Eski geleneği canlandırdı market rafına 'kefir' koydu

Güncelleme Tarihi:

Eski geleneği canlandırdı market rafına  kefir koydu
Oluşturulma Tarihi: Ocak 18, 2005 01:37

Yüzlerce yıllık Türk içeceği kefir geleneksel gıda üssü Rami'den pazara 'yeni ürün' olarak çıktı. Babasının 1957'den beri peynir ticareti ve üretimiyle uğraştığını belirten Altınkılıç Süt Sanayi ve Ticaret'in sahibi Kemal Kılınç, "İkinci kuşak olarak eski bir geleneği canlandırdık" diyor.

KAFKASYA'da Çerkez, Gürcü, Ibıh, Gagavuz, Inguş, Çeçen, Abhaz halklarının uzun yaşam sırlarından biri olarak bilinen kefir, içerdiği mineraller, vitaminler ve antioksidanlar nedeniyle tam bir hayat iksiri. Birkaç ay öncesine kadar Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi gibi bazı bilim kuruluşları tarafından az miktarda üretilen kefir artık Türkiye'de de market raflarına girmiş oldu. Türk kamuoyunun gündemine en son Türkiye ziyareti sırasında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in "öğle yemeği yerine içtiği içecek" olarak giren kefiri Türkiye için üreten '48 yıllık peynirci' Mehmet Kılınç'ın oğlu Kemal Kılınç oldu.

İLK KEZ FARKLI ÜRÜN:

Kemal Kılınç, "Bugüne kadar sadece peynir ürettik ve sattık. İlk kez farklı süt ürününe girdik. Ürünümüz; pazarda yeni ama aslında başta Kafkasya'da olmak üzere Türklerin 1000 yıllık geleneksel içeceği olan kefir" diye başlıyor söze. Kılınç, ABD, BDT ülkeleri ve Avrupa'da çok bilinen, bilimsel olarak 'ilaç gibi' olduğu kanıtlanmış kefiri Türkiye'de üretmek için üniversitelerle ve TÜBİTAK'la işbirliği yaptıklarını anlatıyor.

TACİROĞLU'NDA 20 YIL:

Kılınç şöyle başlıyor söze: "Babam Adıyaman'dan İstanbul'a gelmiş ve Taciroğlu'nda tezgahtar olarak başlamış peynirciliğe. 20 yıllık çalışmanın sonunda da 1976 Metac (Mehmet ve Taciroğlu) şirketini kurmuşlar. Bu firma; Türkiye'nin en iyi peynirlerini yapan firmaların peynirlerini alıp; toptan satışını yaptı 1987'ye kadar. Ben askerden geldim ve o tarihten sonra Metac'ı bıraktık. Babamla Altınkılıç'ı kurduk. 1991'e kadar yine peynir toptancılığı yaptık, ayrıca plasiyer sistemle perakendeye kendimiz peynir de sattık. Bugüne kadar da sadece peynirle uğraşan firmayız."

TOPTANCILIK BİTER DİYE KORKTUK:

Kılınç, 1980'lerin sonuna doğru peynirde komisyonculuğun tamamen bittiğini belirtiyor ve şöyle devam ediyor anlatmaya: "Markalaşmak öne çıktı ve biz de o dönemde 'acaba toptancılık da bitecek mi' diye endişe ettik. 1989'da 'imalata geçmemiz ve marka yapmamız gerekiyor' diye karar aldık. 1992 başında da Ezine'de bir yeri kiraladık ve peynir üretmeye başladık. Babamda 'peynir bilgisi' çok büyük birikimdi. Fabrikanın başına o geçti ve peynir üretmeye başladık. 1996'da Ayvalık'ta bir tesis daha aldık. Eski kaşarı orada denedik. Böylece iki üretim tesisimiz oldu."

6.5 TRİLYON CİRO:

2004 yılında toplam 11 bin 500 ton süt işlediklerini belirten Kemal Kılıç, bundan da 1.500 ton ürün (peynir) elde ettiklerini, 6.5 trilyon liraya yakın ciro yaptıklarını belirtiyor. Kılıç, toplam istihdamın da 80 kişi olduğunu söylüyor.

Nelere iyi geliyor

İçindeki mikroorganizmaların etkisi ile laktoz ve proteinlerdeki değişmeler, hazmı kolaylaştırıyor.

