Eğlence işinde, 2.5 milyar dolar, 17 bin kişiyle dönüyor

Güncelleme Tarihi:

Eğlence işinde, 2.5 milyar dolar, 17 bin kişiyle dönüyor
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 16, 2006 00:00

Sortie’nin sahibi ve TURYİD’in kurucu başkanı Erol Kaynar, eğlence sektörünün Türkiye cirosunun 2-2.5 milyar dolar civarında olduğunu söyledi. "İstanbul’da sadece 10 bin kişi eğleniyor" diyen Kaynar’ın verdiği rakamlara göre, cironun yüzde 60’ı İstanbul’da oluşuyor. Tüm Türkiye’de eğlenceye para harcayanların sayısı ise 17 bini ancak buluyor.

SON zamanların en çok konuşulan mekanlarından biri olan Amsterdam merkezli SupperClub’ı Türkiye’ye getiren Kaynar kardeşlerin büyüğü Erol Kaynar, Türkiye’de eğlence sektörünün geliştiği ancak istenen büyüklüğe ulaşmadığı görüşünde. Aynı zamanda Turizm, Restoran, Kulüp Yatırımcıları ve İşletmecileri Derneği’nin (TURYİD) kurucu başkanı olan Erol Kaynar, sektörün toplam cirosunun 2-2.5 milyar dolar civarında olduğunu belirtti. Bu rakama pastane, kafe gibi tüm işletmeler dahil. 2 bini içkili, 416’sı turizm ruhsatlı tesisin bulunduğu İstanbul’un ise eğlence sektörünün yüzde 60’ını temsil ettiğini belirten Kaynar, "Ancak İstanbul’da sadece 10 bin kişi bu mekanlarda eğleniyor, gerisi korkuyor" dedi.

RAKAM ÇOK DÜŞÜK:

Kaynar’ın, 70 kadar üyesi olan TURYİD verilerine dayanarak verdiği bu rakam, basit bir hesapla eğlence sektörünün toplam cirosunun 1.5 milyar dolarını, İstanbul’da yaptığını gösteriyor. İstanbul’daki 10 bin kişinin de yüzde 60’ı temsil ettiğinden yola çıkarsak, 70 milyon nüfusluk Türkiye’de, eğlenceye para harcayan kişi sayısı 17 bine ancak yaklaşıyor. Kaynar’a göre, bunda ekonomik nedenlerin etkisi var ama rakamlar sadece bu nedenle açıklanamayacak kadar küçük.
/images/100/0x0/55ea8b55f018fbb8f886ea6c

KORKUNUN NEDENİ HESAP:

En önemli nedenlerden birinen de Türkiye’de dışarıda yeme kültürünün bulunmaması, bunu yapabilecek önemli bir kesimin, "ya hesap çok yüklü gelirse korkusu" taşıması olduğunu söyleyen Kaynar’ın bu konudaki görüşleri şöyle: "Mesela Avrupa’da çalışan kesim, hangi sektörde olursa olsun yüzde 90’ı dışarıda yer, içer. Belki hafta bir, belki ayda bir ama böyle bir alışkanlık var. Bu masada patronu oturuyorken, yan masada yemek yiyen onun çalışanı olabiliyor. "

KATILANLARIN SAYISI ARTMALI:

Katılımın azlığı elbette binlerce dolar harcanarak açılan mekanların gelirlerini yakından etkiliyor. "Bıçak sırtında geziyoruz" diyen Kaynar, "İstanbul’u ele alırsak 10 bin kişiye hizmet veriyoruz. Bu 10 bin kişi, bütün işletmeleri doyuracak, kar olmayacak, yağmur olmayacak, ekonomik kriz olmayacak ki, bu sektör yaşasın. Keza kriz varken parası olanın bile, dışarı çıkacak keyfi olmaz" diye konuştu. "İnsanları kazanmamız lazım" diyen Kaynar, sözlerine şöyle devam etti: "Buralarda adam soymuyorlar. Kurumsal kimliğini kazanmış işletmelerde ummadığımız bir hesap karşınıza çıkmaz. Üstelik kimse artık antre, ara sıcak ile başlayıp yemeğini tatlı ile bitirmiyor. Sağlıklı beslenme trendinin de etkisiyle bir tabak yemek yiyor. Önemli olan ne içtiğiniz. Çünkü Türkiye’de içki çok pahalı. Bunun nedeni de vergilerin yüksekliği."

