CHP'den Erdoğan hakkında gensoru

CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, ilginç bir siyasi süreçten geçildiğini ifade etti; Türkiye'nin temel değerlerinin, “iktidarda bulunanların kişisel tercihlerine göre, kural dışı, hukuk ihlalleri yapılarak, içinin boşaltıldığı, yağmalandığı bir dönemden geçildiğini” savundu.

Koç, Tüpraş'ın yüzde 14.76'lık hissesinin satışı, Galataport ve Kuşadası ihalelerinde, “organize şekilde görevlerini kötüye kullandıkları, ihaleye fesat karıştırmak suretiyle kamuyu zarara uğrattıkları” gerekçesiyle Erdoğan, Unakıtan ve Yıldırım hakkında gensoru hazırladıklarını bildirdi. Haluk Koç, daha sonra önergenin gerekçesini okudu.

GEREKÇE

Gerekçede, Global Menkul Değerler şirketinin, 28 Şubat 2005'te Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'na (ÖİB) başvurarak, Tüpraş'a ait 36 milyon 969 bin 698 adet hisseyi, yurtdışında yerleşik kurumsal yatırımcılara satmak üzere, beher hisse başına 15.40 YTL fiyattan satın almak istediğini beyan ettiği ifade edildi.

ÖİB'nin bu talebe olur verdiği, Petrol-İş Sendikası'nın konuyla ilgili dava açtığı anımsatıldı.ÖİB Başkanlığı'nın, bu bilgiye rağmen, Borsa'ya ve kamuoyuna ”gerçek dışı ve yanıltıcı beyanda bulunarak, dava açılmadığını” ifade ettiği belirtilen gerekçede, şunlar kaydedildi: “ÖİB, yaptığı işlem ile SPK'nın 8 sayılı tebliğini ve 4046 sayılı yasanın aleniyet ilkesini düzenleyen 2/ı maddesini açık bir şekilde ihlal etmiştir. ÖİB, aynı zamanda ÖYK'nın 7 Ocak 2005 tarihli kararıyla verilmiş olan yetkinin sınırları dışına çıkarak, alım-satım yetkisini birlikte kullanması gerekirken, sadece satım yönünde işlem yapmış, böylece mülkiyeti elden çıkarmış ve Tüpraş zararına işlem tesis etmiştir. ÖİB'nin, tarihinde böyle bir işlem süreci görülmemiştir.”

Bu işlemi gerçekleştiren ekibin, 1 Mart 2005 gecesinde Maliye Bakanlığı'nda birkaç saati bulan görüşme yaptığı, daha sonraki tarihlerde satış işlemi tekemmül ettirildiği, hisselerin 7 fona satıldığı ifade edildi. Gerekçede, “Gerek Başbakan'ın, gerek Maliye Bakanı'nın kamuoyuna gerçek dışı beyanlarda bulunup, önce inkar edip, sonra bu görüşmeleri tevilli olarak kabul etmeleri, oluş şekli ve seyri karşısında, TBMM tarafından araştırılması ve soruşturulması gereken birçok hususun bulunduğu açıktır” denildi.

“İLLEGAL VE KAYIT DIŞI İLİŞKİLER"

Yapılan bu görüşmeler ve satış sürecinin birlikte değerlendirilmesi halinde, “illegal ve kayıt dışı ilişkilerin” söz konusu olduğunun görüldüğü savunuldu. Yaşanan sürecin, “organize hukuk dışı” ilişkilerin varlığı yönündeki kuşkuları doğruladığı öne sürülerek, “Bu süreç, Sayın Başbakan, Sayın Maliye ve Ulaştırma bakanlarının güvenilirliğini sorgulamayı gerektirecek boyutlara varmıştır” denildi.

GALATAPORT VE KUŞADASI İHALELERİ

Türkiye Deniz İşletmeleri'nin, Beyoğlu-Salıpazarı-Karaköy alanında bulunan taşınmazları 24 Ağustos 2005'te ihale ettiği, Ofer-Global-Çeçen ortaklığının verdiği teklifin en uygun teklif kabul edildiği anımsatıldı.
Bu grubun, 49 yılda ödeyeceği toplam bedelin “3.5 milyar Avro olduğunun” ifade edildiği, ancak bu teklifin bugünkü değer üzerinden ”200 milyon Avro olduğunun anlaşıldığı” belirtildi. Ortada, ”sembolik denilecek bir devir işleminin söz konusu olduğu” ifade edildi.

Bu uygulamayla, 3996 Sayılı YİD Yasası, 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu ile Anayasa'nın ihlal edildiği öne sürülen önergede, şöyle denildi: “Bütün bunların devamında, 3 Temmuz 2005 tarihinde kabul edilen 5398 sayılı yasanın 12 ve 13. maddeleriyle de bu ihlaller daha ileri boyutlara ulaşmış, Anayasa ihlal süreci daha da yoğunlaşmıştır.Tüm bu süreç, sadece siyasi takdir ve sorumluluk kavramlarıyla izah edilip, geçiştirilemez. Bütün bu unsurların ve tesadüflerin mutlaka sorgulanması ve araştırılması gerekmektedir.” (AA)