Demirel Cumhurbaşkanlığı yaptı, ’gaspçı’ demesi hakarete girmez
Güncelleme Tarihi:
Hayri ÇETİNKAYA
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 02, 2006 00:00
9’uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in, kardeşi Şevket Demirel’in şirketlerine el konulmasını "Bu gasptır" diye tanımlaması üzerine TMSF Başkanı Ahmet Ertürk’ün "hakaret davası" açma girişimi, Şişli Cumhuriyet Savcılığı’na takıldı. Savcılık, Süleyman Demirel’in Türkiye’de Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı yaptığını hatırlatıp sözlerini, "aşırıya kaçan benzetme" diye niteledi.
TASARRUF Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) Başkanı Ahmet Ertürk’ün 9’uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel aleyhine açma girişiminde bulunduğu "haraket davası" Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan geri döndü. TMSF Başkanı Ahmet Ertürk’ün şahsını ve kurum personelini hedef alarak "gaspçı" olarak nitelendirdiği gerekçesiyle 9’uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel aleyhine yönelttiği dava açma girişimini Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı "kovuşturmaya gerek yok" diye geri çevirdi. Savcılık, "Başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı yapmış bir kişi olan Demirel’in sözleri bir bütün olarak incelendiğinde, hakaret içermediği görülür" dedi. Süleyman Demirel, Habertürk’te katıldığı programda, TMSF’nin kardeşi Şevket Demirel’e ait Göltaş’a ve diğer şirketlere el koyması konusundaki bir soruya "Malum hadiseden dolayı Şevket Demirel’in mallarına el konması bir gasptır" yanıtı vermişti.
ERTÜRK’TEN DAVA GİRİŞİMİ: TMSF Başkanı Ertürk, Süleyman Demirel’in hem kendisini, hem de TMSF’yi "gaspçı" diye niteleyerek suç işlediğini öne sürerek, hakaret davası açma girişiminde bulundu. Ertürk, dava açmaya dönük adımlarını geçen mayıs ayında attı. Ertürk, Şişli Cumhuriyet Başsvcılığı’na verdiği şikayet dilekçesinde şu ifadeleri kullandı: "TMSF’nin yasa gereğince kendisine verilen yetki ve sorumluluklara göre icra ettiği bir kısım işlemler nedeniyle Türkiye Cumhuriyeti 9’uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in Habertürk televizyon kanalında bir programda, kurumu, şahsımı ve kurum personelini hedef alarak ’gaspçı’ nitelendirmesinde bulunmuştur. Ayrıca kurumu bir suç örgütü olarak vasıflandırdığını, şüphelinin hakaret amacı güttüğünü, aslında yaptıkları işlemlerin yasalara uygun olduğunu, şüphelinin konuşmaları ile yargı mercilerini etki altına almaya çalışmaktadır."
TAKİBE GEREK GÖRMEDİ: TMSF Başkanı’nın şikayet dilekçesini değerlendiren Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı, Süleyman Demirel’in söz konusu televizyon programında sarfettiği sözlerin bir bütün olarak incelendiğinde hakaret içermediğine karar verdi. Şişli Cumhuriyet Başsavcılığının Süleyman Demirel hakkındaki şikayete ilişkin kararı şöyle: "Süleyman Demirel’in söz konusu televizyon programında sarfettiği sözleri, bir bütün olarak incelendiğinde, TMSF’nin gerçekleştirdiği bazı işlemlerin eleştiri ve değerlendirilmesinde, bir borcun borçlu olmayandan tahsili yoluna gidilmesini gasp olarak nitelendirdiği, kendisinin veya yakınlarının haksızlığa maruz bırakıldığını düşünen bir şahsın hakkının gasp edildiğini öne sürmesi, bizatihi hakaret amacıyla hakaret ettiğinin kabülünü gerektirmez. Keza yıllarca devletin çeşitli kademelerinde çalışmış, Başbakan ve Cumhurbaşkanı olarak görev yapmış bir kişinin, haksız ve usulsüz işlemler yapıldığına inandığı kurumu suç örgütü olarak nitelendirmesinde, aşırıya kaçan bir benzetmenin dışında aşağılama ve tahkir kastı ile hakaret ettiğini düşünmek olası görülmemektedir. Dolasıyla Süleyman Demirel hakkında kamu davası açılması için yeterli ve inandırıcı nitelikte delil elde edilememiştir. Özellikle Süleyman Demirel’in kişi ve kurumlara karşı hakaret kastı ile hakaret ettiği belirlenememiştir."
Demirel ’Oğulun borcunu babadan tahsil etmek gasptır’ demişti
DOKUNUZUNCU Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Habertürk televizyonunda geçen nisan ayında katıldığı bir programda, TMSF’nin Göltaş’a el konulmasıyla ilgili bir soru üzerine şöyle demişti: "Ben devlette hizmet yolunda çalıştım. Ailem dahil, hiç kimseye muhtaç olmadım. Ailemin diğer fertleri de kendi başlarınadır. Malum hadiseden dolayı Şevket Demirel’in mallarına el konması gasptır. Hukuken tutulur hiç bir tarafı yoktur. Oğlun borcunu babadan tahsil etmek gasptır. Şevket Demirel’in hiç kimseye, hiç bir bankaya bir kuruş borcu yoktur. Herhangi bir gayri meşru işi yoktur. Kardeşim olduğu için söylemiyorum. Keşke kardeşim olmasaydı çok daha başka türlü olurdu, büyük haksızlık vardır orta yerde."
