'Ayrıcalıklı ortaklık’ diyen 19’uncu yüzyılda kalmıştır

Güncelleme Tarihi:

Ayrıcalıklı ortaklık’ diyen 19’uncu yüzyılda kalmıştır
Oluşturulma Tarihi: Ekim 01, 2005 01:59

TÜSİAD Başkanı Ömer Sabancı, Türkiye’ye AB’de ‘ayrıcalıklı ortaklık’ önerenleri ‘zihniyet olarak 19’uncu yüzyılda kalmakla suçladı. Bu seçeneği ‘külliyen reddettiklerini’ dile getiren Sabancı, ‘Kırmızı çizginin ayrıcalıklı ortaklık seçeneğinin reddedilmesinde yattığını’ vurguladı.

TÜRK Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yüksek İstişare Konseyi (YİK) toplantısında başkanların mesajları Avrupa Birliği’ne (AB) yönelik oldu. TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Sabancı, AB’nin de eksiklerine dikkat çektiği konuşmasında, Türkiye’ye tam üyelik yerine ayrıcalıklı ortaklık kavramını gündeme getirenleri ‘zihniyet olarak 19’uncu yüzyılda kalmakla’ suçladı.

KURUMSALLAŞMA HATALARI:

Sabancı, Türkiye’nin tam üyelik talebinin haklı olduğunun altını çizdiği konuşmasında, ‘AB’nin kurumsallaşma hatalarından kaynaklanan bazı sorunları’ bulunduğunu vurguladı. Sabancı, ‘Bunun bedelini tam üyelik perspektifinden uzaklaşmakla biz ödememeliyiz’ diyerek, AB’ye tam üyelik hedefi ile yola çıkmayan, karar sürecinde yeri olmayan, alınan kararlara ortak olmayan bir Türkiye’nin AB’ye uyum sürecini bütünüyle üstlenmesi ve yerine getirmesinin söz konusu olamayacağını vurguladı.

KIRMIZI ÇİZGİ:

Sabancı, sözlerine şöyle devam etti: ‘Ayrıcalıklı ortaklık kavramı ile dile getirilmeye çalışılan seçeneği savunan AB’li politikacıların zihniyet olarak 19’uncu yüzyılda kaldıklarını ve aslında AB’nin demokrasi, refah ve barış ilkelerini de çok iyi anlamış ve sindirmiş olmadıklarını söylemekte bir sakınca görmüyorum. Bu seçeneği külliyen reddetme ve Türkiye’nin tam üyelik perspektifinde ısrar etme konusunda hükümeti kuvvetli destekliyor ve kırmızı çizginin ayrıcalıklı ortaklık seçeneğinin reddedilmesinde yattığının altını çizmek istiyorum.’

SÜRECİN UCU AÇIK:

Sabancı, ‘Aslında sürecin ucu Türkiye için de açıktır ve öyle olmalıdır’ diyerek, bu süreçte AB’nin yapması gerekenler bulunduğuna da dikkat çekti. Önümüzdeki 7-8 yıl içinde Türkiye’nin ekonomi, demokrasi ve hukuksal düzeniyle toplum olarak AB üyeliğine hazır konuma geleceğini dile getiren Sabancı, ‘AB o noktada AB’nin de Türkiye için çekim gücünü koruyor olması gerekir’ diye konuştu.

SIRA AB’YE GELDİ:

‘Ülke olarak önümüze konan koşulları tümüyle yerine getirerek müzakerelere başlama noktasına kadar geldik’ diyen Sabancı, konuşmasını şöyle tamamladı: ‘Şimdi sıra AB’nin, sahip olduğu ve tüm dünyaya yaymaya çalıştığı değerlerinde samimi olduğunu göstermesine geldi. Biz sağduyunun ve evrensel değerlerin sürece egemen olacağı konusundaki umudumuzu koruyoruz. 3 Ekim’in Türkiye için yeni bir sayfa olacağına inanıyoruz.’

Erdoğan siyasetçiyi yaz uykusundan uyandırdı

HAZİRAN ayındaki YİK toplantısından bu yana hareketli günler yaşandığınaı hatırlatan Sabancı, ‘Terörün başını yeniden kaldırma girişimleri, Başbakan’ın ‘Kürt sorunu’ ifadesini kullanması siyaset dünyasını yaz uykusundan uyandırdı. AB ile ilişkilerde zeminin her gün biraz daha ısınması hareketliliği artırdı’ diye konuştu. Sabancı, yaz dönemini değerlendirirken büyüme, cari açık, ihracat, faiz, kur, petrol fiyatları gibi konularda çeşitli tartışmalar gündeme geldiğini, ancak ‘ekonomide olan biteni bütün olarak değerlendiren bir yaklaşım’ olmadığını kaydetti.

Oy depoları korkusuyla sosyal güvenlik operasyonu olmuyor

TÜSİAD Başkanı Ömer Sabancı, ‘Oy depolarını taciz edeceği korkusuyla nasıl kayıt dışı ekonominin üzerine bir türlü gidilemiyorsa, aynı gerekçelerle sosyal güvenlik sisteminin yarattığı kanamayı durduracak operasyon da bir türlü gerçekleştirilemiyor’ dedi. Konuşmasında istihdam sorununa da değinen Sabancı, ‘Yerli olsun, yabancı olsun yeni yatırımların artması, ancak bu yatırımlara dünya piyasalarında retabet gücü sağlayacak elverişli bir ortam sağlanmasıyla mümkün’ dedi. Güneydoğu illerinde ciddi bir yatırım eksikliği bulunduğuna değinen Sabancı, ‘Bu konuda sözlerin ve vaatlerin ötesine geçebilmek için doğru stratejiler ve rekabetçi politikalar benimsenmesi şart’ dedi.

Özelleştirmede olanlar devrim niteliğinde

ÖMER
Sabancı, özelleştirmelerde hükümetin kararlılığını tümüyle desteklediklerini, bu sürece bağlı olarak ortaya çıkan ve yabancı düşmanlığına kadar varan tepkileri ise ‘abartılı’ bulmakla birlikte ‘olağan’ karşıladıklarını söyledi. Sabancı, ‘Hükümet, iletişim eksikleri bir yana bırakılırsa özelleştirmeleri doğru ve şeffaf bir biçimde yürütüyor. Özelleştirme alanında bugüne kadar gerçekleştirilenleri bir devrim olarak nitelemek abartılı olmaz’ dedi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!