Kefirdeki laktoz oranı süte oranla azaldığı için bağırsakları laktoza duyarlı kişiler süt yerine kefiri rahatlıkla içebiliyor.

Kefirde bulunan CO2 de ayrıca sindirimi kolaylaştırıyor.

Başta B12 olmak üzere bazı B grubu vitaminleri sentezlenmiş olarak barındıran kefirdeki L(+) süt asidi de kolayca sindirilebiliyor.

Bileşiminde eksogen yağ asitleri ve aminoasitleri de var.

Kefirde oluşan asetik asit, H2O2 gibi antibakteriyel maddeler ve ayrıca antibiyotikler E.coli (tüberküloz), Salmonella (malta humması) gibi patojen bakterilere antibakteriyel etki yapıyor.

Mide ve pankreas gibi bazı organların salgılarını artırıyor.

Asetik asit bakterileri bağırsaktaki bakterilere karşı antibakteriyel etki gösteriyor.

Sinirsel rahatsızlıklara, iştahsızlık ve uykusuzluğa iyi geliyor.

Halk arasında yüksek tansiyon, bronşit, safra rahatsızlıklarını iyileştirdiğine de inanılıyor.

Nasıl yapılıyor

ALTINKILIÇ
kefiri inek sütünden yapıyor. Önce belli derecede pasterüze edilen sütün ısısı mayalama derecesine indiriliyor ve kefir daneleri mayalanma için süte ekiliyor. Kefir kıvamı olunca da süzme yapılıyor ve kefir daneleri ayrılıp tekrar kullanmak için muhafaza ediliyor. Firma kefirüretimi için yaklayık 150 bin Euro'luk yeni yatırım yaptı ve ve aylık 100 ton kefir üretim kapasitesi kurdu. İstanbul'da Metro ve Migros gibi büyük zincirlerde de satışına başlanan Türkiye'nin ilk sanayi ürünü ticari kefiri 200 noktada satışta.

Üniversiteden ‘dane’ geliyor

YENİ
ürün yapma çabasındayken 'kefir üretiminde' karar kıldıklarını belirten Kemal Kılınç, "Biz aslında yeni bir peynir düşünüyorduk. Bir anda kefirde karar kıldık. Çünkü kefiri bilen çoktu ama ticari olarak üretimi yoktu" diyor. Yaklaşık 8 ay önce üretim için araştırmaya başladıklarını kaydeden Kılınç, şöyle devam ediyor: "Rusya'daki ürünü inceledik o daha ağır bir ürün ve Türk damak tadına uymayabilirdi. Bizim ilk ilham kaynağımız Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi oldu. Oradaki hocalarla görüştük ve mayayı (kefir danelerini) oradan aldık. Ayrıca bizi bilgilendirdiler. Kendi gıda mühendislerimizin nezaretinde mayayı çoğalttık ve üretime başladık."

Elazığlı çiğköfteci HACCP belgesini aldı

ÇİĞ
köfteye ticari ürün standardı kazandırmak için çalışan Elazığlı Çiğköfteci Ahmet Usta, HACCP ve ISO 9001:2000 belgelerini aldı. Şu anda İstanbul'daki 8 şubesi ile hizmet veren Elazığlı Çiğköfteci Ahmet Usta, HACCP belgesi ile ürününün uluslar arası kalite ve hijyen standartlarına uygun olduğunu belgelemiş oldu. Sözkonusu markanın sahibi Arslanlar Gıda Genel Müdürü Fatih Arslan, ‘Yakın gelecek franchising ile dış pazarlara da açılmayı planlayoruz. Bu hedef için, HACCP ve ISO 9001:2000 belgeleri olmazsa olmaz şarttı ve bu konuda önemli bir aşama katetmiş olduk" dedi.

Anadolu'dan 50 Cesur Girişimci kitap oldu

EKOBİ
Sayfası'nda her salı yayınlanan Küçük ve Orta Boy İşletme (TOBİ)'lerin başarı öyküleri kitap oldu. Anadolu'dan Zoru Başaran 'Cesur Girişimciler' adını taşıyan kitap, Hayat Yayıncılık tarafından basıldı. Kitapta, Türkiye'nin her tarafından ve farklı sektörlerden 50 girişimcinin kısa başarı öyküsü bulunuyor. Kitabın Birinci Bölümü'nde ise ise Cumhuriyet döneminde Türk özel sektörün gelişim süreci ve 1980'lerdeki dönüşüm; siyasi ve ekonomik açıdan kısaca analiz ediliyor.