Demirel geçen yıl da TMSF’nin Şevket Demirel’in 9 şirketine el koymasının hemen ardından da Isparta’da benzer bir değerlendirme yaparak, şunları söylemişti: "Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde kimsenin malına mülküne el konulamaz. Bu bir gasp sayılır. Türkiye’de bir başkasının suçu yüzünden bir başkası cezalandırılamaz."
ERTÜRK’TEN DAVA GİRİŞİMİ: TMSF Başkanı Ertürk, Süleyman Demirel’in hem kendisini, hem de TMSF’yi "gaspçı" diye niteleyerek suç işlediğini öne sürerek, hakaret davası açma girişiminde bulundu. Ertürk, dava açmaya dönük adımlarını geçen mayıs ayında attı. Ertürk, Şişli Cumhuriyet Başsvcılığı’na verdiği şikayet dilekçesinde şu ifadeleri kullandı: "TMSF’nin yasa gereğince kendisine verilen yetki ve sorumluluklara göre icra ettiği bir kısım işlemler nedeniyle Türkiye Cumhuriyeti 9’uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in Habertürk televizyon kanalında bir programda, kurumu, şahsımı ve kurum personelini hedef alarak ’gaspçı’ nitelendirmesinde bulunmuştur. Ayrıca kurumu bir suç örgütü olarak vasıflandırdığını, şüphelinin hakaret amacı güttüğünü, aslında yaptıkları işlemlerin yasalara uygun olduğunu, şüphelinin konuşmaları ile yargı mercilerini etki altına almaya çalışmaktadır."
TAKİBE GEREK GÖRMEDİ: TMSF Başkanı’nın şikayet dilekçesini değerlendiren Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı, Süleyman Demirel’in söz konusu televizyon programında sarfettiği sözlerin bir bütün olarak incelendiğinde hakaret içermediğine karar verdi. Şişli Cumhuriyet Başsavcılığının Süleyman Demirel hakkındaki şikayete ilişkin kararı şöyle: "Süleyman Demirel’in söz konusu televizyon programında sarfettiği sözleri, bir bütün olarak incelendiğinde, TMSF’nin gerçekleştirdiği bazı işlemlerin eleştiri ve değerlendirilmesinde, bir borcun borçlu olmayandan tahsili yoluna gidilmesini gasp olarak nitelendirdiği, kendisinin veya yakınlarının haksızlığa maruz bırakıldığını düşünen bir şahsın hakkının gasp edildiğini öne sürmesi, bizatihi hakaret amacıyla hakaret ettiğinin kabülünü gerektirmez. Keza yıllarca devletin çeşitli kademelerinde çalışmış, Başbakan ve Cumhurbaşkanı olarak görev yapmış bir kişinin, haksız ve usulsüz işlemler yapıldığına inandığı kurumu suç örgütü olarak nitelendirmesinde, aşırıya kaçan bir benzetmenin dışında aşağılama ve tahkir kastı ile hakaret ettiğini düşünmek olası görülmemektedir. Dolasıyla Süleyman Demirel hakkında kamu davası açılması için yeterli ve inandırıcı nitelikte delil elde edilememiştir. Özellikle Süleyman Demirel’in kişi ve kurumlara karşı hakaret kastı ile hakaret ettiği belirlenememiştir."
Demirel ’Oğulun borcunu babadan tahsil etmek gasptır’ demişti
DOKUNUZUNCU Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Habertürk televizyonunda geçen nisan ayında katıldığı bir programda, TMSF’nin Göltaş’a el konulmasıyla ilgili bir soru üzerine şöyle demişti: "Ben devlette hizmet yolunda çalıştım. Ailem dahil, hiç kimseye muhtaç olmadım. Ailemin diğer fertleri de kendi başlarınadır. Malum hadiseden dolayı Şevket Demirel’in mallarına el konması gasptır. Hukuken tutulur hiç bir tarafı yoktur. Oğlun borcunu babadan tahsil etmek gasptır. Şevket Demirel’in hiç kimseye, hiç bir bankaya bir kuruş borcu yoktur. Herhangi bir gayri meşru işi yoktur. Kardeşim olduğu için söylemiyorum. Keşke kardeşim olmasaydı çok daha başka türlü olurdu, büyük haksızlık vardır orta yerde."
Demirel geçen yıl da TMSF’nin Şevket Demirel’in 9 şirketine el koymasının hemen ardından da Isparta’da benzer bir değerlendirme yaparak, şunları söylemişti: "Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde kimsenin malına mülküne el konulamaz. Bu bir gasp sayılır. Türkiye’de bir başkasının suçu yüzünden bir başkası cezalandırılamaz."