5 milyar dolarlık toplu yemekte ‘KDV’ sancısı

Güncelleme Tarihi:

5 milyar dolarlık toplu yemekte ‘KDV’ sancısı
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 16, 2004 00:00

SOFRA’nın Genel Müdürü Deniz Gürsoy, kayıtdışı çalışan firmalar nedeniyle toplu yemek sektöründe ciddi bir haksız rekabet yaşandığına dikkat çekti.Büyüklüğü 5 milyar dolara ulaşan sektörde firmaların her ay cirosunun yüzde 12’sini KDV olarak ödemek zorunda olduğunu belirten Gürsoy, ‘Bu durumda merdivenaltı imalat en büyük yaramız’ dedi. TÜRKİYE’de büyüklüğü yaklaşık 5 milyar dolara ulaşan toplu yemek sektöründe ‘KDV’ sancısı çekiliyor. Toplu yemek sektöründe üst sıralarda faaliyet gösteren ve yüzde 12 KDV’lerini her ay yatıran üretici firmalar, merdiven altı üretim yapan ve hiçbir vergi ödemeyen firmaların haksız rekabete yol açtığından yakınıyor. Halen 350 ayrı kuruma ve 210 bin kişiye toplu yemek servisi veren Sofra’nın Genel Müdürü Deniz Gürsoy, ‘Biz hizmet kuruluşları olarak devletin KDV toplayıcısıyız. Devlete soruyorum, kimler yüzde 12 KDV’sini ödüyor, KDV resmen çalınıyor’ diyerek, merdiven altı imalat yapanlara karşı önlem alınması uyarısında bulundu. Toplu yemek sektöründe tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de birleşme ve satın almaların devam edeceğini tahmin eden Sofra Genel Müdürü Deniz Gürsoy ile sektörün sorunlarının yanısıra Sofra’nın hedeflerini konuştu. Toplu yemek sektörünün büyüklüğü nedir?- Sektörün büyüklüğünü yaklaşık 5 milyar dolar olarak tahmin ediyoruz. Türkiye’de 12 milyon çalışan var, bunların yarısı devlet memuru. Devlette çalışan 1 milyon kişinin yemeği özel sektöre geçti. Geriye kalan 5 milyon kişi de toplu yemek sektörü için yeni potansiyel. Sektörün yaşadığı genel sorunlar neler?- Toplu taşıma sektöründe faaliyet gösteren firmaların cirolarının yüzde 12’sini KDV olarak her ay devlete yatırmaları gerek. Sektörümüzde KDV yüzde 18 ama yüzde 6 mahsup hakkı var. Biz hizmet kuruluşları devletin KDV toplayıcısıyız. Devlete soruyorum? Kimler yüzde 12 KDV ödüyor, KDV resmen çalınıyor. Kurumlar Vergisi’nde de aynı şey yaşanıyor. Merdivenaltı imalat en büyük yaramız. Biz sektörde bütün mükellefiyetlerini yerine getiren firmalar olarak bu zümrelerle haksız bir rekabet içindeyiz. Bizim için fiyat çok önemli. En ucuza ve en kaliteli mal edeceksin ki yiyenler tadını beğenip doyacak ve işyeri de fiyatı makul bulacak. Bizim sektörümüzde bugün fazla kazanırsanız, geleceğinizden olursunuz.STFA, bu alana ne zaman girdi?- 1987’de STFA Hizmet İşletmecilik şirketimiz, temizlik, güvenlik, teknik bakım onarım ve toplu yemek hizmetlerini tek çatı altında yürütmek üzere kuruldu. Günde 12 bin yemek çıkarıyorduk. 1991’de Fransa’da 100 yıldır bu işi yapan SHRM şirketiyle Sofra’yı kurduk ve yemek işini bu şirkete devrettik. 1997’de İngiliz Compass Group Plc., Fransız ortağımız SHRM’yi satın aldı. Ardından da, Compass Group’un Türkiye’de faaliyet gösteren şirketi Efthor’un yüzde 50 hissesini de STFA’nın satın almasıyla birleşme yaşandı. Sektörünüzde yeni şirket satın almaları ve birleşmeler yaşanır mı?