Makelsan İran Nokia Center'a 'güç' verdi

MAKELSAN
kesintisiz güç kaynağı ürünleriyle dev fabrikaların vekuruluşların çözüm ortağı oluyor. Referansları arasında İran Nokia Center'ı ve İran Bilim ve Sanayi Üniversitesi'ni de katan Makelsan ayrıca Özbekistan Merkez Bankası'nı Bükreş Gima'yı ve HP Singapur'u da teknolojik çözümleriyle müşterileri arasına almayı başardı. Halen 2 milyar dolarlık cirolu APC firmasıyla da yüksek güç partnerliğini sürdüren Makelsan, 2500 metrekarelik kapalı alanda 70 kişilik personeliyle Kesintisiz Güç Kaynağı, Voltaj Regülatörü, Şarj Redresörü üretiyor. 2004 yılında cirosunu 10 milyon doları aşan Makelsan, Türkiye'de 12 bölge bayisiyle müşterisine ulaşıyor. Yurit içinde de Migros, Borusan Holding, Gima, İş Bankası, Grup Tekstil, Teba, Siemens gibi kuruluşların bilgisayarlar ve sistemlerinin korunmasında Makelsan kullanılıyor.

MÜSİAD ödülleri sahiplerini buldu

MÜSTAKİL
Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD)'ın ekonomi basınındaki başarılı gazetecileri ve kuruluşları teşvik etmek için bu yıl 5'incisini düzenlediği yarışmada dereceye girenlere ödülleri törenle verildi. Yarışmada Yılın Ekonomi Yazarı Ödülü; Dünya Gazetesi'nden Veysi Seviğ'e, Yılın Ekonomi Yayını Ödülü; Dünya Gazetesi'ne. Yılın Ekonomi Haberi Ödülü; Yeni Şafak Gazetesi'nden Hüseyin Özay'a, Yılın KOBİ/Reel Sektör Haberi Ödülü; Hürriyet Gazetesi'nden Sadi Özdemir'e, Yılın Ekonomi Röportajı Ödülü; Tercüman Gazetesi'nden Mehmet Canıtatlı'ya, Yılın Ekonomi Dizisi Ödülü; Referans Gazetesi'nden Perihan Çakıroğlu'na, Yılın Ekonomi Kulisi Yazarı Ödülü; Zaman Gazetesi'nden Fikri Türkel'e, Yılın Ekonomi Programı Ödülü; CNN Türk'ten Parametre Programı ile Meliha Okur, Enis Berberoğlu ve Yiğit Bulut'a, Yılın Ekonomi Web Sitesi Ödülü de; İmedya'ya verildi.

Komsan, kompresörde lisans ihracı yapıyor

ATİLLA
Kuzucan'ın 1963'te Bahçelievler'de tek torna tezgahında kurduğu Komsan Kompresör, artık lisans ihracatı da yapıyor. İran'dan ABD'ye kadar geniş bir ihracat coğrafyası olan Komsan'ın ürünleri bazı ülkelerde ise aynen kopyalanıp taklit ürün olarak pazara sunuluyor. İngilizlerin İran'da kurdukları ortadoğunun en büyük kompresör fabrikası olan Compressor Sazi'ye önce ihracat yapan Komsan, bu fabrikaya daha sonra T-175 ve T-475 tip komresörleri için lisans verdi. Taşkent kömpresör fabrikasıyla da Joint Venture anlaşması bulunan Komsen, İngiliz CAP firması için de Komrota markasıyla yüzde 100 Türk malı kompresör üretiyor.

Konut kredisinde vade uzuyor, faiz iniyor

VAKIBANK
'ın 20 yıl vadeli konut kredisi başlatmasından sonra bazı bankalar da vade uzatıp faiz indirmeye başladı. Finansbank'tan yapılan açıklamada, 17.01.2005 tarihi itibariyle konut kredisinde vadenin 7 yıla uzatıldığını ve faiz oranının da yüzde 1,79’a düşürdüğü bildirildi. Banka, konut kredilerinde vade seçeneğini müşterilerinin kendi ödeme koşullarına göre esnek ya da düzenli geri ödeme seçeneğiyle birlikte uygulayacak.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!