Dünya Bankası görüşmeleri gecikiyor
Güncelleme Tarihi:
Çiğdem TOKER
Oluşturulma Tarihi: Kasım 12, 2001 02:05
Dünya Bankası'ndan Aralık ayında 1.3 milyar dolar kredi gelmesini sağlayacak olan müzakereler, kredinin gerektirdiği hazırlıkların bir türlü tamamlanamaması nedeniyle başlayamıyor.
Dünya Bankası'ndan, Aralık ayında 1.3 milyar dolar kredi gelmesini sağlayacak olan ‘‘Program Amaçlı Mali ve Kamu Sektörü Uyum Kredisi’’ müzakerelerinin ‘resmen’’başlaması gecikiyor. Dünya Bankası'nın bu konuda hazırlanacak Eylem Planı'nın bitmesi koşuluyla Aralık ayında serbest bırakacağı 1.3 milyar dolarlık kredinin de 2002 yılına ‘sarkabileceği’ konuşulmaya başlandı.
Kısa adı PFPSAL-2 olan kredi, Dünya Bankası'nın Şubat krizinin ardından Türkiye'ye açtığı iki aşamalı paketin ikinci ayağını oluşturuyor. Bu paket Hükümet açısından: ‘etkin devlet’ konseptinden, BDDK'nın kurumsal gelişmesine; kamu bankalarının özelleştirilmesinden, bütçe harcamaları yönetimine kadar çok geniş bir yükümlülükler listesini içeriyor.
Ekonomi yönetiminin, yapılması gerekenleri ay ay takvime bağlayan bir Eylem Planı hazırlaması gerekiyor. Yetkililerden alınan bilgiye göre, Eylem Planı henüz hazırlanamadığı için, Dünya Bankası'nın bu proje için görevli misyonuyla, müzakereler henüz ‘resmen’ başlayamadı. Hazine'nin koordinatörlüğünde hazırlanması gereken bu Eylem Planı; Maliye, DPT, BDDK, Adalet Bakanlığı gibi çok sayıda kurumu ilgilendiriyor. Halen Dünya Bankası uzmanları, bu alanda yapılan hazırlıkların hangi aşamada olduğunu inceliyor. Bu incelemenin ardından hazırlanacak bir değerlendirme raporunun ardından Dünya Bankası Türkiye Temsilciliği'nin Hükümet'e bir mektup yazması bekleniyor. PFPSAL-2'nin temel amacı, Hükümetin mali sektör ve kamu sektörü reformuna dönük önceliklerinin tanımlaması olarak tanımlanıyor. Krizin yol açtığı maliyetlerin karşılanmasında, bütçeye destek amacıyla verilecek olan bu kredi için tanımlanan genel öncelikler şöyle sıralanıyor:
BDDK'nın kurumsal gelişimi, bankacılık sektörünün sorunlarının çözümü, kamu bankalarının yeniden yapılandırılması ve özelleştirilmesi, yapısal mali politikalara, kamu borç ve harcamaları yönetimi, mali hesap verilebilirlik, kamu borç yönetimi, kamu sektörü yönetimi.
Dünya Bankası kredisinin sağlayacağı yararlar ise şöyle sıralanıyor:
Bankacalık sistemindeki güveni yeniden tesis edilmesi, bankacılık sektörünün ulsulararası düzeyde rekabetini sağlayacak performansa eriştirilmesi, Türkiye'nin bankacılık sektöründeki konumunu AB üyeliği sürecine uygun hale getirilmesi, kamu sektörünün modernize edilmesi, kamu borç ve harcamalarının yönetiminin geliştirilmesi, mali hesap verilebilirliğin arttırılması.