- Biz, 1998 yılında Parıltı’yı, 2002’de Damak’ı satın alarak Sofra bünyesine kattık. Ancak küçük firmalar genellikle şirketlerini bebeği gibi görüyor ve zora düşmedikçe başkasına vermek istemiyor. Türkiye’de de dünyada olduğu gibi önümüzdeki aylarda büyük firmalar arasında başka satın almalar ve birleşmeler gündeme gelebilir. Biz de yeni firmalar satın alarak büyümeyi sürdüreceğiz. Sektördeki her birleşme genel giderleri biraz daha azaltıp fiyatları düşürüyor. Sektöre yeni firmaların girmesini nasıl karşılıyorsunuz?- Tek kalsaydık fiyat politikamızı daha iyi anlatma şansımız olmazdı. Yabancıların da yer aldığı 5-6 şirketten oluşan bir üst lig oluştu sektörde. Parasına göre kaliteli hizmet verildiği anlayışı yerleşti. Pazarımız üç yıldır yerinde sayıyordu. Bundan sonra hareketleneceğini ümit ediyorum. Koç gibi büyük grupların da bu sektöre girmesi bence çok olumlu. Her gün 210 bin kişiyi doyuruyoruzSofra’nın bugün geldiği nokta neresi?- Türkiye’nin 10 ayrı bölgesinde 27 ilde ve 350 kuruluşta toplam 210 bin kişiye 4 bin 500 personelle hizmet veriyoruz. Günde 40 bin öğün yemek çıkarıyoruz. Her hizmete farklı markaToplu yemek sektöründe hangi markalarla hizmet veriyorsunuz?- Sofra, 1999 yılından bu yana dünyanın 98 ülkesinde kullanılan Eurest markasıyla da hizmet vermeye başladı. Ziyafet ve ikram işlerinde Eurest Party Catering, vending hizmetinde Selecta, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde ESS, TCDD trenlerinde Railgourmet gibi yabancı ortağımızın dünyada kullandığı uluslararası markaları kullanıyoruz. Uçakta yemek hizmetine son girdik, ilk çıktık Uçakta yemek hizmetine de başlamıştınız, bu alandan neden çekildiniz?- Trende yemek hizmetlerini oturttuktan sonra uçakta yemek hizmetine başlamıştık. Üç yıl önce 22 milyon dolar yatırım yapmıştık. 6 havaalalında mutfaklarımız vardı. Charter uçaklarının yemeğini biz veriyorduk. Ancak 11 Eylül, bölgesel krizler ardarda geldi. Havacılık sektörü krize girince ikram bütçeleri kısıldı. Uçakta yemek hizmeti işine son giren bizdik, ilk çıkan biz olduk. Cirosu 150 milyon dolar Yıllık cironuz ne kadar? Hedefiniz ne?- 2004 itibariyle yıllık ciromuz 150 milyon dolar civarında gerçekleşiyor. Ancak Fransa’da bizim gibi firmaların yıllık cirosu 1.5 milyar dolar. Daha gidecek çok yolumuz var. Her yıl yüzde 15 büyüme öngörüyoruz. DENİZ GÜRSOYSofra Yemek Üretim ve Hizmet Genel Müdürü Deniz Gürsoy, 1949 İstanbul doğumlu. Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümü’nden mezun olup askerliğini yaptıktan sonra iş hayatına 1975 yılında atıldı. 1975-1977 yılları arasında Setur Servis ve Lisa Lastik’te toplu satış müdürlüğü yaptı. 1977-1982 arasında Honeywell’in Türkiye Distribütörü Petek Teknik Malzeme’nin genel müdürlüğünü, 1982-1987 arasında Honeywell ve Omron’un Türkiye Distribütörü TMS Teknik Malzeme Satış şirketinin genel müdürlüğünü yürüttü. 1987-1997 arasında STFA Hizmet ve İşletmecilik Genel Müdürü oldu. 1992’den bu yana da yine STFA bünyesindeki Sofra Yemek Üretim ve Hizmet’in Genel Müdürü.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!