Döneri örnek alalım, dünyaya gıda satalım
Güncelleme Tarihi:
Sadi ÖZDEMİR
Oluşturulma Tarihi: Ekim 09, 2005 00:00
Dünyanın en büyük gıda fuarı Anuga 2005 (Allgemeine Nehrungs und Genubmittel Ausstellung- Gıda ve Lezzet Fuarı) Köln’de açıldı. 168 firmayla 8’inci büyük katılımcı olan Türkiye, İstanbul Ticaret Odası (İTO) organizasyonuyla fuara damgasını vurdu. Türk gıda firmaları özellikle Avrupa gıda pazarının Türkiye’den Çin fiyatlarına yakın ama Avrupa standartlarında ürün talep ettiğini bu nedenle rekabetin çok kızıştığını söylüyor.
Bazı Türk firmaları ise bu rekabetten sıyrılmak için organik ürünlere yöneliyor.
POTANSİYELİMİZ YÜKSEK:
İTO Başkanı Murat Yalçıntaş, Türkiye’nin gıda sektöründe çok yüksek potansiyeli olduğunu ve AB ile hukuki açıdan daha sağlam bir sürece girildiği için bu konuda önemli atılımlar yaşanacağını anlattı. Anuga 2005’e İTO ile katılan 108 Türk firmasının 2 bin 570 metrekarelik alanda ürünlerini sergilediğini söyleyen Yalçıntaş, fuara bağımsız olarak katılan firma sayısının da 60 olduğunu belirtti. Fuarda Çinli firma sayısının da çok olduğunu belirten Murat Yalçıntaş, ‘Çin’de de Batılılar gibi yaşayan nüfusun sayısı hızla artıyor. Son dönemde Çin’de çok sayıda otel ve uluslararası lokanta açıldı. Benim son aldığım haber bir Türk endüstriyel mutfak üreticisi (Öztiryakiler) Çin’den 100 milyon doların üzerinde sipariş almış. Bu da gösteriyor ki bizden mutfak alanlar bir süre sonra o mutfak için gıda ürünlerini de alacaktır’ dedi.
DÖNER GİBİ TANITMALIYIZ:
Yalçıntaş, gıda da markalaşmanın önemine de işaret ederek, ‘Mesela döner Almanya’daki vatandaşlarımız sayesinde çok yayıldı ve burada Türkiye’dekinden daha da iyi sanayileşti. Bir Türk gıda markası olarak öne çıktı. Döner gibi daha pek çok ürünümüzü tanıtmalıyız ve markalaştırmalıyız. Fransa denince akla şarap ve peynir geliyorsa, Türkiye denince de birçok ürün gelmeli’ diye konuştu. Yalçıntaş, 3 Ekim’den itibaren Türkiye’nin AB ile hukuki açıdan çok daha sağlam bir zemine oturduğunu kaydetti.
Bulgur sanayi ürünü olmasa çok ihracat yapabiliriz
TÜRKİYE’de AB ile uyumsuz bazı gıda tanımları bulunduğuna işaret eden İTO Başkanı Murat Yalçıntaş, buna bulguru örnek gösterdi. Bulgurun Türkiye’de sanayi ürünü olarak tanımlanmasına karşın AB ülkelerinde tarım ürünü olarak tanımlandığını ve bu nedenle Türkiye’de üzerine vergi yükü bindiğini, bunun da fiyat rekabetini olumsuz etkilediğini söyleyen Yalçıntaş, ‘Bunun gibi sorunlar mevzuat uyumu sağlandıkça çözümlenecek, Hepsi halledilecek’ diye konuştu.
Küçük gıdacıları birleştirme planı
İSTANBUL’daki gıda firmalarının büyük bölümünün Küçük ve Orta Boy işletme (KOBİ) niteliğinde olduğunu belirten İTO Başkanı Murat Yalçıntaş, bu nedenle de rekabete uyumda zorlandıklarını söyledi. Yalçıntaş, ‘Küçüklerin bazı konularda ortak hareket edebilmesi için çözümler arıyoruz’ dedi.
POTANSİYELİMİZ YÜKSEK:
İTO Başkanı Murat Yalçıntaş, Türkiye’nin gıda sektöründe çok yüksek potansiyeli olduğunu ve AB ile hukuki açıdan daha sağlam bir sürece girildiği için bu konuda önemli atılımlar yaşanacağını anlattı. Anuga 2005’e İTO ile katılan 108 Türk firmasının 2 bin 570 metrekarelik alanda ürünlerini sergilediğini söyleyen Yalçıntaş, fuara bağımsız olarak katılan firma sayısının da 60 olduğunu belirtti. Fuarda Çinli firma sayısının da çok olduğunu belirten Murat Yalçıntaş, ‘Çin’de de Batılılar gibi yaşayan nüfusun sayısı hızla artıyor. Son dönemde Çin’de çok sayıda otel ve uluslararası lokanta açıldı. Benim son aldığım haber bir Türk endüstriyel mutfak üreticisi (Öztiryakiler) Çin’den 100 milyon doların üzerinde sipariş almış. Bu da gösteriyor ki bizden mutfak alanlar bir süre sonra o mutfak için gıda ürünlerini de alacaktır’ dedi.
DÖNER GİBİ TANITMALIYIZ:
Yalçıntaş, gıda da markalaşmanın önemine de işaret ederek, ‘Mesela döner Almanya’daki vatandaşlarımız sayesinde çok yayıldı ve burada Türkiye’dekinden daha da iyi sanayileşti. Bir Türk gıda markası olarak öne çıktı. Döner gibi daha pek çok ürünümüzü tanıtmalıyız ve markalaştırmalıyız. Fransa denince akla şarap ve peynir geliyorsa, Türkiye denince de birçok ürün gelmeli’ diye konuştu. Yalçıntaş, 3 Ekim’den itibaren Türkiye’nin AB ile hukuki açıdan çok daha sağlam bir zemine oturduğunu kaydetti.
Bulgur sanayi ürünü olmasa çok ihracat yapabiliriz
TÜRKİYE’de AB ile uyumsuz bazı gıda tanımları bulunduğuna işaret eden İTO Başkanı Murat Yalçıntaş, buna bulguru örnek gösterdi. Bulgurun Türkiye’de sanayi ürünü olarak tanımlanmasına karşın AB ülkelerinde tarım ürünü olarak tanımlandığını ve bu nedenle Türkiye’de üzerine vergi yükü bindiğini, bunun da fiyat rekabetini olumsuz etkilediğini söyleyen Yalçıntaş, ‘Bunun gibi sorunlar mevzuat uyumu sağlandıkça çözümlenecek, Hepsi halledilecek’ diye konuştu.
Küçük gıdacıları birleştirme planı
İSTANBUL’daki gıda firmalarının büyük bölümünün Küçük ve Orta Boy işletme (KOBİ) niteliğinde olduğunu belirten İTO Başkanı Murat Yalçıntaş, bu nedenle de rekabete uyumda zorlandıklarını söyledi. Yalçıntaş, ‘Küçüklerin bazı konularda ortak hareket edebilmesi için çözümler arıyoruz’ dedi.