Çıkarı bozulanların oyunu tutmayacak

Güncelleme Tarihi:

Çıkarı bozulanların oyunu tutmayacak
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 18, 2001 01:52

Türkiye'nin ekonomik göstergelerinde olumlu gelişmeler olduğunu savunan Başbakan Bülent Ecevit, bazı çevrelerin karamsarlık ortamını körüklediğini söyledi.

Ecevit, ‘‘Bu düzen değişikliğinden çıkarı bozulanların oyunları, hükümetimizin kararlılığı ve halkımızın sağduyusuya bozulacak’’ dedi.

Başbakan Bülent Ecevit, ekonomik verilerin olumlu bir gidişi ortaya koyduğunu belirterek, ‘‘‘Bu olumlu gelişmelere karşın karamsarlık ortamının sürmesi, büyük ölçüde psikolojik ve siyasal nedenlerden kaynaklanmaktadır’’ dedi. Ecevit, Hükümetin gerçekleştirdiği yapısal reformların bazı çevrelerin çıkarlarını bozduğunu belirterek, ‘‘Çıkarı bozulanların oyunları, hükümetimizin kararlılığı ve halkımızın sağduyusu ve özgüveni ile bozulacaktır’’ dedi.

Bülent Ecevit, dün Başbakanlık Merkez Binası’nda ekonomik gelişmelerle ilgili kısa bir açıklama yaptı. Ecevit açıklamasında şöyle konuştu:

‘‘Bu olumlu gelişmelere karşın karamsarlık ortamının sürmesi, büyük ölçüde psikolojik ve siyasal nedenlerden kaynaklanmaktadır. Bu arada bazı çevreler de ekonomik programı etkisiz kılmak için ve yapısal reformları engellemek, hatta demokrasiyi aksatmak için uğraşıyorlar. Tüm engellemelere ve karamsarlık ortamının körüklenmesine karşın hükümetimiz ekonomik programı eksiksiz uygulamakta kararlıdır. Halkımızdan beklentimiz de, bu olumsuz senaryolardan etkilenmeksizin Türkiye'nin gücüne güvenmesidir. Faiz ve dövizdeki anormal yükseliş de böyle önlenebilir. Gerçekleştirmekte olduğumuz yapısal reformlar düzendeğişikliği niteliğindedir. Bu düzen değişikliğinden çıkarı bozulanların oyunları, hükümetimizin kararlılığı ile halkımızın sağduyusu ve özgüveni ile bozulacaktır.’’

Ecevit, ‘‘Tüm engellemelere ve karamsarlık ortamının körüklenmesine karşın, hükümetimiz, ekonomik programı eksiksiz uygulamakta kararlıdır’’ dedi. Ecevit, ‘‘karamsarlık ortamı yaratarak krizden çıkar uman çevrelerin kim ya da kimler olduğunun’’ sorulmasına karşılık da, ‘‘Gazeteciler benden daha iyi bilirler’’ dedi.

OLUMLU GELİŞMELER

Ecevit, bazı çevrelerin son haftalarda bir karamsarlık ortamını körüklemeye uğraştıklarını belirterek, ‘‘Oysa ekonomide olumlu gelişmeler yer almaktadır’’ dedi. Ecevit, bu olumlu gelişmeleri şöyle sıraladı:

‘‘Örneğin IMF ve Dünya Bankası ile aramızda sağlıklı ilişkiler kurulmuştur. Bu iki kuruluştan 18 milyar dolara yakın kredi anlaşmaları sağlanmıştır. IMF'nin Türkiye'ye sağladığı kredi bu kuruluşun ülke kotalarına göre bir üyesine sağladığı en yüksek kredidir. Ekonomik programın gerekli kıldığı yapısal reform niteliğindeki bütün yasalar yoğun bir çalışmayla Meclis'ten geçirilmiş ve yürürlüğe girmiştir. Mayıs ve Haziran aylarında enflasyon hızla düşmeye başlamıştır. Vergi gelirlerinde program hedeflerinin üstünde artış sağlanmıştır. Faiz dışı bütçe gelirleri hedeflenen düzeyde gerçekleşmiştir. İç ve dış borçlarımız zamanında eksiksiz ödenmektedir. Yılın ilk 4 ayında dış satım yüzde 7.7 oranında artarken, dış alımımız yüzde 14.1 oranında düşmüştür. Turizm gelirlerinde büyük artış sağlanmaktadır. Bunun önemli bir etkeni Hükümetimizin güvenlik konusunda sağladığı başarıdır.’’

Ecevit'e göre olumlu tablo

IMF ve Dünya Bankası'yla 18 milyar dolara yakın kredi anlaşması yapıldı.

Yapısal reform niteliğindeki bütün yasalar Meclis'ten geçti.

