Düşüyoruz

Güncelleme Tarihi:

Düşüyoruz
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 18, 2001 14:46

Kriz, yönetici ücretlerini ’kuşa’ çevirdi. Astronomik transfer rakamları, dövize endeksli ödeme, araba, benzin, sağlık sigortası, cep telefonu ‘mazide’ kaldı. Zam döneminde yöneticiler ‘unutuldu’. İşte yeni dönemin çalışma sistemi: Az eleman, çok iş, düşük ücret!

Hızlı büyüme, eleman açığı, yükselen ücretler, astronomik paralar ödenen transferler, kademeler arası ücret uçurumu ve hazin son...

Ekonomik kriz, ekonomide yeni dengeleri de beraberinde getirdi. Her krizin günah keçisi 'mavi yakalılar' bu kez kendilerini yöneten 'beyaz yakalılar'la beraber işten çıkarıldılar. Şubatta başlayıp mart ve nisanda yoğunlaşan işten çıkarmalarda bir milyona yakın kişi işsiz kaldı. Geride kalanlar için 'farklı bir dönem' başladı. 'Az eleman, çok iş, düşük ücret' dönemi...

İnsan Kaynakları Yönetimi Derneği (İNKADE) için Prometheus Danışmanlık tarafından yapılan 'Ekonomik Krizin Nitelikli Personelin Ücretleri Üzerindeki Etkileri' konulu araştırma yeni dönemin gerçeklerini ortaya koydu.

Araştırma, Haziran ve temmuz aylarında, değişik sektörlerden 40 şirket ve her kademeden 180 kişi ile yapıldı.

Prometheus, ağustos ayı başında 'işten çıkarılan nitelikli çalışanların durumunu' ortaya koyan araştırmayı kamuoyuna sunmuştu. Araştırma, yöneticilerin yüksek hayat standartlarını terketmek zorunda kaldıklarını, yüzde 70'inin bankalara kredi kartı veya kredi borcu olduğunu, yüzde 68'inin ailesine karşı daha kırıcı davrandığını gösteriyordu.

KALANLARIN DURUMU

Yeni araştırma gidenlerden çok kalanların durumunu yansıtıyor. Sonuçlar 'ücretler ve yan ödemeler' açısından yöneticilerin eski standartlarının birkaç kat altına inmek zorunda kaldıklarını gösteriyor. Temmuz ayında geçirilen 'zam dönemi' ücretlerdeki yeni dengeyi de açığa çıkardı.

Örneğin kriz öncesinde 10 bin dolar kazanan genel müdür yardımcılarının maaşı bugün iki bin 300 dolara inmiş durumda. Müdür düzeyinde 5-7 bin dolar alanlar bugün ancak bin 500-2 bin dolar kazanabiliyor.

Kriz öncesinde yöneticilere verilen şirket arabası uygulaması araştırmaya katılan şirketlerin yüzde 30'unda kaldırılmış. Yüzde 40'ında benzin kullanımı sınırlandırılmış. Araba ve benzin uygulamalarını değiştirmeden devam eden şirket oranı yalnızca yüzde 30.

Sağlık sigortası, cep telefonu gibi yan ödemelerde de büyük kısıntıya gidilmiş. Şirketlerin yüzde 60'ı bu uygulamayı kaldırmış ya da dondurmuş.

Kriz öncesinde yaşanan en büyük tartışmalardan biri pozisyonlar arasındaki ücret uçurumlarıydı. Krizden sonra bu uçurumun kapandığı görülüyor. Kriz öncesinde pozisyonlar arasındaki ücret farklılığı yüzde 30-50 arasında değişirken, bugün bu oran yüzde 10-30.

