Dış ticaret açığının durumu

Güncelleme Tarihi:

Dış ticaret açığının durumu
Oluşturulma Tarihi: Ekim 03, 2003 00:00

TÜRKİYE ekonomisinin ezeli sorunu ekonomik büyümenin dış ticaret açığını artırması gibi görünür. Halbuki, bu normaldir. Önemli olan, ekonomik büyümeyi makul ölçülerde tutarak dış ticaret açığının bir dış ödemeler sorununa dönüşmemesini sağlamaktır.Aşağıdaki grafikte açıkça görülüyor. Türkiye ekonomisinde ihracat artışı kararlı bir eğilim içinde. Krizlerden sonra kurların fırlamasıyla ihracat bir ivme kazanıp yeni bir düzeyde istikrar buluyor.İthalatımız ise, yo-yo hareketi gösteriyor. Ekonomik büyümenin hızlanmasıyla ithalat da patlıyor. Dolayısıyla, ihracat aynı derecede artmadığından, dış ticaret açığımız büyüyor. Ekonomi küçülme eğilimine girdiğinde ithalat düşüyor. İhracat kararlı artışını sürdürüyor ya da sabit kalıyor. Sonuçta, dış ticaret açığımız da daha makul düzeylere geliyor.SORUN İTHALAT1993 yılında ekonomi ciddi bir büyüme eğilimine girmişti. Dış ticaret açığımız 14.5 milyar dolara yükseldi. Bir önceki yıla göre, ihracatımız 500 milyon dolar artarken, ithalatımız 7 milyar dolar artmıştı.1994 kriziyle dış ticaret açığımız 14.5 milyar dolardan 4.9 milyar dolara düştü. Bu dönemde ihracatımız 3 milyar dolar artarken, ithalatımız 6.5 milyar dolar düştü. İthalatın tepkisi ihracattan çok daha büyük oldu.2000 yılında yine ciddi bir ekonomik büyüme sürecine girmiştik. Dış ticaret açığımız 27.5 milyar dolara dayanmıştı. Bir önceki yıla göre, ihracatımız 1 milyar dolar artarken, ithalattaki artış 14 milyar dolar olmuştu.2001 kriziyle yeniden her şey altüst oldu. Dış ticaret açığımız 8.5 milyar dolara düştü. Bu düşüş, ihracatın 3.5 milyar dolar artması ve ithalatın 15 milyar dolar azalmasıyla mümkün oldu. Yani, dış ticaret açığının büyümesinde de, küçülmesinde de, ithalatın tepkisi ihracattan her zaman çok daha büyük oldu.Grafik, ‘‘ah şu dış ticaret açığı olmasa, Türkiye ekonomisinin büyümesinde sınır yok’’ dedirtecek kadar her şeyi açıkça göstermektedir.Şimdi yine bir büyüme süreci içindeyiz. Yaklaşık son bir buçuk yılda, ihracatımız 8.5 milyar dolar artarken, ithalatımız 18 milyar dolar arttı. Sonuçta, dış ticaret açığımız 12 aylık bazda 8.5 milyar dolardan 18.5 milyar dolara yükseldi. 2001 krizinin kurlar yoluyla ihracata verdiği ivme doğal olarak tedricen kaybolacaktır. Artık, dış ticaret açığı ithalattaki gelişmelerle ve dolayısıyla ekonomik büyümenin alacağı yönle belirlenecektir. Artan dış ticaret açığının ihracat artışının aynı hızda devamıyla makul ölçülerde tutulması mümkün değildir. Sorun yaratmayacak düzeyde bir dış ticaret açığı oluşturacak ekonomik büyümeyi sağlayarak durumu idare etmek zorundayız.KUR DEVA DEĞİLKriz sonrası dönemde, kurların verdiği avantajın kaybolmasıyla ihracat yönünden sorun gelebileceği olasılığı zayıftır. Reel ücretler 2000 yılına göre hálá düşüktür. Verimlilik artışı gözle görülür bir düzeye gelmektedir. Dış dünyanın büyüme sürecine girdiği yönünde işaretler vardır. İhracat son bir buçuk yıldır arttığı düzeyde artmayacaktır. Ama, tökezleme olasılığı da zayıftır. İhracat yalnız tekstil sektörü değildir.Ekonomi politikalarının üzerinde durması gereken konu ithalat talebinin kontrol altında tutulmasıdır. Bunun da yolu iç talebin kontrolünden geçmektedir. Ekonomik istikrarı yakalayacaksak, döviz kuru bu denklemin kısa dönemde bir parçası olamaz.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!