İstanbul 24 saat yaşıyor bunu paraya tahvil etmeli

KAYNAR
’, diğer sektörlerde olduğu gibi bu sektörde de yabancı işbirliklerinin artması görüşünde. "Çok başarılıyız diyerek sırtımızı yabancılara dönemeyiz" diyen Kaynar’ın bu konudaki görüşleri şöyle: "Bizde de artık kurumsallaşma başladı. Türkiye’de Avrupa’yı kıskandıracak işletmeler var, o noktaya geldik. Köşabaşı Kebap gibi bazı işletmelerimizi de ihraç eder hale geldik, bunlar gurur verici. Ama bunlar karşılıklı olmalı, bizler de onların işletmelerini buraya getirmeliyiz. İstanbul 24 saat yaşayan bir şehir, bunu paraya tahvil etmeliyiz. Türkiye’nin para harcayacak turiste ihtiyacı var, İstanbul’u bir eğlence merkezi haline getirebilirsek bunu yapabiliriz. Eğlence denilince dünyada akla gelen ilk şehirlerden biri İstanbul. Doğal dokuyu bozmadan Boğaz’ın iki yakasını da turizme açmak lazım. işte o zaman katılımı artırırsınız. O zaman çeşitli sosyal gruplara yönelik irili ufaklı işletmeler açılır."

Ciromuzun hepsi kár sanılıyor

GALATA Kulesi’nin işletmeciliği ile başladığı eğlence sektöründe 25 yılı geride bırakan Erol Kaynar, bu yıllar içerisinde sektörün önemli yol katettiğini, ancak bazı sorunların çözülmesi halinde bir o kadar da gidecek yolu olduğunu vurguladı. "Çok başarılı işletmeciler, çok başarılı işletmeler var ve bunlara sahip çıkmak gerek. Eğlence sektörü diye zannediyorlar ki biz eğleniyoruz" diyen Kaynar’ın üzerinde durduğu bir konu da, öteden beri bu sektörün kolay para kazanıyor ve kayıtdışı çalışıyor sanılması. Kaynar, şöyle konuştu: "Bir fabrika açsanız, 1 milyon dolar ciro yapsanız, herkes bunun kár olmadığını bilir, ama biz 1 milyon dolar ciro yaptığımızda hepsi kár, hatta kayıtdışı gelir gibi görülür. Sadece Sortie desek 500 kişi çalışıyor, buradan nemalanan esnafı, taksiciyi düşünmek lazım. Hiçbir sektörün yaratmadığı kadar bir etkileşim yaratıyor bu sektör. Tek bir restoran 30’a yakın firma ile çalışıyor."

Büyümeye devam edecek yeni Supperclub’lar açacak

AMSTERDAM, Roma ve San Franciso’dan sonra İstanbul’da Sortie’nin içinde açılan Supperclub’ı dün itibarıyla Bodrum’da da açan Erol Kaynar’ın, pekçok yeni projesi var. "Bundan sonra duramayız, yeni mekanlarla büyüyeceğiz" diyen Kaynar’ın sözünü ettiği bütün projelerde Supperclub’ın da yeri var. Öncelikle Supperclub’ın "çıplak kızların üzerinden yemek yenen" yer olarak algılanmasından duyduğu rahatsızlığı dile getiren Kaynar, geleneksel restoran anlayışının dışında olan bu klübün İstanbul’a kışlığını açma hazırlığı yapıyor. Önümüzdeki yaz da Antalya Supperclub’ı açmayı planlayan Kaynar, yine yaz için yerini söylemediği Sortie benzeri bir yer daha açmayı düşünüyor. Bu mekana ilişkin verdiği tek ipucu, burada da Supperclub olacağı.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!