ABD'nin Arjantin politikası netleşmedi
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 17, 2001 10:17
ABD'nin Arjantin'in mali darboğazına ilişkin uzun vadeli tutumu belirsizliğini koruyor.
ABD Başkanı George Bush yönetimi, her ne kadar, Arjantin'e yeni kredi teklifinde açıkça isteksizse de, önemli bir ekonomik kriz halinde, Amerikan yönetiminin nasıl daha az müdahaleci olabileceği belli değil.
ABD yönetimi, Arjantin ekonomisinin durumunun düzeltilmesi için iki taraflı ya da Uluslararası Para Fonu (IMF) kanalıyla yeni mali desteği düşünmüyor, bu açıkça ortaya konuldu. Bu durum, IMF'nin Dış İlişkiler Direktörü Tom Dawson tarafından da doğrulandığı gibi, Arjantin'e ek mali yardım baskısı şimdilik hafifledi.
Bununla birlikte, Arjantin'in mali durumunun gelişen piyasalarda düşüşleri tetikleyebilecek ve tüm dünyaya yayılabilecek ölçüde kötüleşmesi halinde, ABD Başkanı Bush yönetiminin yeni ekonomi ekibinin, bu ülkeye yardım tedbirlerini destekleyip desteklemeyeceği hala bilinmiyor.
Amerikan yönetimindeki ekonomi liderlerinin, mali krizlere düşen ülkelerin kurtarılması konusunda şimdiye kadarki mesajları kafa karıştırıcı, açık değil.
ABD Hazine Bakanı Paul O'Neill, ABD'nin daha önceki yönetiminin Rusya gibi mali krize girmiş ülkelere büyük miktarlı yardım paketleri sunmasını epey eleştirmişti. IMF ve Dünya Bankası gibi kuruluşlarda da, bu tür paketlerin işe yararlılığından çok şüphe duyuluyor.
ABD'NİN TUTUMU ÇELİŞKİLİ
O'Neill, ABD'nin 1995'de Meksika'ya verdiği ve borcu tamamen geri ödenmiş bulunan milyarlarca dolarlık kurtarma paketinin başarılı olduğunu kabul ediyor.
ABD yönetimi, Arjantin ve Türkiye için bu yılın başlarındaki kurtarma programlarına arka çıkarak, kafaları karıştırmıştı. Bush yönetimi, mali krizler konusunda öncekinden daha az müdahaleci, karışmacı gibi görünüyor.
Nitekim, Bush'un ulusal güvenlik danışmanı Condoleezza Rice, Arjantin için şimdi yapılabilecek en iyi şeyin, içerde durumu istikrarlaştırıcı adımları atması ve mevcut program üzerinde IMF ile çalışması olduğunu söyledi. Rice, uluslararası işbirliği ve diğer ülkelerin "çözümün parçası" olmaya katılımını istedi.
ABD yönetimi ve uluslararası piyasalardaki yorumlar, biraz yardımın ufukta belirebileceği ümidini doğurdu. Esasen, piyasalarda, "öndegelen sanayileşmiş ülkelerden oluşan Yediler Grubu'nun (G-7) ek fonlarla Arjantin'in yardımına yetişeceği" konuşuluyor.
Bush yönetimi mali krizde henüz denenmemişti ve göreve geldiğinden beri ilk kez böyle bir durum ortaya çıktı. Dolayısıyla, Bush yönetimi içinde bu konuda henüz tam anlaşma sağlanmış olmayabilir.
Bush'un ekonomi ekibi ile devletin ekonomiyle ilgili kurumlarının yetkilileri, Arjantin'in durumunu ele almak üzere geçen Perşembe günü toplandı. Washington'da karar alıcılar arasında halihazırdaki en önemli tartışma şu: "Arjantin'in gerçekte ne kadar önemli ve gelişen piyasalarda güven bunalımı yaratmadan bu ülkeye ek yardımın sunulması mümkün olabilir mi?"
Özel sektör analistleri ve IMF yetkilileri ile ABD Hazine Bakanlığı uluslararası ilişkiler müsteşarı John Taylor'a göre, mali sistem şimdilerde daha önceki krizlerden daha güçlü, dolayısıyla, Arjantin krizinin dünyanın diğer yerlerine bulaşması riski bu kez daha sınırlı. Bu durumda, ABD hiçbir müdahalede bulunmamayı tercih edebilir.
Ancak, öndegelen sanayileşmiş ülkelerden oluşan Yediler Grubu'nun da (G-7) ekonomilerini toparlamaya çabaladıkları konjonktürde, gelişen piyasaları zor durumdan çıkaracak motor ortada görünmüyor.
