Bankacılıkta 2015 araştırması
Güncelleme Tarihi:
A.A
Oluşturulma Tarihi: Ocak 31, 2006 15:02
IBM'in Küresel Bankacılık Sektörü Baş Stratejisti Vikram Lund, bankacılıkta birleşmelerin devam edeceğini ve çok büyük mega bankaların söz konusu olacağını söyledi.
IBM'in stratejik araştırma birimi İş Değerleri Enstitüsü tarafından, dünyanın çeşitli ülkelerinde bankacılar ve akademisyenler arasında gerçekleştirilen “Bankacılıkta 2015: Bankacılığın Geleceğini Belirlemek” konulu araştırma sonuçları düzenlenen basın toplantısıyla açıklandı.
Lund, konuşmasında bankaların son 5 yılda tamamen kar marjını maksimize etmeye odaklandıklarını, ancak bundan sonra odaklanacakları konunun tamamen büyümeye yönelik yönetim anlayışı olduğunu kaydetti.
Araştırmanın temel bulguları doğrultusunda gelecekte sektörü şekillendiren trendleri anlatan Lund, müşterilerin finansal hizmetler konusunda çok daha bilgili ve sağduyulu olacağını, kontrolün müşterilerin eline geçeceğini ifade etti.
Vikram Lund, bankacılıkta birleşmelerin devam edeceğini, çok büyük mega bankalar ile belli konularda uzmanlaşmış kurumların ağırlık kazanacağını belirtti.
Banka çalışanlarının yaşlandığına değinen Lund, üretkenlik ve verimlilik ihtiyacının yeni işgücü kaynakları ve iş uygulamaları yaratacağını, insan sermayesinde önemli değişiklikler olacağını, bankaların yetenekli iş gücünü çekebilmek için birbirleriyle rekabet edeceklerini söyledi.
“TÜRK BANKALARINI SIKI YASAL DÜZENLEMELER BEKLİYOR”
Lund, sektörde şeffaflığa dikkat çekerek, küresel anlamda şeffaflık ve mali sorumluluk standartlarından dolayı yasal düzenlemelerin çok daha sıkı hale geleceğini, AB yolunda ilerleyen Türkiye'de bankaları sıkı yasal düzenlemelerin beklediğini ifade etti.
Teknolojinin önemine değinen Lund, hızlı, doğru karar alımı ile daha fazla operasyonel esneklik ve etkinliği desteklemenin doğru teknolojiyle mümkün olacağını, ürün yeniliğinin ayakta kalmak için çok önemli bir faktörü oluşturduğunu vurguladı.
Vikram Lund, öncü bankaların son derece basitleştirilmiş iş yapısı gerçekleştirmek zorunda olduğuna dikkat çekti.
Soruları da yanıtlayan Lund, Türkiye'de bankacılık sektöründe rekabetin çok yoğunlaşacağını ve yabancı banka sayısının daha da artacağını kaydetti.
Lund, Türkiye'de bankacılık sektöründe çok yüksek teknolojiler kullanılmasının gelecekte büyük bir avantaj yaratacağını vurguladı.
Kredi kartlarına ilişkin yasal düzenlemelere ilişkin bir soruyu Lund, “Bankaların, sektörün istikrarını sağlamaya yönelik düzenlemeler, müşteri pahasına olmamalı” dedi.
“MEGA BANKANIN ESAS SEBEBİ YOĞUN REKABET”
IBM İş Danışmanlığı Hizmetleri İngiltere Strateji ve Değişim Departmanı Yöneticisi Tamim Saleh ise konuşmasında orta ölçekli Avrupa bankaları için geliştirdikleri projelere değindi.
Türkiye'de de bir süre çalışan ve Garanti Bankası'nın yeniden yapılanma projesinde yer alan Saleh, bankacılık işlemleri çok karmaşıklaşmış kurumların maliyetinin arttığını, dolayısıyla bu tür bankalara faaliyetlerini sadeleştirmeyi önerdiklerini anlattı.
Tamim Saleh, Türk bankacılık sektörüne ilişkin sorular üzerine şöyle konuştu:
“Türkiye'de konsolidasyonlar yoğunlaşacak. 10-15 yılda rahatlıkla mega bankalar görülebilir. Türkiye ekonomisi gelişen bir piyasa. Mega banka oluşacak şekilde konsolidasyona itici güç olan esas sebep yoğun rekabet. Ayrıca rekabet avantajını muhafaza etmek ve rekabetle baş edebilmek için bankalar süreçleri basitleştirme yoluna gidiyorlar. Türkiye bu açılardan çok şanslı. Çünkü sektörün yapısı zaten değişime çok açık ve gelişkin bir sistem söz konusu.”
Bu arada, IBM'in araştırmasına göre, 2003 yılında 1,425 dolar olan ortalama mortgage başlatma maliyeti 2015 yılına kadar 400 dolara gerileyecek.