Mayıs ve Haziran aylarında enflasyon hızla düşmeye başladı.

Vergi gelirlerinde program hedeflerinin üstünde artış sağlandı.

Faiz dışı bütçe gelirleri hedeflenen düzeyde gerçekleşti.

İç ve dış borçlarımız zamanında eksiksiz ödeniyor.

Yılın ilk 4 ayında ihracat yüzde 7.7 arttı, ithalat yüzde 14.1 düştü.

Turizm gelirlerinde büyük artış sağlanıyor.

Programda ve hükümette değişiklik düşünmüyoruz

Başbakan Bülent Ecevit, önümüzdeki günlerde koalisyon ortağı partilerin liderleriyle ve ekonomi uzmanları ile biraraya geleceklerini bildirdi. Programda şu aşamada bir revizyona gerek olmadığını kaydeden Ecevit, DSP kanadı olarak hükümette bir değişikliği düşünmediklerini söyledi.

Ecevit, ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş ve hükümetin MHP kanadı arasındaki gerginlik iddialarına ilişkin bir soru üzerine de ‘‘Koalisyon içindeki tartışmaların hepsi bir uzlaşı ile sonuçlanmaktadır. O bakımdan kişisel düzeydeki birtakım aykırı düşüncelerin kamuoyunu olumsuz etkilemesine gerek yoktur. Önünde sonunda koalisyon ortaklarımız uzlaşmaktadırlar ve uyumlu bir hükümet çalışmasını sürdürmektedirler’’ karşılığını verdi.

Kriz fırsatçılarına karşı direneceğiz

Başbakan Bülent Ecevit, ‘‘Kemal Derviş'in hükümete girmesinin ardından Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz'ın, (Hükümetin uzlaşmacı kimliği gölgelenmeye çalışılıyor) değerlendirmesi olmuştu. Derviş'in hükümetteki konumuna ilişkin bir rahatsızlık mı var?’’ sorusu üzerine şunları kaydetti:

‘‘Doğal olarak bir çetin dönemden geçtiğimize göre bazı tartışmalar olmuştur. Fakat bu tartışmaların hepsi olumlu sonuca bağlanmıştır. O bakımdan kaygı duyulacak bir şey yoktur. Piyasalardaki rahatsızlıklardan, dediğim gibi bir takım senaryolardan, spekülasyonlardan kaynaklanmaktadır. Psikolojik, siyasal etkenler çok önemlidir. Fakat bu ekonominin doğasında vardır. Ekonomi büyük ölçüde psikolojik ve siyasal etkenlerden etkilenir. Bundan çıkar sağlamak isteyenlere karşı da biz elimizden gelen direnişi göstermeye kararlıyız.’’

Aygün: Legal hırsızlar Türkiye'yi soyuyor

Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün, ‘‘Türkiye'yi, sıcak para ticareti yapan legal hırsızlar soyuyor’’ dedi. Aygün, yaptığı yazılı açıklamada, uygulanan ekonomik programla, bu şekilde yola devam etme olanağının ortadan kalktığını, bu konuda köklü bir revizyona ihtiyaca duyulduğunu savundu. Aygün şöyle dedi: ‘‘Türkiye, siyaseten gecikmeli de olsa üzerine düşenleri yapmıştır ve yapmaktadır. Buna rağmen bu ülkede faizler yüksek seyrediyor, döviz kuru yukarı doğru hareket ediyor ise bunun hatasını uygulanan programda aramak gerekir. Türkiye'yi, sıcak para ticareti yapan legal hırsızlar soyuyor. Sıcak para tacirleri, Türkiye'de sürekli kriz atakları yaratarak ülke ulusal sermayemizi kasıp kavuruyor, yerle bir ediyor. Sudan bahanelerle ülkeyi krizin eşiğine getirip, sonra da ipten kurtarma taktikleri rahatsız edici boyutlara ulaşmıştır. Bir kaç saatte ele geçirilen ciddi miktardaki paralarla yurtdışına servet transferi yapılmaktadır.’’

Sıcak para tacirlerinin oyunlarına, bu programla engel olunamadığını, programda ciddi bir revizyona ihtiyaç olduğunun ortada olduğunu belirten Aygün, ‘‘Güven sorunun ana kaynağı, programın kendisidir. Vakit geçirmeden ve Türkiye'yi yeni bir krizin eşiğine getirmeden gerekli tedbirler bir an önce alınmalıdır’’ dedi. Türkiye'nin, sıcak para tacirlerinin cenneti haline geldiğini, krizlerin başlangıcı ve bitişinde spekülatörlerin başrolü oynadığına da işaret eden Aygün, sadece mali piyasalara dayalı ekonomik programın başarı şansının bu açıdan az olduğunu kaydetti.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!