Gelişen piyasalardaki krizler konusunda deneyimli IMF Birinci Direktör Yardımcısı Stanley Fischer, Arjantin krizinin bulaşma ihtimalini reddedenlere karşı ihtiyat telkin etti. Fischer, gazetecilerle bir konuşmasında, "genel zayıflık zamanında en son yapılması gereken, global ekonomide olabilecek şeyler hakkında rehavete kapılmaktır" dedi.
ABD yönetimi, Arjantin ekonomisinin durumunun düzeltilmesi için iki taraflı ya da Uluslararası Para Fonu (IMF) kanalıyla yeni mali desteği düşünmüyor, bu açıkça ortaya konuldu. Bu durum, IMF'nin Dış İlişkiler Direktörü Tom Dawson tarafından da doğrulandığı gibi, Arjantin'e ek mali yardım baskısı şimdilik hafifledi.
Bununla birlikte, Arjantin'in mali durumunun gelişen piyasalarda düşüşleri tetikleyebilecek ve tüm dünyaya yayılabilecek ölçüde kötüleşmesi halinde, ABD Başkanı Bush yönetiminin yeni ekonomi ekibinin, bu ülkeye yardım tedbirlerini destekleyip desteklemeyeceği hala bilinmiyor.
Amerikan yönetimindeki ekonomi liderlerinin, mali krizlere düşen ülkelerin kurtarılması konusunda şimdiye kadarki mesajları kafa karıştırıcı, açık değil.
ABD Hazine Bakanı Paul O'Neill, ABD'nin daha önceki yönetiminin Rusya gibi mali krize girmiş ülkelere büyük miktarlı yardım paketleri sunmasını epey eleştirmişti. IMF ve Dünya Bankası gibi kuruluşlarda da, bu tür paketlerin işe yararlılığından çok şüphe duyuluyor.
ABD'NİN TUTUMU ÇELİŞKİLİ
O'Neill, ABD'nin 1995'de Meksika'ya verdiği ve borcu tamamen geri ödenmiş bulunan milyarlarca dolarlık kurtarma paketinin başarılı olduğunu kabul ediyor.
ABD yönetimi, Arjantin ve Türkiye için bu yılın başlarındaki kurtarma programlarına arka çıkarak, kafaları karıştırmıştı. Bush yönetimi, mali krizler konusunda öncekinden daha az müdahaleci, karışmacı gibi görünüyor.
Nitekim, Bush'un ulusal güvenlik danışmanı Condoleezza Rice, Arjantin için şimdi yapılabilecek en iyi şeyin, içerde durumu istikrarlaştırıcı adımları atması ve mevcut program üzerinde IMF ile çalışması olduğunu söyledi. Rice, uluslararası işbirliği ve diğer ülkelerin "çözümün parçası" olmaya katılımını istedi.
ABD yönetimi ve uluslararası piyasalardaki yorumlar, biraz yardımın ufukta belirebileceği ümidini doğurdu. Esasen, piyasalarda, "öndegelen sanayileşmiş ülkelerden oluşan Yediler Grubu'nun (G-7) ek fonlarla Arjantin'in yardımına yetişeceği" konuşuluyor.
Bush yönetimi mali krizde henüz denenmemişti ve göreve geldiğinden beri ilk kez böyle bir durum ortaya çıktı. Dolayısıyla, Bush yönetimi içinde bu konuda henüz tam anlaşma sağlanmış olmayabilir.
Bush'un ekonomi ekibi ile devletin ekonomiyle ilgili kurumlarının yetkilileri, Arjantin'in durumunu ele almak üzere geçen Perşembe günü toplandı. Washington'da karar alıcılar arasında halihazırdaki en önemli tartışma şu: "Arjantin'in gerçekte ne kadar önemli ve gelişen piyasalarda güven bunalımı yaratmadan bu ülkeye ek yardımın sunulması mümkün olabilir mi?"
Özel sektör analistleri ve IMF yetkilileri ile ABD Hazine Bakanlığı uluslararası ilişkiler müsteşarı John Taylor'a göre, mali sistem şimdilerde daha önceki krizlerden daha güçlü, dolayısıyla, Arjantin krizinin dünyanın diğer yerlerine bulaşması riski bu kez daha sınırlı. Bu durumda, ABD hiçbir müdahalede bulunmamayı tercih edebilir.
Ancak, öndegelen sanayileşmiş ülkelerden oluşan Yediler Grubu'nun da (G-7) ekonomilerini toparlamaya çabaladıkları konjonktürde, gelişen piyasaları zor durumdan çıkaracak motor ortada görünmüyor.
Gelişen piyasalardaki krizler konusunda deneyimli IMF Birinci Direktör Yardımcısı Stanley Fischer, Arjantin krizinin bulaşma ihtimalini reddedenlere karşı ihtiyat telkin etti. Fischer, gazetecilerle bir konuşmasında, "genel zayıflık zamanında en son yapılması gereken, global ekonomide olabilecek şeyler hakkında rehavete kapılmaktır" dedi.