Cari açıktaki artış krize neden olmaz

Güncelleme Tarihi:

Cari açıktaki artış krize neden olmaz
Oluşturulma Tarihi: Ekim 29, 2005 00:00

Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti, artık cari açığın yükselmesinin geçmişte olduğu gibi krizlerle sonuçlanmasının beklenmemesi gerektiğini belirterek, cari açığın yatırımların tasarruflardan daha hızlı artması nedeniyle oluştuğunu kaydetti. Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti, bugün artık cari açıktaki büyümenin geçmişte olduğu gibi krizlerle sonuçlanmasının beklenmemesi gerektiğini belirterek, cari açığın yatırımların tasarruflardan daha hızlı artması nedeniyle oluştuğunu ileri sürdü.

Serdengeçti, İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) yayın organı Sanayi Dergisi’ne, Türkiye ekonomisiyle ilgili değerlendirmelerini içeren bir makale yazdı. Süreyya Serdengeçti, makalesinde, 2004 yılında yüzde 5.2 olarak gerçekleşen cari açığın GSMH’ya oranının, bu yıl bu oranın da üzerinde gerçekleşmesinin beklendiğini vurguladı. Serdengeçti, ‘Ancak, bugün artık cari açığın yükselmesinin geçmişte olduğu gibi krizlerle sonuçlanması beklenmemelidir’ dedi. Dünyada gözlenen eğilimin de bunu desteklediğini kaydeden Serdengeçti, Türkiye’de cari açığı ortaya çıkaran nedenlerin büyük ölçüde değiştiğini ifade etti. Serdengeçti,’Cari açık geçmişten farklı olarak, yatırımların tasarruflardan daha hızlı artması nedeniyle olmuştur. Bu da ekonomik büyümenin hızlanmasının sonucudur. Ülkemizde büyüme oranının artmasıyla birlikte cari açık da yükselmektedir’ dedi.

TAM ÜYELİĞİN ETKİSİ:

Serdengeçti, ekonominin yönünün belirlenmesinde, IMF ile yapılan ve Mayıs 2005-Mayıs 2008 dönemini kapsayan ekonomik program ve AB ile yürütülecek tam üyelik görüşmelerinin etkili olacağını kaydetti. Serdengeçti, mali disiplinin ve yapısal reformların, sosyal güvenlik reformu, vergi, bankacılık reformu ile merkezinde yer aldığı ekonomik programın kararlılıkla uygulanması, kısa ve orta vadede ekonomik istikrarın devam ettirilmesinde belirleyici olacağını ifade etti.

ATALET KIRILDI:

Serdengeçti, 2005 yılı sonu enflasyon hedefi olan yüzde 8’lik oranın yakalanmasında, petrol fiyatlarındaki artışın birincil etkilerine karşın, bugün itibariyle bir sorun görünmediğini kaydetti. Enflasyon cephesindeki olumlu gelişmelerin, kendisini bekleyişlerde hissettirdiğini belirten Serdengeçti, piyasalarda, enflasyondaki düşüşün kalıcı olduğu yönünde oluşan algılamanın, enflasyonla mücadele önündeki en büyük engellerden biri olan enflasyonist ataletin artık kırıldığını gösterdiğini ifade etti. Serdengeçti, enflasyondaki kalıcı düşüşle birlikte, ekonomideki belirsizliğin temel nedenlerinden biri olan enflasyon oynaklığının da belirgin bir şekilde azaldığına dikkat çekerek, ‘Böylece fiyatlar, ekonomiye yön verme işlevini yeniden yerine getirmeye başlamıştır’ dedi.

FİYAT İSTİKRARI:

Serdengeçti, henüz fiyat istikrarına ulaşıldığını söylemenin güç olduğunun altını çizdi. Türkiye’nin hala düşen enflasyon ortamında olduğunu, bunun da enflasyona karşı olan mücadelenin sona ermediğini ortaya koyduğunu belirten Serdengeçti, yapısal reformların ve sıkı para ve maliye politikalarının kararlılıkla sürdürülmesi gerektiğini ifade etti.

FAİZ ORANLARI:

Döviz piyasalarının daha da derinleştiğini vurgulayan Serdengeçti, finansal istikrarla birlikte nominal ve reel faizlerde belirgin bir düşüş yaşandığını, son üç yılda nominal faizlerde 50, reel faizlerde ise 20 puanın üzerinde azalma gerçekleştiğini söyledi. Serdengeçti, faizlerin genel düzeyinin ise hálá arz edilen noktada olmadığını belirterek, ‘Nominal ve reel faizlerin kalıcı bir biçimde daha da düşmesi, Merkez Bankası’nın yapay bir biçimde kısa vadeli faiz oranını düşürmesine değil, yapısal reformlarla ekonomimizin iç ve dış şoklara karşı dayanıklı bir hale gelmesine, kamunun finansman gereksiniminin azaltılarak borç stokunun sürdürülebilirliğine ilişkin kaygıların bütünüyle ortadan kaldırılmasına bağlıdır’ dedi.

Borç sürdürülebilirliği artık tartışılmıyor

MERKEZ
Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti Türkiye’de kamu borcunun sürdürülebilirliğinin, tartışılan ekonomik sorunlardan biri olmaktan artık çıktığına dikkat çekti. Kamunun toplam net borç stokunun GSMH’ya oranının, 2005 yılında, yüzde 60 olan Maastricht ölçütüne daha yaklaşmasının beklendiğini aktaran Serdengeçti, faiz dışı bütçe fazlası hedefinin önümüzdeki yıllarda da yakalanabilmesinin, mali uyumun kalitesinin artırılmasına bağlı olduğunu ifade etti. Serdengeçti, bu bağlamda, sosyal güvenlik ve vergi alanlarında yapısal reformların bir an önce gerçekleştirilmesinin kritik önem taşıdığını dile getirdi.

Özelleştirme özel sektörün etkinliğini artırdı

SÜREYYA Serdengeçti, kamu kesiminin daha çok ekonomik ve sosyal altyapı faaliyetlerine yönelmesi ve son dönemlerde gerçekleştirilen özelleştirmelerin de özel sektörün ekonomideki etkinliğini artırdığını ifade etti. Serdengeçti, yaşanan gelişmelerin 2005 ve sonraki yıllar için yüzde 5’lik büyümeyi ulaşılabilir kıldığını vurguladı. İstihdam alanındaki bazı yapısal sorunlardan dolayı, işsizlik oranının belli bir düzeyin altına indirilmesinde güçlük çekildiğine dikkat çeken Serdengeçti, kayıtdışı ekonominin büyüklüğünün istihdamda kalıcı çözümleri zorlaştırdığını kaydetti. Serdengeçti, işgücü piyasasına yönelik kayıtdışı ekonominin hacmini daraltmayı amaçlayan düzenlemelerin, eğitim politikaları ve doğrudan yabancı yatırımların artmasının istihdamda sürdürülebilir artışlar sağlayacağını ifade etti.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!