzde 70-80 düzeyinde. ABD’nin 13 trilyon dolarlık GSMH’sına karşılık 10 trilyon dolarlık yatırım fonu portföyü var. Türkiye’de ise yatırım fonu pazarının büyüklüğü 30 milyar lira (20 milyar dolar), emeklilik fonlarının büyüklüğü 10 milyar TL ve yatırım ortaklıklarının ise 5 milyar TL seviyesinde. Bu toplamda 45 milyar (30 milyar dolar) TL’lik bir büyüklüğü ifade ediyor. 2015 yılında Türkiye’de GSMH hedefi 750 milyar dolar. TKYD olarak yatırım ve emeklilik fonlarının büyüklüğünü aynı dönemde GSMH’nin yüzde 20’sine yani 150 milyar dolara çıkartmayı hedefliyoruz.”

Avrupa 2011’in ikinci yarısında toparlanır

ABD yönetiminin daha proaktif hareket ettiğini ve ekonomisinin toparlanma eğilimi gösterdiğine dikkat çeken Gür Çağdaş, “Krizin AB üzerindeki etkilerini ise görüyoruz. Karar almaları zor. Bir ülkenin çıkışı Euro’yu bitirir. Ortak para birimi oluşturursunuz da ortak ekonomi oluşturmak zor. Önce para birliği oluşturur, riskleri tespit edip önlem almazsanız sonuca katlanırsınız” diye konuştu. Çağdaş, Avrupa’nın genel anlamda 2011’in ikinci yarısından sonra toplanmasını beklediğini de kaydederken her ne kadar Almanya ve Fransa aksini ima etse de Yunanistan’da bir moratoryuma AB’nin izin vermeyeceği öngörüsünde bulundu. Avrupa ekonomilerinin içinde bulunduğu sorunların ihracat kanalıyla Türkiye ekonomisini de etkilediğini hatırlatan Çağdaş, ihracat pazarlarının çeşitlenmesinin genel strateji olması gerektiğini ifade etti.

Tasarruf kültürü değişecek

TÜRKİYE’de uzun yıllar kamunun yüksek borçlanma gereği ve yüksek reel faizin fon pazarının gelişiminin önünde engel olduğunu kaydeden Gür Çağdaş, şöyle konuştu: “Paradan para kazanmak zorlaştı ve daha da zorlaşacak. Yatırımcı getiri sorgulamaya başladı. Faizin daha da aşağı inmesi ile tasarruf alışkanlıkları ve kültürü değişecek. Yeni ürünler çıkartmak ve farklılaşmak lazım. Her risk iştahına uygun ürünler masada olmalı. Bu ürünler de dünyada çıktıkları sırayla bize gelecekler.”

Fon endüstrisi olmadan finans merkezi olunmaz

GELECEK 5 yılda fon pazarını 5’e katlamak istediklerini vurgulayan Çağdaş, “Lüksemburg küçük bir ülke ama 1.5 trilyon Euro’luk bir fon yönetiliyor. Bu ülke, fon girişlerini kolaylaştıran vergi düzenlemelerinden mevzuatına kadar bir dizi çalışma yürütmüş ve tamamlamış durumda. Türkiye’de de yapılması gereken işlerin başında fon endüstrisini büyütmek olmalı. Fon endüstrisi olmadan İstanbul Finans Merkezi olamaz. Ekonominin işleyişini yatırım fonları, emeklilik fonları, yatırım ortaklıkları, serbest fonlar, anapara korumalı ve garantili fonlar gibi kolektif yatırım araçlarına oturtmadan büyümek zor. Çünkü sermaye kıt ve kıymetli” diye konuştu.

Hisse senedini temettü gelirine göre alacaklar

GÜR çağdaş, yakında yatırımcıların hisse senedi alırken temettü gelirine göre arar vereceğini ve bu gelirin de Hazine faizinden elde edilen gelirden daha fazla olacağını aktardı. Çağdaş, “İMKB şirketleri bir dönem yarış atı gibi görüldü. Zihniyet değişince alım kriterleri de gelişecek” dedi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!