Almanların kara para avı Türkleri yakacak

Güncelleme Tarihi:

Almanların kara para avı Türkleri yakacak
Oluşturulma Tarihi: Aralık 21, 2001 00:00

MERKEZ Bankası'ndaki hesapları Almanya'daki Türklerin başlarını fena halde derde sokmuş.Mesele bize pek yansımamış olsa da, Almanya'da karşılaştığınız her Türk bundan söz ediyor.Düsseldorf-İstanbul seferini yapan uçakta, 40 yıldan beri Almanya'da yaşayan diş hekimi Ziya Meriç'e kulak veriyoruz:‘‘Almanlar euroya geçiş sürecinden istifade ederek 485 milyar marklık kara paranın peşine düştü. İşi müthiş sıkı tutuyorlar. Evlere baskınlardan tutun, sınır kapılarında banka cüzdanı sorulmasına kadar her yönteme başvuruyorlar.’’Peki Türklerin Merkez Bankası'ndaki hesaplarının soruşturulması da neden buna dahil?Biliyorsunuz, Merkez Bankası 1970'li yılların ortalarında, Almanya'daki işçilerin tasarruflarını buraya çekmek için yüksek faiz vermeye başlıyor. Tabii yıllarca Merkez Bankası'na paralar akıyor, hesaplar şişiyor. Tasarruflar, Merkez Bankası'na Alman Dresdner Bank aracılığıyla gönderiliyor. Bu arada bir şey unutuluyor.Alman yasalarına göre, 12 bin markın üzerindeki faizden vergi alınıyor.Türkler, faiz Türkiye'de işlediği için rahat. Ama arada Alman bankası Dresdner var. Bu yüzden Türklerin birikimi için Alman yasaları geçerli.Zaten kıyamet de, yine kara paranın peşinde olan Frankfurt Başsavcılığı geçenlerde Dresdner Bank'a baskın yapıp, para trafiğinin belgelerini ele geçirince kopuyor.Türklere Alman Maliyesi'nden ‘‘Merkez Bankası'ndaki hesaplarınızın faizini ödeyin’’ diye ihtar mektupları yağmaya başlamış.Uygulama on yıl geriye kadar gidiyor. Faizden vergi muafiyeti bu arada 12 bin marktan 6 bin marka düşürülmüş. Türkler şaşkın, ‘‘Türkiye'deki hesabımdan Almanlar nasıl vergi alabilir’’ diye kafaları karışmış. Merkez Bankası'nı ‘‘Dresdner Bank ile anlaşma imzalarken, Alman yasalarından haberdardı. Niye bizi uyarmadı’’ diye suçluyorlar.Merkez Bankası suçlu mu değil mi bilinmez ama bilinen tek şey şu: Almanlar faizi almak konusunda çok ciddi. İşin sonunda ağır para cezaları, hatta altı aya kadar hapis cezası bile var.Karakoyunlu'ya ‘Rakı krizine son ver’ çağrısıESSEN'deki Türkiye Araştırmalar Merkezi'nin, 'Türk göçünün 40. yıldönümü' nedeniyle bayramda düzenlediği üç günlük program sayesinde Almanya'daki Türkler arasında ufuk turuna çıktık.Türkiye Araştırmalar Merkezi'nin direktörü Profesör Faruk Şen neredeyse Almanya'nın yarısını tanıyor.Üç gün gibi kısacık sürede, Kuzey Ren Vestfalya Eyalet Parlamentosu Başkanı Ulrich Schmidt'ten, Bonn ve Münster Belediye Başkanlarına, Türk politikacılardan Türk girişimcilere sayısız randevular ayarlamış.40 yıl bir ülkede yaşayan insanların elbet hayalleri de var, sıkıntıları da. Bir tanesini Türk Gıda Ürünleri İhracatçılar Birliği (Türkimport) Başkanı Mehmet Sadık Gülkılık'tan dinliyoruz.Bu arada küçük bir parantez açıyorum.Avrupa Birliği'nde Türk girişimcilerin yıllık cirosu 68 milyar mark. (50 milyar marklık ciroyu Almanya'daki girişimciler gerçekleştiriyor.) Bu cironun 23.6 milyar markı gıda sektörüne ait. 1960'larda Almanya'ya göç edenler beraberlerinde mutfak alışkanlıklarını da getirince doğal olarak bu sektör büyüyüp gelişmiş.Türk gıda sektörü bir anlamda Avrupa'daki girişimcilerin lokomotifi.Türkimport, Almanya ve diğer Avrupa ülkelerinde faaliyet gösteren Türk gıda üreticilerini, toptancılarını ve ithalatçılarını biraraya getiriyor.Gülkılık'a dönersek, Türkimport'un şu sıralar en büyük sıkıntısı Tekel ürünlerinin temsilciliği için verdiği mücadele. Çünkü Tekel'in ürettiği rakı sadece Almanya'daki 2,5 milyon Türk tarafından değil Almanlar tarafından da tüketilmeye başlanmış.Tekel politik nedenler ve rant kavgaları yüzünden Almanya'da açtığı ' Tekel Gmbh' Şirketini kapatınca devreye bir Alman firması girmiş.Üstelik bu Alman firması Tekel mallarını daha ucuza da alıyor.Neticede, Türk işadamları sadece rakıda yılda 60 milyon marklık bir pazarı Almanlara kaptırmaktan kırgın.Türkimport, Tekel'den sorumlu Devlet Bakanı Yılmaz Karakoyunlu'ya yaptıkları başvuruda Tekel ürünlerinin dağıtımının kendisine verilmesini talep etmiş. Bu iş için 5 milyon mark sermayeli bir şirket kurma hazırlığında olduğunu bildirmiş. Karakoyunlu'dan henüz bir yanıt yok. Salkım Hanımın Taneleri polemiğinden yakasını kurtarırsa belki bu çok önemli konuya el atacak.Almanya'daki Türk, neden Fas zeytini yiyorBİLİYOR MUSUNUZ ki, Almanya'daki Türklerin yedikleri zeytin Yunanistan, Fas ve İspanya'dan.Helva, Yunanistan ve Lübnan'dan.Kurufasulye, mercimek ve nohut Amerika'dan.Kuru üzüm bile Arjantin'den.Türkimport Başkanı Mehmet Sadık Gülkılık sohbetimizde bunlara değinince şaşırıyoruz.Mesele şu: Gümrük Birliği anlaşması çerçevesinde tarım ürünlerine uygulanan kota ve vergi nedeniyle Türkiye'den gelen gıda maddelerinin oranı düşük. Zaten rakamlar gösteriyor.Yukarıda sözünü ettiğimiz, gıda sektöründeki 23.6 milyar marklık cironun sadece 1 milyar markı Türkiye'yi ilgilendiriyor.Mehmet Sadık Gülkılık 'İçimiz kan ağlıyor' diyor. 'Ankara'nın yanlış uygulamaları nedeniyle Türkiye'ye girecek olan döviz ne yazık ki başka ülkelerin kasalarına giriyor.'Peki bu trendi tersine çevirmenin yolu ne?'Tek çare lobicilik. Tarım kotalarını delmek için Brüksel'de yoğun lobicilikten başka çaremiz yok' diye konuşuyor Gülkılık.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!