"Avrupa'nın 4-5 katı büyürüz"

İsviçre'de temaslarda bulunan Şimşek, bu ülkede faaliyet gösteren Türk iş adamlarıyla da bir araya geldi. Türk iş adamlarınca düzenlenen toplantıda bir konuşma yapan Bakan Şimşek, son 2 yılın dünya vatandaşları için hiç hatırlanmak istenmeyecek şekilde geçtiğini, dünya ekonomisinin 2. Dünya Savaşından bu yana hiç görülmemiş bir dönem yaşadığını ifade etti. Sorunun büyüklüğüne karşılık, dünya vatandaşlarının 1929 buhranındaki politik hataların yapılmaması nedeniyle biraz daha şanslı olduklarını vurgulayan Şimşek, G-20'de alınan kararlar ve politika yapıcılarının işbirliği sayesinde yaşanan resesyonun bir depresyona dönüşmediğini belirtti.

Özel sektörün finansman sıkıntılarının kamuyu da sürdürülebilir borç yükü sorunuyla karşı karşıya bıraktığını dile getiren Maliye Bakanı, küresel krizde en kötü dönemin geride kaldığına ve dünyada toparlanma sürecine girildiğine işaret etti. Ancak bu toparlanmanın maliye ve para politikalarındaki gevşemeden de kaynaklandığını söyleyen Şimşek, şöyle devam etti:

“Vergi indirimleri ve faizlerin aşağı çekilmesiyle toparlanma yaşandı. Dünya ekonomisindeki büyüme bu desteklerden yoksun şekilde devam edebilir mi? Bu soruya yanıt vermek çok zor. Devletler, gevşeyen mali politikalar nedeniyle bütçe açıkları veriyor. Bu da kamunun borç stoku sorununu ortaya çıkardı. Yunanistan, İspanya, Portekiz gibi ülkelerde bu sorun yaşanıyor. Bu sorunun AB içinde çözülmesini ümit ediyoruz. Çözülmezse bu Avrupa'da ciddi güven sorununu ortaya çıkartır ve Avrupa'daki toparlanmayı sekteye uğratır. Yeniden aşağı doğru bir trend yaşatır. Bu olaya sadece AB çerçevesinde bakmamak lazım.

Sonuçta dünyada ciddi bir kriz, bu krizin sonucunda da ciddi bir tahribat yaşandı. Dünya ekonomileri 2002-2007 dönemindeki gibi ciddi büyümeye girer mi? Bana göre bu birkaç yıl daha alabilir.”

DIŞ PİYASALARDAKİ SIKINTI

Bakan Şimşek, konuşmasında dış piyasalardaki dalgalanmalara da değindi. Son haftalarda piyasalarda önemli sıkıntılar başladığına işaret eden Şimşek, “Kötüyü fiyatlama eğilimi başladı. Bunda Yunanistan gibi ülkelerdeki gelişmeler etkili ama piyasalarda destek paketleri çekilir mi kaygısı da var. Bu kaygılar tekrar fiyatlanmaya başlandı. Şu kriz ortamında dünya ülkelerinin maliye politikaları ile açıkladıkları tedbir paketlerinin büyüklüğü 5,5 milyar dolardı. Bu çok ciddi bir rakam. Son dönemdeki olup bitenleri ciddiye almak lazım” dedi.

Maliye Bakanı, daha sonra Türk ekonomisinin durumu ve gelecekten beklentiler konusunda değerlendirmelerde bulundu. Türkiye'nin de de bu krizden etkilendiğini, etkilenmemesinin de mümkün olmadığını anlatan Şimşek, “Çünkü Türkiye, son yıllarda dünya ekonomilerinden çok büyük pay aldı. Uluslararası sermayeden büyük pay aldı. Türkiye, 2002 yılına kadar yılda ortalama 1 milyar dolar yabancı yatırımcı çekemiyordu. Son yıllara bakıyorsun, 22 milyar dolar, 18 milyar dolar, 20 milyar dolar. Geçen yıl gelişmekte olan ülkelere net fon girişi azalmış. Ama Türkiye'ye geçen yıl bile 7,5 milyar dolar doğrudan yabancı yatırımcı geldi” şeklinde konuştu.

