Güncelleme Tarihi:
Deutsche Bank'ın analizinde, Şubat ayından bu yana, piyasalarda toparlanma olduğu belirtilirken, Hazine'nin de başarılı bir ihale gerçekleştirdiği ve faiz oranlarının düşmeye başladığı ifade edildi.
Banka'nın analizinde, Devlet Bakanı Kemal Derviş tarafından hazırlanan ekonomi programının ve bu programın tahminlerinin gerçekçi olduğu da kaydedildi.
EN BÜYÜK DIŞ YARDIM
Türkiye'nin ekonomik programının, IMF ve Dünya Bankası tarafından desteklendiğinin hatırlatıldığı analizde, IMF desteğinin, Türkiye'nin Fon'daki kotasının yaklaşık 15 katı düzeyinde olduğu belirtildi.
Kota oranları dikkate alındığında, IMF tarafından Türkiye'ye yapılacak mali yardımın, IMF'nin şimdiye kadar verdiği en büyük mali yardım olduğu ifade edildi.
Dış yardımın gerekli olduğu fakat, Arjantin örneğinde olduğu gibi, iç ve dış güvenin yeniden tesis edilmesinin bir garantisi olmadığına dikkat çekilen analizde, bu yardımın, Türkiye'nin kısa vadedeki iç borç riskini ortadan kaldırdığı bildirildi.
Analizde, bazıları yasalaşan reformların yapılması durumunda, Türkiye'nin, Mayıs ayı sonuna kadar 3.9 milyar dolarlık bir dış yardım alabileceğine dikkat çekildi.
ENFLASYON HEDEFLEMESİ
Deutsche Bank'ın analizinde, kriz sonrası para ve kur politikalarının tam olarak bilinmemesine rağmen, halen uygulanmakta olan dalgalı döviz kuru politikasına tamamlayıcı olarak, enflasyon hedeflemesinin yürürlüğe gireceği tahmini yapıldı.
Türkiye'nin tahvil ihraç pozisyonuna da yer verilen analizde, Devlet Bakanı Derviş'in, sonbahar'da, Eurobond tahvil piyasasına dönmeyi planladığı belirtildi.
Analizde, Merkez Bankası'nın amacının, ekonomik büyüme gibi diğer makro hedefler yerine, sadece enflasyonu düşürme olması gerektiği görüşü de vurgulandı.