Bankaları değil kendimizi kurtarıyoruz

Güncelleme Tarihi:

Bankaları değil kendimizi kurtarıyoruz
Oluşturulma Tarihi: Ocak 08, 2002 00:00

DEVLETİN bankacılık kesimine vermeyi planladığı mali destek, doğal olarak tartışılıyor. Fakat, tartışma, ileriye dönük olması gerekirken, geriye yönelik yapılıyor. Geçmişteki yanlışların neden olduğu öfkeyle devletin bankalara destek vermesine karşı çıkılıyor.Geçmişte çok büyük yanlışların yapıldığını hiç kimse inkár etmiyor. Bankacılık sektörünün bu duruma gelmesinde geçmişte yapılan yanlışların oldukça büyük bir payı olduğu da biliniyor. Ama, bütün bunlar, sektörün bugünkü durumunu görmezlikten gelip ‘‘yapılan yanlışların cezası çekilsin’’ mantığını doğrulamıyor.Yapılan yanlışları bilelim. Bir daha benzer yanlışların yapılmaması için gerekli önlemleri alalım. Bankaların içini boşaltanları cezalandıralım. Kendilerine emanet edilen mevduatları patronunun başka sektörlerdeki çıkarları için çarçur eden banka yöneticilerini sorgulayalım. Ama, bankacılığı sağlam temeller üzerine oturtmanın yollarını da tıkamayalım. Bu yollardan biri, sistem riski oluştuğunda, bankacılık sektörüne devletin mali destek vermesidir. Bu kural bütün dünyada böyledir ve böyle uygulanmaktadır.Başkaları aptal da, biz akıllı değiliz. Devletler bankacılık sektörüne mali destek verirlerken, aslında, bankaları kurtarıyor görüntüsü altında ekonomilerini ve vatandaşlarını kurtarmaktadırlar.NE OLACAK?Diyelim ki, bankalarını bu duruma getiren banka sahiplerine çok kızdık. Tümünün batmasına göz yumduk. Ne olacak?Bankalara emanet ettiğimiz milli gelirimize yakın mali tasarruflarımızın üzerine bir bardak soğuk su içeceğiz. O zaman da, devletin bankalarda batan tasarruflarımızı bize geri vermesi için bağırmaya başlayacağız.Bankalar bizlere tasarruflarımızı geri vermek için şirketlere verdikleri kredileri geri isteyecekler. Zaten zor durumda olan şirketler borçlandıkları paraları kullandıklarından borçlarını ödeyemeyecekler. Şirketler kapanacak. Çalışanlar işsiz kalacak.Bankalarımızın durumu bozuk olduğundan yurtdışındaki bankalar bizim bankalarımızın taahhütlerini kabul etmeyecekler. Yurtdışında bizim mallarımızı satın alanlar, ödeyecekleri paraların buradaki üreticilere ulaşmayacağı kaygısıyla bizden mal almayacaklar. İhracat yapamayacağız.Yurtdışından mal alabilmek için bizim bankalarımızın göndermeyi taahhüt edeceği paraların gelmeyeceği kaygısıyla yurtdışındaki bankalar taleplerimizi karşılamayacaklar. İthalat yapamayacağız. Petrol alamayacağız.TARTIŞILACAKLARAbartıyorum. Ama, yanlış bir izlenim vermiyorum. Bir ülkenin bankacılık sektörünün itibarının zedelenmesi yalnızca bankaların batmasıyla sonuçlanmaz. Bütün ekonomi batar. Bugün bankalara mali destek vermememizin maliyeti yarın bizlere çok daha pahalıya mal olur. Geçmişin hesabını soralım, ama geçmişin esiri olmayalım.Açıkça kabul edelim ki, devlet, mali destek vermekle bankaları değil, bizleri kurtaracak. Bu açıdan sevinmeliyiz. Zaten, bizleri kurtardığı için devletin desteği zorunlu ve anlamlıdır. Devlet, bu desteği vermekte geç bile kaldı. Bu aşamada tartışmamız gereken, desteğin şekli ve bankacılık sektörünün bir daha bu duruma gelmemesi için neler yapılması gereğidir. Devam edeceğim.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!