Ä°ÅŸ dünyası Forex'i tam kullanmıyor

Güncelleme Tarihi:

İş dünyası Forexi tam kullanmıyor
OluÅŸturulma Tarihi: Ekim 31, 2012 09:06

Türkiye'de daha çok riskli işlemleri seven bireysel yatırımcıların ilgi gösterdiği Forex piyasasının, spekülatif amaçlı kullanılmaması durumunda KOBİ'lerin ani fiyat değişikliklerine karşı can simidi olabilir.

Haberin Devamı

2011 yılında Sermaye Piyasası Kurumun'nun (SPK) düzenleme getirmesiyle hızlı bir büyüme potansiyeli gösteren Forex piyasası Türkiye'de aylık 125 milyar TL'lik hacime ulaÅŸtı. 2008 yılına kıyasla 5 katına çıkan piyasanın büyüklüğünün yurtdışında iÅŸlem yapan Türkler de eklendiÄŸinde yaklaşık 250 milyar dolara ulaÅŸtığı belirtiliyor.  Â

Forex işlemleri kısaca, euro/dolar başta olmak üzere döviz kurları ve altın gibi emtia piyasalarında düşük teminatlarla yüksek riskli işlemler yapmak olarak tanımlanıyor. Yurtdışında hem büyük kurumların hem de KOBİ'lerin piyasadaki ani fiyat hareketlerinden korunmak (hedge) için başvurduğu bu işlemler, Türkiye'de ise yüzde 90 bireysel ve spekülasyon amaçlı kullanılıyor.

/images/100/0x0/563d540bf018fb32c8ee668e

Haberin Devamı

İNŞAATÇILAR İÇİN DE CAN SİMİDİ

Türkiye'deki Forex işlem hacminin yüzde 25'ini gerçekleştiren İntegral Menkul Değerler Genel Müdürü Kıvanç Memişoğlu, kuyumcu ve döviz bürolarının kısmen bu işlemleri korunma amaçlı kullandığını ancak başta inşaat sektörü olmak üzere daha çok sektör tarafından faydalanılabileceğini söyledi.

Memişoğlu, "Bizim müşteri portföyümüzün yüzde 90'ı spekülatör. Aslında biz bu enstrümanın daha çok hedge amaçlı kullanılmasını istiyoruz. Örneğin bir galericinin, bir inşaatçının euro ya da dolar riski vardır. İnşaatçı çeliği euro ile alıyor ya da bir galerici otomobilleri yurtdışından euro veya dolar ile getiriyor. Bu ve bunun gibi iş kollarında faaliyet gösteren işletmelerin düşük teminatlarla buralarda oluşacak kur ya da altındaki fiyat riskini ortadan kaldırmasını istiyoruz" dedi.

MÜŞTERİ YATIRDIĞI PARA KADAR SORUMLU

 
AVANTAJLARI DEZAVANTAJLARI
"Forex'i avantaja ve dezavantaja geçirmek tamamen müşterinin elinde. Enstrümanlarla ilgili bilgi akışının çok olması bir avantaj. Örneğin, euro/dolar, altın ya da dolar/TL hakkında sürekli bir bilgi edinme şansı var. Bunlar, hisse senedi ya da VOB'daki işlemler gibi manipülasyona çok fazla açık olmayan enstrümanlar. Hisse senetleri piyasadında çok daha detaylı incelemeler yapılması gerekiyor ve bu yönde ayrıntılı tavsiye verecek insan sayısı da az. Dezavantajı ise fazla riskli olması. Ancak bunu da yatırımcı çok fazla kaldıraç kullanmadan 1'e 25 gibi oranlarla dengeleyebilir. Yatırımcıların en fazla ellerindeki paranın yüzde 30'u ile pozisyon açmasını öneriyoruz."

