Devlet zorla aldığını bankalara geri veriyor

Güncelleme Tarihi:

Devlet zorla aldığını bankalara geri veriyor
Oluşturulma Tarihi: Ocak 14, 2002 00:00

BANKA kurtarma yasası yüzünden kan gövdeyi götürüyor. Bu iş öyle pek kolay bitmeyecek gibi görünüyor...Bir bankacı, kendi penceresinden konuya şöyle bir bakış getiriyor:- Devlet Deprem Vergileri sırasında geceyarısı operasyonuyla bankalardan tam 2.7 milyar dolar geriye dönük vergi aldı. Vergisiz diye sattığı Hazine kağıtlarına geriye dönük vergi işletti. Herkes ‘Oh olsun bankalara’ dedi, ama bu işin bankaları ne kadar zorladığını kimse düşünmedi.Araya girecek oluyorum. Sürdürüyor:- Bankacılık sektörünün 3 milyar doları bulan mevduat munzam karşılıkları, Merkez Bankası'nda 10 yıldır faizsiz yatıyor. Yüzde 3'ten faiz yürütseniz, oradan 3 milyar dolar zararımız var.Başka?- Bir de Şubat krizinin ilk günlerinde doları frenlemek amacıyla dört büyük bankanın piyasaya 1 milyar dolar sürmesini istediler. Karşılığında Türk Lirası aldık, ama o günün şartlarında güç kaybı sayılırdı.Son ikisi belki uç örnekler, ama ilk örneğe, yani bankalardan geriye dönük 2.7 milyar dolar vergi alınması konusuna tüm sektör katılıyor.Konuştuğum bankacının hesabı 6.7 milyar dolarlık kan kaybına denk geliyor. Ama, tüm sektörün üzerinde birleştiği 2.7 milyar dolarlık kan kaybını dikkate almak daha doğru diye düşünüyorum.Şimdi bankacılar şunu demeye getiriyor:‘‘Devlet bankalardan zorla aldığını, şimdi tıpış tıpış verecek...’’ Doğrusu, yanlışı bir yana, olayın en çarpıcı fotoğrafı bu galiba.ABD'den eşitlik istiyoruzBAŞBAKAN Bülent Ecevit, bugün 100'ün üzerinde işadamının da katıldığı bir ‘‘ordu’’nun başında ABD seferine başlıyor.ABD Başkanı George W. Bush'a, Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası'na verilecek mesajlar için iş dünyasından da raporlar gitti.Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) de, hazırlattığı dosyayı Başbakan Ecevit'e sundu. TİM Başkanı Oğuz Satıcı, ‘‘Biz aslında ABD için 9 aydır ciddi bir çalışma içindeydik’’ diyor.Nitekim Başer Holding'ten Bülent Başer'in de içinde bulunduğu TİM ekibi, 11 Eylül olayı yaşandığında ABD'deymiş. Uçuşlar durduğu için bir süre Türkiye'ye dönememişler.Oğuz Satıcı, Bülent Başer, Nuri Artok, Süleyman Orakçıoğlu ve Günsan Çetin özellikle vurguluyor:‘‘Biz ABD'den sadece eşit şartlarda ticaret istiyoruz. Türkiye ABD mallarına yüzde 8, onlar bizim mallara yüzde 35 vergi uyguluyor. Kota işine sıkışıp kalmayalım. ABD'den tercihli ticaret anlaşmasını koparalım.’’İşadamlarının hepsi, Türkiye'nin ABD'ye karşı ticaret beklentisini göstermesi açısından Başbakan Ecevit'e eşlik etmekten memnun.Umarım eli boş dönmeyiz.Erdoğan Hoca'dan ders alalımGAZETECİLİĞE başladığım 1970'li yılların sonlarında onlara ‘‘holding profesörü’’ derlerdi. Aralarında İ.Ü. İktisat Fakültesi'nin emektar hocası Prof. Erdoğan Alkin de vardı.İş dünyası örgütlerine, bazı holdinglere danışmanlık yapar, raporlar hazırlarlardı. Belli ki, devletin bilim adamlarına maddi açıdan yeteri kadar sahip çıkmamasının açığını böyle kapatıyorlardı.Zaman geldi, ‘‘holding profesörleri’’ çok masum kaldı. Nice nefesi kuvvetli hocalar, ne taşların altından çıktılar.Erdoğan Hoca, bir dönem yönetimine girdiği Emlakbank'a yönelik operasyon nedeniyle gözaltına alındı, aynı gün serbest bırakıldı.Kamu bankalarından yatay geçiş kararıyla polis olan bazı iktisat mezunları, hocaları Erdoğan Alkin'i gözaltında görünce ağladılar.Bankayla ilgili raporları bilenler, soruşturmaya konu kredilerde Erdoğan Alkin'in imzasının olmadığını söylüyor.Oysa Emlakbank'ın adıyla bütünleşen kirlenmeyi sağır sultan biliyordu.Belki de Erdoğan Hocam'ın o gayya kuyusuna girmesi hataydı.Erdoğan Hocam'ın başına gelen, bazıları için ders olmalı. Ders alalım.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!