Derviş: Geleceğe daha güvenli bakabiliriz
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Aralık 28, 2001 17:22
2002 yılında enflasyon hedefinin yüzde 35 öngörüldüğünü vurgulayan Devlet Bakanı Kemal Derviş, yeni yıldan itibaren geleceğe daha güvenli bakılabileceğini söyledi.
2002 yılına girereken Türkiye`nin ve ekonominin geleceği açısından anlamlı bir dönüm noktasının aşıldığını belirten Derviş, 2000 yılında başlayan ekonomik sorunlara köklü çözüm bulma arayışı sürecinde, yaşanan iki büyük krize rağmen, 2001 yılı sonunda önemli bir aşamaya gelindiğini kaydetti.
Devlet Bakanı Kemal Derviş, yeni ekonomik programın hem ekonomideki temel sorunları kökten çözmeyi, hemde bir daha bu sorunları çıkaracak zeminlerin oluşmasını önlemeyi hedeflediğini bildirdi.
Derviş, 2002 yılının hem ekonomi politikalarında disiplinin sürdürülerek makro ekonomik yapının istikrarının sağlanmasıkonusunda hem de yapısal reformlara hızla devam edilerek, Türkiye`nin bir daha krize girme riskini bertaraf etme ve çağdaş uygarlık standartlarına erişme yolunda önemli aşamaların tamamlanacağı bir yıl olacağını kaydetti.
Geçmiş krizlerden ders çıkaran Türkiye`nin, disiplinli para ve maliye potikaları ile yapısal reformlar konularındaki kararlılığınıniçeride ve dışarıda giderek daha iyi anlaşılmasının da etkisiyle sıkıntıların aşılması yolunda belli bir mesafe kaydedildiğini belirtenDerviş, bu nedenle 2002 yılından itibaren, uluslararası mali kuruluşların da desteğiyle yürütülecek 3 yıllık yeni program dönemine daha umutla ve güvenle başlanabileceğini savundu.
2002 yılında serbest kur rejiminin de katkısıyla ihracatın hızlanacağını ileri süren Derviş, şu görüşlere yer verdi:
``Reel sektör ve finans sektöründeki toparlanmanın ivme kazanmasıyla da üretimin artacağı, dolayısıyla da yeniden ekonomik büyüme sürecine girileceği bir yıl olabilecektir. Bu süreç işsizliğin önüne geçilmesi ve vatandaşlarımızın gelir düzeyinin artmasına katkı sağlayacaktır. Türkiye`nin gelecek yılki bu yükseliş performansını, 11 Eylül terörist saldırıların ardından oluşan olumsuz ekonomik iklimden etkilenecek bir dünya konjonktüründe gerçekleştirmesi gereği de dikkatçekicidir.``
"VATANDAŞLARIMIZ İÇİN BİR MİKTAR SANCILI OLMUŞTUR"
Enflasyonun, ekonominin temel makro dengelerindeki bozuklukların, ve toplumdaki gelir dağılımı adaletsizliklerinin temel öğesi olduğu görüşünü hatırlatan Derviş, şunları kaydetti:
"Unutulmaması gerekir ki ülkemizde uygulanmakta olan ekonomik program bizler tarafından, yine bizim vatandaşlarımız ve ülkemiz geleceği için tasarlanmıştır. Program, hem ekonomideki temel sorunlarıkökten çözmeyi, hem de bu sorunları bir daha karşımıza çıkaracak zeminlerin oluşmasını önlemeyi hedeflemektedir
Program kapsamında hedeflenen başarıların bir çok gelişmiş ülkede onlarca yıl sürdüğü unutulmamalıdır. Bu kadar çok işin bu kadar kısa zamanda gerçekleştiriliyor olması, ülkemizin bir an önce düze çıkması içindir. Ancak, bu sürecin kısalığı ve yoğunluğu, doğal olarak toplumumuzun çeşitli kesimleri ve vatandaşlarımız için bir miktar sancılı olmuştur.
Ancak, geriye dönüp bu süreçte atılan kararlı adımlara ve kaydedilen aşamalara bakıldığında, 2002 yılından itibaren geleceğe daha güvenle bakabilmekteyiz. bu sürecin devamı Türkiye`yi gelecekte sürdürülebilir bir büyüme ortamına, ekonomik istikrara ve refah toplumuna taşıyacaktır.``
VATANDAŞLARIN SAĞDUYUSU
Derviş, program süresince varılan noktaya gelinmesinde TBMM`nin üyelerinin de büyük payı bulunduğunu ifade etti. Derviş, en büyük takdiri ekonomik daralmanın had safhaya ulaştığı bir yılda ancak buna rağmen gelecekten umudunu kaybetmeyen ve sağduyusunu koruyan vatandaşların hak ettiğine dikkati çekti.