Haberin Devamı

SPK kanunlarına göre müşterinin sadece yatırdığı para kadar sorumlu olduğunu da belirten Memişoğlu, şöyle konuştu:

"Eksiye giden pozisyonlarda kurum müşteriden o farkı tahsil edemez. O durumda, bu kurumun zararı oluyor. Kurum da o zararı karşılamak için kendi risklerini hedge ediyor ve onu yönetiyor. Türkiye'deki forex piyasasının yapısı ABD'dekine benziyor. Güçlü bir denetim altyapısı var, en fazla 1'e 100 kaldıraç oranına izin veriliyor. Müşterinin parası Takasbank'ta tutuluyor. İngiltere'de örneğin müşterinin parası kurumda bulunuyor. Kurumun başına bir şey geldiği zaman o paranın ne sürede geri alınacağını ancak Allah bilir".

3'TE 1 KAZANIYOR, 2 KAYBEDÄ°YOR

Haberin Devamı

Bireysel Türk yatırımcısının profilinin ABD'dekinden hiç de farklı olmadığına dikkat çeken Memişoğlu, "Türkiye'deki Forex yatırımcıların yüzde 30 ile 40'ı kazanırken, yüzde 70 ile 60'ı kaybediyor" dedi.

Memişoğlu, "Özetle Forex piyasalarında bireysel işlem yapanların üçte biri kazanırken, üçte 2'si kaybediyor. Kaldıracını çok fazla kullanan yatırımcı kaybetmeye mahkumdur. Kaybedenlerin bir kısmı hırs yapabiliyor. Kazandıkça daha çok risk alıyor ve genelde ilk başta kazanan daha sonra kazandıklarıyla birlikte elindekini kaybediyor. Yani yatırımcı küçük kar ederken, zarar ettiğinde bunda ısrarcı olup zararın büyümesine neden oluyor. Bireysel oyuncular takip ettikleri enstürmanın dışında çok fazla dallanıp, budaklanmamalı. Euro /dolar takip ediyorsa ona odaklanmalı, başka paritelerdeki düşüşleri ya da yükselişleri fırsat olarak görmemeli" dedi

Haberin Devamı

 
YASAL OLMAYAN KURUMLARA DÄ°KKAT
Memişoğlu, SPK düzenlemesinden önce çoğunluğu İsrailli olan ancak Güney Kıbrıs Üzerinden işlemler yapan 32 Forex kurumunun olduğunu, bunların yasaklandığını ancak hala bazı yurtdışında off shore adalarından internet üzerinden faaliyetlerini sürdürdüğü uyarısında da bulundu. Memişoğlu, "Regülasyon çıktıktan sonra SPK, 21 kuruma işlem izni verdi. Diğerlerini yasakladı. Ancak SkyForex, Plus500, XForex, Hedefonline gibi şirketler Türkiye'de olmadan bu işlem yapıyor. Off shore adalardan işlemler yapıyorlar. Bu şirketlere para yatıranların hiç bir güvencesi yok. Bu sitelerin kapanmasını bekliyoruz" dedi.

Haberin Devamı

Memişoğlu, Türkiye'deki Forex yatırımcılarının yüzde 45'inin euro/dolar, kendi firmalarına özgün olarak yüzde 30 altın, yüzde 8-10 arası petrol işlemleri, yüzde 5 civarında da dolar/TL işlemi gerçekleştirdiği bilgisini de verdi.


ABD, JAPONYA SERT, Ä°NGÄ°LTERE RAHAT

Forex piyasası İngiltere, ABD, Japonya ve Avustralya bölgesinde yüksek hacime sahip. ABD, katı bir örneği oluşturuyor. Kaldıraçları düşürerek kurumlara baskı yapıyor ve düzenlemeler sert. İngiltere ise daha liberal, burada kaldıraçlar 1'e 400 ve 500'e kadar çıkabiliyor. Japonya ve Uzakdoğu da oldukça sert. 1'e 25 kaldıraçlar var. Bu nedenle işlem hacmi düşmüş durumda. Oradaki şirketler müşterileri İngiltere'ye aktarmaya çalışıyor. İsviçre'de önceden çok 'yumuşak' bir düzenleme vardı ancak şimdi daha sert. Avustralya'da da liberal bir piyasa bulunuyor.

ekaplangil@hurriyet.com.tr  

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!