Türkiye'nin bu dönemde bir çok alanda ciddi anlamda iyi performans gösterdiğini ifade eden Şimşek, Türkiye'nin, ilk defa kendisinden kaynaklanmayan bir şokla karşılaştığını, ama bu dönemde ülkemizde bir tek bankanın sıkıntıya girmediğini yineledi.

“Türk bankacılığı krize güçlü girdi, güçlü çıktı. Bankacılığın problemli kredi miktarı da çok düşük” diyen Şimşek bankacılık sektöründe bilanço tahribatı da yaşanmadığı için önümüzdeki dönemde bankaların reel ekonomiye daha güçlü destek vereceğini belirtti. Şimşek, Türkiye'de faiz oranlarının ilk defa tek haneye düşmesiyle birlikte devletin faiz ödemelerinde ortaya çıkacak tasarrufun yanı sıra, yatırım yapmak isteyenlerin de daha düşük faizlerle borçlanabileceğini dile getirdi.

MORALİNİZİ BOZMAYIN

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) raporlarına göre, Türkiye'nin 2010'da dünyada en hızlı büyüyecek 2. ülke olacağını, 2011-2017 döneminde de ortalama yüzde 6 büyüyeceğini anlatan Maliye Bakanı Şimşek, daha sonra şunları söyledi:

“Siyasi istikrarı zedeleyecek, toplumsal barışı zedeleşecek şoklar yaşamazsa, Türkiye, bu yıl çok rahat bir şekilde Avrupa'nın 4-5 katı büyüyecek. Böylece Avrupa'ya da yaklaşacak. Türkiye, son yıllarda büyük gelişim, değişim içinde. Türk gazetelerini okuyorsanız, Türk kanallarını seyrediyorsanız moraliniz bozuluyordur. Ortalık toz duman gibi, çok büyük gürültü var. Onlara fazla önem vermeyin. Türkiye, büyük değişim yaşıyor. Temel hak ve özgürlükler anlamında devrim niteliğinde adımlar atıldı. Türkiye, birçok alanda hakikaten doğru şeyler yapıyor. Ekonomik anlamda da Avrupa'ya yaklaşıyor. Toplumsal barışın ve siyasi istikrarın korunması gerekiyor. Ben iyimserim. Türkiye, muazzam bir potansiyele sahip. Kimler, bu olup bitenden korkuyor? Bu değişimi anlamayan veya ülkeye sunacak projesi olmayıp, milli hassasiyetler üzerinden Anadolu'daki vatandaşı yanlış yönlendirme çabası içinde olanlar.

Bir takım suni yeni şoklarla karşı karşıya kalmazsa, ben o olasılığı tamamen bir tarafa bırakıyorum, Türkiye, bu krizden çok daha güçlü şekilde çıkacaktır. Türkiye ekonomisi, çok hızlı bir büyüme sürecine girecek. Türkiye'nin saygınlığı arttı. Bakın, ben siyasette 2 günlük adamım. Ama gittiğim ülkelerde bize büyük saygı gösteriyorlar. Niye? Çünkü biz Türkiye'yi temsil ediyoruz. Ama Meclis'te konuşmaları dinliyorum. Onlara inansam bu ülke akşamı çıkartamayacak. Onlara göre her şey olmuş, bitmiş. Ben Türkiye'nin potansiyeline güveniyorum. Siz de güvenin.”

Maliye Bakanı Şimşek, konuşmasının son bölümünde, Avrupa'daki Türk iş adamlarına Avrupa'ya entegre olmaları ve siyasete girmeleri çağrısında bulundu.