Bankalar iletişim kurmak için, radyo dalgalarını dijital bilgiye dönüştüren radyo frekanslarıyla tanımlama sistemini ödeme sistemlerinde kullanacak. Radyo frekansları böylelikle mobil, kablosuz ödemeler ile müşteri kimliğinin tespitinde kullanılabilecek.
Lund, konuşmasında bankaların son 5 yılda tamamen kar marjını maksimize etmeye odaklandıklarını, ancak bundan sonra odaklanacakları konunun tamamen büyümeye yönelik yönetim anlayışı olduğunu kaydetti.
Araştırmanın temel bulguları doğrultusunda gelecekte sektörü şekillendiren trendleri anlatan Lund, müşterilerin finansal hizmetler konusunda çok daha bilgili ve sağduyulu olacağını, kontrolün müşterilerin eline geçeceğini ifade etti.
Vikram Lund, bankacılıkta birleşmelerin devam edeceğini, çok büyük mega bankalar ile belli konularda uzmanlaşmış kurumların ağırlık kazanacağını belirtti.
Banka çalışanlarının yaşlandığına değinen Lund, üretkenlik ve verimlilik ihtiyacının yeni işgücü kaynakları ve iş uygulamaları yaratacağını, insan sermayesinde önemli değişiklikler olacağını, bankaların yetenekli iş gücünü çekebilmek için birbirleriyle rekabet edeceklerini söyledi.
“TÜRK BANKALARINI SIKI YASAL DÜZENLEMELER BEKLİYOR”
Lund, sektörde şeffaflığa dikkat çekerek, küresel anlamda şeffaflık ve mali sorumluluk standartlarından dolayı yasal düzenlemelerin çok daha sıkı hale geleceğini, AB yolunda ilerleyen Türkiye'de bankaları sıkı yasal düzenlemelerin beklediğini ifade etti.
Teknolojinin önemine değinen Lund, hızlı, doğru karar alımı ile daha fazla operasyonel esneklik ve etkinliği desteklemenin doğru teknolojiyle mümkün olacağını, ürün yeniliğinin ayakta kalmak için çok önemli bir faktörü oluşturduğunu vurguladı.
Vikram Lund, öncü bankaların son derece basitleştirilmiş iş yapısı gerçekleştirmek zorunda olduğuna dikkat çekti.
Soruları da yanıtlayan Lund, Türkiye'de bankacılık sektöründe rekabetin çok yoğunlaşacağını ve yabancı banka sayısının daha da artacağını kaydetti.
Lund, Türkiye'de bankacılık sektöründe çok yüksek teknolojiler kullanılmasının gelecekte büyük bir avantaj yaratacağını vurguladı.
Kredi kartlarına ilişkin yasal düzenlemelere ilişkin bir soruyu Lund, “Bankaların, sektörün istikrarını sağlamaya yönelik düzenlemeler, müşteri pahasına olmamalı” dedi.
“MEGA BANKANIN ESAS SEBEBİ YOĞUN REKABET”
IBM İş Danışmanlığı Hizmetleri İngiltere Strateji ve Değişim Departmanı Yöneticisi Tamim Saleh ise konuşmasında orta ölçekli Avrupa bankaları için geliştirdikleri projelere değindi.
Türkiye'de de bir süre çalışan ve Garanti Bankası'nın yeniden yapılanma projesinde yer alan Saleh, bankacılık işlemleri çok karmaşıklaşmış kurumların maliyetinin arttığını, dolayısıyla bu tür bankalara faaliyetlerini sadeleştirmeyi önerdiklerini anlattı.
Tamim Saleh, Türk bankacılık sektörüne ilişkin sorular üzerine şöyle konuştu:
“Türkiye'de konsolidasyonlar yoğunlaşacak. 10-15 yılda rahatlıkla mega bankalar görülebilir. Türkiye ekonomisi gelişen bir piyasa. Mega banka oluşacak şekilde konsolidasyona itici güç olan esas sebep yoğun rekabet. Ayrıca rekabet avantajını muhafaza etmek ve rekabetle baş edebilmek için bankalar süreçleri basitleştirme yoluna gidiyorlar. Türkiye bu açılardan çok şanslı. Çünkü sektörün yapısı zaten değişime çok açık ve gelişkin bir sistem söz konusu.”
Bu arada, IBM'in araştırmasına göre, 2003 yılında 1,425 dolar olan ortalama mortgage başlatma maliyeti 2015 yılına kadar 400 dolara gerileyecek.
Bankalar iletişim kurmak için, radyo dalgalarını dijital bilgiye dönüştüren radyo frekanslarıyla tanımlama sistemini ödeme sistemlerinde kullanacak. Radyo frekansları böylelikle mobil, kablosuz ödemeler ile müşteri kimliğinin tespitinde kullanılabilecek.