ÇOK YÜKSEKTİ

Prometheus Danışmanlık Genel Müdürü Yücel Atış, Türkiye'de kriz öncesindeki ücret düzeyinin hem mavi hem de beyaz yakalılarda olması gerekenin çok üzerinde olduğunu söylüyor:

‘‘Çalışanlar ücretlerini gelişmiş ülkelerdeki eşdeğerleri ile karşılaştırıyorlardı. Pek çok alanda ve pozisyonda ücretlerimiz ABD, Japonya ve Avrupa Birliği ülkelerinden daha yüksekti. Bu durum şirketlerin personel maliyetlerini yükseltirken, kişilerin yaşam düzeylerini yüksek standartlarda kurmalarını sağladı. Beyaz yakalı nitelikli personel grubu lüks tüketimde, ekonominin lokomotifi haline geldi.‘‘

Araştırmaya göre nitelikli çalışanların ücretlerinin en fazla etkilendiği sektör, bankacılık, leasing, factoring ve aracı kurumların içinde bulunduğu finans. Bir dönem, astronomik trasfer ücretleri ve yüksek ücretler nedeniyle gözde olan finans sektörü iki yıldır yeni bir yapılanma içinde. Sektörde 30 bin civarında işsiz olduğu tahmin ediliyor.

Finansı, 2001'e kadar 'jet hızıyla' büyüyen bilgi teknolojileri ve telekomünikasyon izliyor. İnternet, donanım, yazılım, altyapı ve GSM şirketlerinin içinde bulunduğu sektör 2001'de geçtiğimiz yılki düzeyini bile yakalayamayacak gibi görünüyor. Bilişim çalışanları gelişmiş ülkelerde yaşanan eleman açığı nedeniyle yurtdışı fırsatlar açısından diğer sektör çalışanlarından daha 'şanslı' görülüyor.

Ücretleri en olumsuz etkilenen sektörler sıralamasında üçüncü sırada otomotiv ve dördüncü sırada 'ithalata dayalı iç piyasaya satış ve üretim yapanlar' geliyor. Doların Türk Lirası karşısında değerinin yüzde 100'ün üzerinde artması ithalat yapan şirketlerin krizi daha derin yaşamalarına neden oldu.

Nitelikli çalışanların ücret açısından en az etkilendiği sektörler ise hızlı tüketim, eğitim, ilaç ve sağlık olarak sıralandı.

Araştırma, 'sosyal güvenlikleri devlet tarafından sıkı sıkıya korunmuş' kamu çalışanlarının krizden 'çok az etkilendiğini' gösteriyor. Kamu kurum ve kuruluşları, yerel yönetim ve kuruluşları, meslek örgütleri ve kuruluşlarında çalışanların ücretleri krizden 'çok az' etkilendi. Enflasyon oranında zam almaya devam eden kamu kesimi çalışanlarının en büyük şansı ise 'sokağa dökülerek ücretlerini protesto edebilmeleri' oldu.

ZOR DÖNEM

Yücel Atış, nitelikli personelin artık daha zor para kazanacağını söylüyor: ‘‘Beyaz yakalılar arasındaki rekabet artacak. Bu durum işverenin seçme şansını çoğaltacak. Gelecek yılda hiçbirimiz yüksek ve dolarla telaffuz edilen ücretleri göremeyeceğiz. Daha az paraya, daha çok çalışmayı kabulleneceğiz. İş nerede ise orada yaşam kuracağız. İşverenler 'kazandır, sen de kazan' yaklaşımını daha çok ve yüksek sesle söyleyecekler.‘‘

Ücretler geriye

*Şirketlerde yeni dönemde ücret artışları (yılda iki kez artış yapanlarda) yüzde 0-25 arasında değişti.

*Üst düzeylerde artış '0' veya sınırlı tutulurken, alt kadrolara enflasyona yakın zam verildi.

*Genel ücret artışı yüzde 12 oldu.

*Türk şirketleri arasında zam yapmayanların oranı yüzde 30.

*Kriz öncesi yönetici ve kilit poziyonlara dolar-mark ödemesi yapan şirketlerin yüzde 80'i TL'ye döndü.

*Dövizden TL'ye dönüşte şirketlerin kuru kriz öncesi fiyatlarda kaldı. 685-825 bin arasında değişti.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!