Derviş, mesajında vatandaşların yeni yılını da kutladı.
Devlet Bakanı Kemal Derviş, yeni ekonomik programın hem ekonomideki temel sorunları kökten çözmeyi, hemde bir daha bu sorunları çıkaracak zeminlerin oluşmasını önlemeyi hedeflediğini bildirdi.
Derviş, 2002 yılının hem ekonomi politikalarında disiplinin sürdürülerek makro ekonomik yapının istikrarının sağlanmasıkonusunda hem de yapısal reformlara hızla devam edilerek, Türkiye`nin bir daha krize girme riskini bertaraf etme ve çağdaş uygarlık standartlarına erişme yolunda önemli aşamaların tamamlanacağı bir yıl olacağını kaydetti.
Geçmiş krizlerden ders çıkaran Türkiye`nin, disiplinli para ve maliye potikaları ile yapısal reformlar konularındaki kararlılığınıniçeride ve dışarıda giderek daha iyi anlaşılmasının da etkisiyle sıkıntıların aşılması yolunda belli bir mesafe kaydedildiğini belirtenDerviş, bu nedenle 2002 yılından itibaren, uluslararası mali kuruluşların da desteğiyle yürütülecek 3 yıllık yeni program dönemine daha umutla ve güvenle başlanabileceğini savundu.
2002 yılında serbest kur rejiminin de katkısıyla ihracatın hızlanacağını ileri süren Derviş, şu görüşlere yer verdi:
``Reel sektör ve finans sektöründeki toparlanmanın ivme kazanmasıyla da üretimin artacağı, dolayısıyla da yeniden ekonomik büyüme sürecine girileceği bir yıl olabilecektir. Bu süreç işsizliğin önüne geçilmesi ve vatandaşlarımızın gelir düzeyinin artmasına katkı sağlayacaktır. Türkiye`nin gelecek yılki bu yükseliş performansını, 11 Eylül terörist saldırıların ardından oluşan olumsuz ekonomik iklimden etkilenecek bir dünya konjonktüründe gerçekleştirmesi gereği de dikkatçekicidir.``
"VATANDAŞLARIMIZ İÇİN BİR MİKTAR SANCILI OLMUŞTUR"
Enflasyonun, ekonominin temel makro dengelerindeki bozuklukların, ve toplumdaki gelir dağılımı adaletsizliklerinin temel öğesi olduğu görüşünü hatırlatan Derviş, şunları kaydetti:
"Unutulmaması gerekir ki ülkemizde uygulanmakta olan ekonomik program bizler tarafından, yine bizim vatandaşlarımız ve ülkemiz geleceği için tasarlanmıştır. Program, hem ekonomideki temel sorunlarıkökten çözmeyi, hem de bu sorunları bir daha karşımıza çıkaracak zeminlerin oluşmasını önlemeyi hedeflemektedir
Program kapsamında hedeflenen başarıların bir çok gelişmiş ülkede onlarca yıl sürdüğü unutulmamalıdır. Bu kadar çok işin bu kadar kısa zamanda gerçekleştiriliyor olması, ülkemizin bir an önce düze çıkması içindir. Ancak, bu sürecin kısalığı ve yoğunluğu, doğal olarak toplumumuzun çeşitli kesimleri ve vatandaşlarımız için bir miktar sancılı olmuştur.
Ancak, geriye dönüp bu süreçte atılan kararlı adımlara ve kaydedilen aşamalara bakıldığında, 2002 yılından itibaren geleceğe daha güvenle bakabilmekteyiz. bu sürecin devamı Türkiye`yi gelecekte sürdürülebilir bir büyüme ortamına, ekonomik istikrara ve refah toplumuna taşıyacaktır.``
VATANDAŞLARIN SAĞDUYUSU
Derviş, program süresince varılan noktaya gelinmesinde TBMM`nin üyelerinin de büyük payı bulunduğunu ifade etti. Derviş, en büyük takdiri ekonomik daralmanın had safhaya ulaştığı bir yılda ancak buna rağmen gelecekten umudunu kaybetmeyen ve sağduyusunu koruyan vatandaşların hak ettiğine dikkati çekti.
Derviş, mesajında vatandaşların yeni yılını da kutladı.