Yeni niyet Mektubu Taslağı hazır
10. Gözden Geçirme için Ankara'da bulunan Juha Kahkonen başkanlığındaki heyetin, Perşembe veya Cuma günü Türkiye'den ayrılması bekleniyor. 10. Gözden Geçirme bitiminde serbest bırakılması beklenen 3.1 milyar dolarlık krediye dayanak oluşturacak Niyet Mektubu'nun ‘‘taslağı’’nda sona yaklaşıldığı öğrenildi. Yüzde 6.5 oranındaki faiz dışı fazla hedefinin tutmasını sağlayacak önlemler dizisinin Niyet Mektubu'na nasıl yansıyacağının netleşmesi açısından Hükümetin bu hafta alacağı kararlar önem taşıyor.
Kısa adı PFPSAL-2 olan kredi, Dünya Bankası'nın Şubat krizinin ardından Türkiye'ye açtığı iki aşamalı paketin ikinci ayağını oluşturuyor. Bu paket Hükümet açısından: ‘etkin devlet’ konseptinden, BDDK'nın kurumsal gelişmesine; kamu bankalarının özelleştirilmesinden, bütçe harcamaları yönetimine kadar çok geniş bir yükümlülükler listesini içeriyor.
Ekonomi yönetiminin, yapılması gerekenleri ay ay takvime bağlayan bir Eylem Planı hazırlaması gerekiyor. Yetkililerden alınan bilgiye göre, Eylem Planı henüz hazırlanamadığı için, Dünya Bankası'nın bu proje için görevli misyonuyla, müzakereler henüz ‘resmen’ başlayamadı. Hazine'nin koordinatörlüğünde hazırlanması gereken bu Eylem Planı; Maliye, DPT, BDDK, Adalet Bakanlığı gibi çok sayıda kurumu ilgilendiriyor. Halen Dünya Bankası uzmanları, bu alanda yapılan hazırlıkların hangi aşamada olduğunu inceliyor. Bu incelemenin ardından hazırlanacak bir değerlendirme raporunun ardından Dünya Bankası Türkiye Temsilciliği'nin Hükümet'e bir mektup yazması bekleniyor. PFPSAL-2'nin temel amacı, Hükümetin mali sektör ve kamu sektörü reformuna dönük önceliklerinin tanımlaması olarak tanımlanıyor. Krizin yol açtığı maliyetlerin karşılanmasında, bütçeye destek amacıyla verilecek olan bu kredi için tanımlanan genel öncelikler şöyle sıralanıyor:
BDDK'nın kurumsal gelişimi, bankacılık sektörünün sorunlarının çözümü, kamu bankalarının yeniden yapılandırılması ve özelleştirilmesi, yapısal mali politikalara, kamu borç ve harcamaları yönetimi, mali hesap verilebilirlik, kamu borç yönetimi, kamu sektörü yönetimi.
Dünya Bankası kredisinin sağlayacağı yararlar ise şöyle sıralanıyor:
Bankacalık sistemindeki güveni yeniden tesis edilmesi, bankacılık sektörünün ulsulararası düzeyde rekabetini sağlayacak performansa eriştirilmesi, Türkiye'nin bankacılık sektöründeki konumunu AB üyeliği sürecine uygun hale getirilmesi, kamu sektörünün modernize edilmesi, kamu borç ve harcamalarının yönetiminin geliştirilmesi, mali hesap verilebilirliğin arttırılması.
Yeni niyet Mektubu Taslağı hazır
10. Gözden Geçirme için Ankara'da bulunan Juha Kahkonen başkanlığındaki heyetin, Perşembe veya Cuma günü Türkiye'den ayrılması bekleniyor. 10. Gözden Geçirme bitiminde serbest bırakılması beklenen 3.1 milyar dolarlık krediye dayanak oluşturacak Niyet Mektubu'nun ‘‘taslağı’’nda sona yaklaşıldığı öğrenildi. Yüzde 6.5 oranındaki faiz dışı fazla hedefinin tutmasını sağlayacak önlemler dizisinin Niyet Mektubu'na nasıl yansıyacağının netleşmesi açısından Hükümetin bu hafta alacağı kararlar önem taşıyor.